Yedi İklimin Ortak Tatlısı Aşurenin Tadı Nereden Geliyor?
Yemek - 04 Eylül, 2023 - Okuma Süresi: 6 Dk.
04 Eylül, 2023
İslam aleminin kutlu günü Muharrem ayının 10. gününde başlayıp bir hafta devam eden gözlerimizi ve midemizi bayram ettiren aşurenin tadı nereden geliyor, tarihi nerelere uzanıyor ve her yörede ne kadar çeşidi olduğunu bilmek ister misiniz ? Hadi o zaman benimle gelin.
Fasulyeden, nohuttan tatlı mı, bu kimin aklına gelir ki? Yıllardır yapılan, özel günü ve bugünün takipçisi olan milyonlar. Aşure hakkında birçok rivayet bulunan ülkemizin her yerinde farklı tarifleri olan herkesin severek tükettiği şifa kaynağı olduğuna, bereket getirdiğine inanılan o yiyecek. Aşure adı, dilimize Arapça "aşura" kelimesinden geçmiş olup, İbranice “onuncu” anlamındaki "asor" kelimesinden gelmektedir. Bu yiyeceğin hicri takvime göre Muharrem ayında pişirilmesi ve dağıtılması etrafında oluşan uygulamalara ise “aşure geleneği” adı verilir. Türkiye’de aşure ayı olarak bilinen muharrem ayında gerçekleştiğine inanılan olaylara ilişkin birçok rivayet vardır. Bunlardan en yaygın olarak bilinenler; Hz. Nuh’un gemisinin karaya oturması, Hz. Âdem’in tövbesinin kabul edilmesi, Hz. İbrahim’in ateşten kurtulmasıdır. Muharrem ayının 10. gününde aşure, yaygın olarak Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilişini anmak için yapılmaktadır. Benim bildiğim çocukluktan beri duyduğum rivayet, Hz. Nuh'un rivayetidir. Hz. Nuh tufanın olacağı ona rivayet edildiğinde büyük bir gemi inşa etmeye başlar tufan yaklaşınca geminin yapımı biter Hz. Nuh inanalarla birlikte her canlıdan biri dişi biri erkek olmak üzere bir çift gemisine alır. Büyük tufan gerçekleştiğinde Hz. Nuh'un gemisinde, Hz. Nuh, ona inananlar -ki bunların arasında kendi evladı ve eşi de yoktu-, her canlıdan bir çift bulunmaktaydı. Tufandan kurtulduktan sonra gemiye alınan erzaklar bitmiş sonuna gelmişti. Kalan erzaklardan bir yemek olabilecek kadar çok değildi. Hz. Nuh gemideki kendisine inanan ve kendisiyle gemiye binen bu insanlara ve hayvanlara karşı büyük sorumluluk hissediyordu. Allah'a dua ediyor bir çıkış kapısı arıyordu. Allah Hz. Nuh'un dualarına karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Nuh'un aklına her erzaktan kalan bir avuç ürünü birleştirmeye karar verdi. Bunun üzerine gemidekiler şaşkındı fakat büyük bir ateş yakıldı. Her torbanın dibinde kalan bir avuç erzak bunların içinde; nohut, fasulye, buğday, incir, kayısı, ceviz bulunmaktaydı. Deniz suyuna katılan bu erzaklara meyveler şeker kattı, deniz tuz kattı ve ortaya aşure çıktı. Gemidekiler aşurenin tadına inanamadılar. Gemideki insanlar, hayvanlar hatta bitkiler aşure yedi. Bu rivayete göre, aşure artarsa meyve ağaçlarının dibine dökülür ve bu ağaçların daha çok meyve vereceğine inanılır. Aşure gününde büyük büyük kazanlarla yapılıp mahallelere dağıtılan aşure sokak hayvanlarının da önüne bir kap konulur. Ben bu rivayeti küçüklükten beri bilirim ve buna inanırım. Aşurenin bereketinin de bu tufanda elde avuçta kalan malzemelerle yapıldığından geldiğine inanılır. Pişirilen aşurenin duası yapılır; şifalı olduğuna inanıldığı için önce hasta ve çocuklara yedirilir, sonra yakın çevreden başlamak üzere birçok kişiye dağıtılır. Aşurenin kabı yıkanmadan iade edilir.Aşure geleneği, İslam mezheplerinde kendine yer bulduğu gibi Musevilerde ve Hıristiyanlarda da farklı isimlerle bilinmektedir. Anadolu’nun hemen her yerinde bilinen ve hâlâ uygulanan aşure geleneği, günümüzde köy derneklerinin düzenlediği çeşitli organizasyonlar yoluyla bir şenliğe de dönüştürülmüştür.
Anadolu'nun her yerinde farklı bir aşure tarifi vardır. Hatta bir apartmanda bile birçok farklı tarifle yapılmış aşure dağtılır. Sosyal bağ kurulur aşure sayesinde. toplumun ilişkisi güçlenir aradaki bağlar güçlenir. Aşure zamanı geldiğinde annemin aşuresi çok güzeldir çok meşhurdur diye davetler verilir. 7 farklı kişinin yaptığı 7 farklı aşure yiyenin sevabı çok büyüktür. Dileği gerçek olur. Kahramanmaraş'ta aşure pekmezli yapılır. Alışılamış beyaz aşure Kahramanmaraş'ta pekmez renklidir. Tadı nefistir. Deneyenler tarif ister bir daha pekmezsiz aşure yiyemez. Hz. Nuh'un deniz suyuyla yaptığı inanışından ötürü aşureye şekerle hemen hemen aynı oranda tuz da atılır. Üstüne çeşit çeşit kuruyemiş kavrulup yağıyla beraber dökülüp servis edilir. Herkesi aşure yemeye bekleriz.
Aşurenin içine katılan binbir çeşitli malzemelerin yanısıra aşure kasesini süslemek de oldukça zevklidir. Üzerine genelde asitli meyvelerle süslenir ki aşure haha hafif olsun. Narlı, fıstıklı, fındıklı, cevizli, incirli.. bir sürü yaş-kuru meyve, kuruyemiş aşure kasesini süsler. Aşure gelenektir. Aşure vazgeçilmezimizdir. Alevi mezhebinde, Aleviler '12 imam'ı temsilen aşure yaparken 12 ayrı malzeme kullanır. Alevi inanışına göre Muharrem ayının 13. gününde pişirilen aşureler ile Ehlibeyt soyunun devamının mutluluğu paylaşıldığına inanılır.
Bütün bu rivayetlerin hepsi de aşurenin insanları bir araya toplamasına paylaşmaya sıcak sohbetlere davet eder. Kapı kapı dolaşıp dağıtılan aşurenin tabaklarında tekrar aşure ile doldurulur. Aşure zamanında her köşe başında bir koca kazan aşure kaynar. Varlıklı ya da yoksul, insan ya da hayvan hepsi aşureden beslenir sohbetten doyar muhabbetten doyar. Bağlarımızı tazelemenin bunun yanında lezzete doymanın tam zamanı olan aşure günü geldi. Herkes 7 farklı kase aşure yiyip dilek tutmayı unutmasın. Geçmişimizden kalan ve bugüne uzanan ne varsa hala çok güzel.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.