Pikachu Neredeyse Bir Katil!
Bilim ve Teknoloji - 15 Şubat, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
15 Şubat, 2021
Kredi: Pikachu the Movie
Yapılan araştırmalara göre beyin faaliyetlerini "farklı yollarla" dışarıdan müdahaleyle değiştirmek mümkün. Uyku düzeninizden tutun, hormon dengelerinizi ayarlamaya, iştah düzeyinizi yönetmeye ve hatta öğrenme kabiliyetinizi arttırmaya kadar telkinlerle tüm bunlara müdahale edebilirsiniz. Bu düzenlemeler bilinçli bir şekilde yapılabilse de bilinçaltımız bilinçli ama olumsuz bir şekilde haberimiz olmadan yapılabilir! O hâlde dışarıdan müdahaleyle Pokemon'un çocukları nasıl etkilediğine bakalım.
İNSAN VUCUDU BİYOKİMYASAL BİR SİSTEMDİR VE BU SİSTEMİ ETKİLEYEBİLECEK MEKANİZMA ÜRTİLMİŞTİR.BELLİ BİR ZAMAN DAHİLİNDE İNSAN BİYOROBOT DÜZEYİNE İNDİRİLEBİLİR.
-LUİS SLİZEN
Biz insanlar "elektrokimyasal bir biyolojik sistem" olduğumuz için beyinsel faaliyetlerimiz elektromanyetik dalgaların frekansına bağlı olarak gerçekleşir. Bu yüzden tüm zihinsel faaliyetlerimiz, düşüncelerimiz, duygularımız "her biri ayrı ayrı kendine özgü" dalga boyu ve frekansa sahiptir.
Mesela canınız istedi ve siz birinin beynini yönetmek istiyorsunuz diyelim. Beyni telkinlerle yönetmenin en basit yolu "beyni dalgalara açık hâle getirmektir." Peki bunu nasıl yapacağız? Bunu farklı yollarla yapmak elbette mümkün. Size ilk söyleyeceğim ilk yöntem kişiye "genel anestezi" uygulamak. Çünkü bu esnada kişi bayılma, ağrı ve korkuyu aynı anda yaşar ve dalgalara (telkin) artık teslim olmuştur bile! Bunun nedeni insan beyninin bayılma, ağrı, korku anında dalgalara kontrolsüz şekilde açık olmasındandır. Aman ha! Sakın denemeyin. Tehlikeli ve geri dönüşü olmayan durumlar ortaya çıkabilir.
İkinci yöntem ise hipnozcuların kullandığı sesle yönetim. Hipnozcular faaliyetlerini inceledikleri bilimsel merkezlerde şamanın kullanıldığı davul sesinin dalgaları ile sesi işiten kişinin beyin dalgalarını senkronize ederler ve tabi bu esnada telkinleri kişiye gönderirler. Bu olaya ise "nörolingustik programlama" adı verilir.
Çok uzatmadan hemen asıl konuya geçelim...
Örneğin, yoruldunuz ve biraz rahatlamaya ihtiyacınız var. Hemen bir kulaklık kaptınız ve güzel bir şarkı eşliğinde dinlenmeye başladınız. Sağ kulağınıza ulaşan sesin frekansı 300 Hz. ve sol kulağınızınki ise 310 Hz. frekansa sahip olmuş olsun. Kulaklarınız hemen bir hesaplama yaparak frekansların farkını alıyor. İşte tam bu esnada beyninizin iki yarım küresi de senkronize oluyor ve 10 Hz.lik bir (alfa dalgası) frekans oluşuyor. Ve evet işte bu frekansı istediğimiz şekilde ayarlayabiliyoruz. Bu ayarlama yöntemine ise "binöral aktivite" adını veriyoruz.
DURUN! BİNÖRAL AKTİVİTE DİYİP GEÇMEYİN HEMEN!
Bu binöral aktivite:
- Hormon dengenizi altüst edebilir.
- Öğrenme kabiliyetinizi geliştirebilir.
- İştah düzeyinizi ayarlayabilir.
- Uyku düzeninizi ayarlayabilir.
- Psikolojik düzeninizi düzeltebilir veya mahvedebilir.
Görüldüğü üzere nasıl kullanıldığına bağlı olarak iyi veya kötü etkileri olabilir. Ama size daha kötü ve dikkat etmemiz gereken bir haber vermeye geldim. Bunu bilmeye hakkınız var. Çünkü bu öyle bir şey ki 25.kare ile üzerimizde "yönetilme, robotlaştırma" etkisi oluşturulmaya çalışılıyor ve bize zarar verilmeye çalışılıyor. Size vereceğim haber sizi biraz olsun temkinli olmaya davet edecektir.
Binöral aktivite 2005 yılından sonra TV ve bilgisayar oyunlarında üretilmeye başlandı. 25.kare ile "binöral ritim" hedeflendi. Pokemon çizgifilmi'nde kırmızı ışık müzik tonuyla 10 ile 3030 defa kesintiler hâlinde verildi ve "televizyon epidemisi" yapıldı. Bu çizgi filmi izleyen 700 çocuk epilepsi nöbetleri geçirdi ve beyin damarlarında spazma neden olarak çocuklarda boğulma, kasılma ve bayılma görüldü.
1 Aralık 1997 yılında Japonya'da Pikachu neredeyse kahraman değil katil olacaktı!
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.