Bir İntikam Öyküsü: Prenses Diana'nın Siyah Elbisesi

Kredi: EnvatoTuts

Bir elbise sizin için en fazla ne kadar anlam ifade edebilir? Ya da bir elbiseyle insanlara en fazla ne anlatabilirsiniz? Eğer bir elbiseyle kime ne mesaj verilebilir ki diyorsanız birazdan okuduklarınızdan sonra fikriniz değişebilir. Hem Leydi Diana hem de onun sıkıntılı, stresli ve acılı geçen evliliğinden sonra çevresine ve hatta ülkesine verdiği mesaj bir elbiseyle olmuş desem ne dersiniz ? O zaman başlayalım!

Öncelikle bu hikayeyi anlamamız için Lady Diana'nın hayatına biraz bakmamız gerekiyor. Diana 1 Temmuz 1961 yılında İngiltere'de doğdu. Sonraki yıllar da annesi ve babası boşanıcak olan Diana için hayat problemleri anne ve babası arasında kalmakla başlayacaktı.

Eğitim hayatı 7 yaşında Kings Lynn'in West Heath Girls okulunda başladı. Daha sonra 16 yaşında İsviçre'de bulunan Institut Alpin Videmanett okuluna kaydoldu. Sonraki yıllarda yemek,dans gibi birçok kursa kaydolan Diana en son hemşirelik okulunda iş buldu.

GÖRKEMLİ EVLİLİK HAYATI!

Evlilik hayatında da yine birçok sıkıntı yaşayan Diana 16 yaşındayken Prens Charlesla tanıştı. Yıllar sonra eşi olacak olan bu adam o zamanlar ablasının flörtüydü. Yıllar sonra ise kader yine onları bir araya getirecekti. Prens Charles otuzlu yaşlarındayken İngiltere basını artık evlenmesi gerektiğini söyleyerek baskı yapıyordu. İngiliz kraliyet kurallarına göre eşi de soylu bir aileden gelmesi ve Protestan olması gerekiyordu. Prens Charles'ın bu sırada başkasını sevdiği dedikoduları dönüyordu ama aile için uygun biri olmadığı konuşuluyordu. Diana'nın da ailesi soylu bir aileydi ve diğer istedikleri kurallara da gayet uyan Diana için evlenmeleri yönünde Prens Charles'ın ailesi gayet sıcak bakıyordu. Bir şekilde Prens Charles, Diana ile evlenmeyi kabul ettikten sonra nişanları 24 Şubat 1981, düğünleriyse 29 Temmuz 1981 de gerçekleşti. Ve artık Diana Galler Prensesi Lady Diana olmuştu. 

Daha sonra 2 çocuğu olan Diana'nın evliliğinde sürekli bir şeyler eksikti. Ortada aldatma,sevgisizlik, kötü bir ilişki her şey vardı. Ve bu yıllarca devam etti. Her şeye rağmen evliliklerini düzeltmek isteyen Diana bir röportajında gerçekten pek çok kez denediğini söylüyor. Ama Prens Charles'ın Camilla adında bir kadına aşık olduğu kendi kulağına dahi geliyordu. Ve beklenen sonuç kaçınılmaz olarak ikili onca yaşanılan olaylardan sonra 1996 yılında boşandı.

BİR ELBİSE BİRÇOK DUYGU!

Peki gelelim hikayemize. Boşandıktan sonra İngiliz basının gündeminden hiç düşmeyen Diana kraliyet ailesi için tehtit olarak görülüyordu. Her yaptığı her söylediği günlerce konuşuluyordu. Çünkü gerçekten İngiliz halkı tarafından aşırı seviliyorve benimseniyor. Boşandıktan sonra Prens Charles bir röportajında Lady Diana'yı açıkça aldattığını belirtiyor. Prens Charles'a kinlenmiş olucak ki ileri ki günlerden gerçekleşecek olan Vanity Fair dergisinin ev sahipliğinde, Londra’daki Serpentine Galerisi’nde düzenlenen bir etkinliğe katılırken adeta kendince bir mesaj vermek istiyor. Bu noktadan sonra kendi fikirlerimi de katmam gerekirse Lady Diana da olsanız karşıda kadınlık gururu ezilmiş birini görüyoruz. Evliyken kraliyet ailesi içinde sürekli katı kurallarla yaşaması gereken Diana'nın aynı şekilde giyim tarzında da dikkat etmesi gereken kurallar vardı. Ama o zamana kadar olması gereken tarzın dışında çok da farklı bir kıyafetle görülmemişti. Ve adeta kaybettiğine dön bir bak istedim dercesine o etkinlikte muhteşem görünmek isteyen Diana, Anne Harvey'in dediğine göre 'Muhteşem görünmek, parlamak istiyorum.' demişti. O gün giydiği o siyah elbise medya ve halkın aşırı dikkatini çekmiş, gerçekten tam da istediği gibi görünmesini sağlamıştı. Herkes tarafından evliyken uyması gereken kurallara bir başkaldırı hatta güzelliğini hatırlatmak istediğine yönelik bir mesaj olarak algılanmıştı. İşte o siyah elbiseyle günlerce konuşulan Diana giydiği elbiseyle aslında bence de birçok şey anlatmak istemişti. Kadınlığını, geri kazandığı özgürlüğünü, onurunu ya da tarihte ilk defa aldatıldığı açıkça söylenen bir prenses olarak belki de almak istediği intikam duygusu... Gerçekten içinden ne geçiyordu bilemiyoruz. En baştaki sorumuza dönücek olursak basit bir elbise bir insan için en fazla ne anlatabilir? İşte bu kadar çok duygu ve his içerebilir. Kırgınlık, kızgınlık, öfke, intikam, beğenilme duygusu...İnsanlara, kraliyet ailesine belki de sadece Prens Charles'a anlatmak istediklerini bu şekilde mesaj vermeyi seçmişti Diana.

Bazen biz insanlar hayatta kızgınlıklarımızı,dargınlıklarımızı, yaşadıklarımızı sadece kelimelerle değilde hareketlerimizle ya da seçimlerimizle anlatmayı tercih edebiliriz gördüğünüz gibi. Hatta bazen bir elbiseyle. Lady Diana olsanız bile...