Ege'nin Afro - Türkleri
Kültür ve Sanat - 15 Şubat, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
15 Şubat, 2021
Kredi: Al-Monitor
Ege'de görmeye aşina olduğumuz Afro-Türklerin hikayesi ne? Hangi şartlarda Türkiye'ye gelip yerleştiler? Sürekli gördüğümüz ama kim olduklarını pek bilmediğimiz Afro-Türklere hep beraber biraz daha yakından bakalım.
Afro-Türk, Osmanlı döneminde Anadolu’ya tarım işçisi olarak veya köle olarak gelen Afrikalıların çocuklarına ve torunlarına verilen isimdir. Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle beraber nüfus mübadelesi sonrası genellikle Sudan, Nijerya, Suudi Arabistan, Kenya, Libya’dan gelen köle ve işçiler Türk vatandaşlığına geçmişlerdir. Göç edenlerden bazıları geri dönmüş bazıları ise Ege ve Akdeniz’e yerleşerek tarımla uğraşmışladır. Daha çok Ege’nin Akhisar, Tire, Söke, Ödemiş, Torbalı ilçelerinde yaşıyorlar. Ten renkleri sebebiyle görünüşleri yerli halktan farklı olan Afro-Türkler şiveleri, yemek tarzlarıyla tam bir Egeli :)
Türkiye’deki Afro-Türk’lerin sayısı 5 bin ile 10 bin arasındadır. Türk kimliklerini benimseyen etnik gruptan bazıları kendilerine ’Arap’ denmesini tercih ederken bazıları ise ‘Afrika kökenli’ denmesini istiyor.Türkiye’de görünmez kimliklere sahip olan Afro-Türkler bu durumdan oldukça rahatsızlar. Yaşadıkları bölgede mahalleli ile iyi ilişkiler kursalar da diğer insanlar arasında asıl kökenlerinin bilinmemesi ve onların sonradan göç eden Afrikalı olarak görülmesinin oldukça rahatsız edici olduğunu ifade ediyorlar. Kentte yaşayanlar köyde yaşayanlara göre daha fazla zorluk yaşadıklarını söylüyorlar. Akıcı bir şekilde Türkçe konuştuklarını duyan insanların şaşkın bakışları ve ırkçı lakaplar üzücü davranışlardan sadece birkaçı. Uzun yıllar boyu insanlar Afro-Türklerin kim olduklarıyla ilgilenmezken 1970’li yıllarda Yeşilçam sinemasında bu etnik gruptaki karakterlere yer verilmesiyle Afro-Türk kimliği daha görünür oldu. Araştırmacıların da ilgisini çeken bu konuda yüzlerce Afro-Türk’ün hikayelerini ve röportajlarını bulabilirsiniz.
Afrikalıların baharı karşılamak için kutladıkları ‘Dana Bayramı’ adı verdikleri bereket ve bolluğu temsil eden bayramları vardır. Bayramda godyalar ile birlikte(topluluğun ileri gelenleri) bölgedeki insanlardan para toplanarak bir dana alınıyor. Bayramın kutlanması yaklaşık 15 gün sürüyor. Dananın boynuzları süslenip birtakım eğlenceler yapıldıktan sonra mayıs ayının ilk cumartesi günü dana kurban ediliyor ve kesilen etler bölgedeki halka dağıtılıyor. ‘Arap bayramı’ ve ‘Arap kabağı’ olarak da bilinen bayram 1924 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla birlikte yasaklandı. Bir süre daha gizlice kutlandığı bilinen bayram zamanla unutuldu. 2007 yılında Afrikalılar Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği desteğiyle tekrar kutlanmaya başlandı. Günümüzde 2 gün kutlanan dana bayramında artık kurban kesilmediğini bilmek oldukça sevindirici bir gelişme. Afro -Türklerin geleneklerini sürdürmesi oldukça önemliyken Türkiye’nin de kültürel zenginliğini bir kez daha hatırlatıyor.
Afro-Türk aileyle yapılan bir röportajı yazı sonuna ekliyorum izlemek isteyenler bakabilir :)
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.