Louvre Müzesi ve Mona Lisa’nın Çalınması

Kredi: Good Morning, Boys (1937)

Günümüzün en çok ziyaret edilen müzelerinin başında gelen Louvre Müzesi birçok önemli esere sahip ve bunlardan biri de Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa'sı. Peki bu tablonun çalındığını biliyor muydunuz? Veya Pablo Picasso'nun bu tabloyu çalmakla suçlandığını ? Bilmiyorsanız merak etmeyin öğrenmek üzeresiniz. Keyifli okumalar.

 

Önce kale olarak inşa edilen ve daha sonra genişletilerek saraya dönüşen Louvre, 17. Yüzyılın sonlarında sarayın taşınmasıyla amaçsız kaldı. Sonraki yüzyılda bina başta Kraliyet Resim ve Heykel Akademisi olmak üzere çeşitli kurumlar tarafından kullanıldı. Hatta bazı sanatçıların binada yaşamasına izin verildi. 1759 yılında Londra’da açılan British Museum gibi bir müze olması için öneriler yapıldı. Fransız Devrimi ile XIV.Louis tutuklanarak Louvre’daki kraliyet koleksiyonu kamuya ait hale geldi. Bu koleksiyonun içinde Mona Lisa gibi çok önemli eserler bulunuyordu.

Bir yıl sonra müze halka açıldı ve popüler hale geldi. Fransa ordularının Avrupa’da ilerlemesiyle müze koleksiyonu hızla büyüdü. Napoléon'un emriyle fethedilen yerlerdeki sanat eserleri müzeye götürüldü. O zamanki adı Napoléon Müzesi olan Louvre, sürekli olarak yeni eserlere kavuştu. Günümüzün en çok ziyaret edilen müzelerinin başında gelen Louvre 72 bin metrekare gibi devasa bir alana sahip. Bu önemli yapı, 35.000’e yakın eser ve 380.000’den fazla objeyi ziyaretçilerine sunuyor. Başta İtalyan, Fransız, İspanyol ressamlar olmak üzere dünyaca ünlü birçok sanatçının eserleriyle Batı-Doğu Avrupa, Mısır ve İslam Uygarlıklarının çok çeşitte binlerce eseri de bu koleksiyonda mevcuttur. Çeşitlilik nedeniyle de müze tüm bu farklılıkları bir arada sunacak biçimde Sully, Richelieu ve Denon isminde 3 ayrı kanat ve 8 ana departman ve onlarca bölümden oluşmaktadır.

 

 

Hubert Robert, Louvre Büyük Salonunun Dizilim Planı (1796-Tuval Üzerine Yağlı Boya)

 

Denon Kanadı 1. Kat 6. Oda’ya baktığımızda Louvre Müzesinin en ön plana çıkan eserini görürüz. İtalya’nın Floransa şehrinde 16.yüzyılda Leonardo da Vinci tarafından 1503-1506 yılları arasında resmedilmiş 77 cm x 53 cm boyutlarında lombardiya ak kavağı üzerine yağlıboya portreyi görürüz. Evet, adı Mona Lisa.

 

Lana Turner and Mona Lisa (1953)

 

Çok yönlü bir biliminsanı ve sanatçı olan Leonardo da Vinci İtalyanca “duman” anlamına gelen fumare kelimesinden türeyen sfumato tekniğiyle renk tonlarının yumuşak bir biçimde birbirine geçmesini sağlamıştır. Tabloda bir kadın oturmaktadır. Kadının yüzünün kime ait olduğu hala gizemini korumakta olsa da Paris'teki Louvre Müzesi'nde Francesco del Giocondo'nun karısı, Lisa Gherardini Portresi başlığı altında sergilenmektedir. İlk olarak Fontainebleau Sarayı'nda XIV. Louis himayesinde asılan tablo daha sonra Versay Sarayı'na taşınacaktı. Fransız İhtilali'nin ardından da Louvre Sarayı'na taşındı. Sonra Napoléon tarafından Tuileries Sarayı'na taşınsa da tekrar Louvre Sarayı'na döndü. Fransa-Prusya Savaşı sırasında ise Fransızların askeri bölgesi Brest Arsenal’e taşınmıştı.

 

 

1911 yılının bir salı sabahı işte bu tablonun bir önceki gün çalındığı farkedildi. 21 Ağustos 1911, Pazartesi günü çalınan tablo tam bir hafta boyunca müze içerisinde baştan sona arandı. Hırsızlık haberleriyle birlikte Pablo Picasso ve şair arkadaşı Guillaume Apollinaire 2 Eylül’de tutuklandı. Joseph Géry Pieret adında bir adam son birkaç yıldır Louvre’tan ufak tefek sanat eserlerini çaldığını itiraf etti. Çalınan eserlerden iki tane çok eski heykel de Picasso’nun dolabındaydı. Şair Guillaume Apollinaire, Louvre’un yanıp kül olmasını istediğini söylemişti. Fakat Picasso’nun her şeyi inkar etmesiyle dava düştü. Tabloyu asıl çalan kişi zaten onlar değil, İtalyan bir göçmen olan Vincenzo Peruggia idi. Daha önce Louvre’da da çalışan Vincenzo Peruggia, Mona Lisa’nın cam çerçevesini yapan dört kişiden biriydi aynı zamanda. Gece dolaba saklanarak tabloyu çalan ve daha sonra tulumunun içine koyarak kaçan Vincenzo Peruggia, tabloyu iki yıl boyunca mutfak masasında tutmuştu. Tabloyu İtalya’ya satmaya çalışırken de yakalandı.

 

   

Hırsızlık haberleriyle birlikte Mona Lisa apayrı bir üne kavuşmuştu. Öncesinde de sevilen tablo hırsızlık haberlerinin gazetelerde defalarca basılmasıyla herkes tarafından bilinmeye başlandı. Artık sadece sanat camiası değil tüm dünya Mona Lisa’yı tanıyordu.