Türkiye'de Kadın İstihdam Oranı

Yaşam Tarzı - 12 Nisan, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.

12 Nisan, 2021

Türkiye'de Kadın İstihdam Oranı
Kredi: https://canakkalegundem.net/2017/09/05/10-maddede-turkiyede-calisan-kadin-olmak/

Kadınlar dünya nüfüsünün yarısını oluşmaktadır. Ülkelerin büyümelerini sürdürebilir hale getirmesi için üretim faktörlerini verimli bir şekilde kullanlamarı gerekir. Sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştirmek için en önemli faktör kadınlara istihdam sağlanmasıdır.

Kadınlar çalışırsa, kendilerini ekonomik açıdan özgür hissederler. Böylece, ekonomik anlamda kendini özgür hisseden kadın, hem ekonomik hayatta kendine daha çok güvenir, hem de sosyal hayatta anne olmayı tercih ederse sağlıklı düşünen bireyler yetiştirebilir. Ayrıca ekonomik özgürlüğünü elde etmiş kadın, özgüveni ve özgün düşünceleri ile ülkelerin kaderini değiştirebilir. Bu nedenle kadın istihdamı, Türkiye ve diğer ülkelerin ekonomik gelişmeleri için üzerinde önemle durulması gereken bir konudur.

2016 yılı verilerine göre kadınlar ülke nüfusunun %49,8’ini oluşturmaktadır. Bu oranın %75 lik kısmı çalışabilir kadınlardan oluşmasına rağmen %32,9’u işgücüne katılım sağlamaktadır ve bu oranın %28’i ne istihdam sağlanmaktadır.

Yine 2016 yılı nüfus verilerina dayanarak erkek nüfus ülkenin %50,2'sini oluşturmaktadır. Bu oranın %73'lik kısmı çalışabilir erkek nüfusuna sahipken %72'si işgücüne dahil olmaktadır ve %65 ine istihdam sağlanmaktadır.

Fakat, Türkiye'de kadınlar istihdam içinde yer almak istediklerinde birçok olumsuzluğa maruz kalıyorlar. Ev işleri ve bakım yükümlülükleri gibi konuların yalnızca kadına ait olması gibi çağın gerisin de kalmış düşünceler, bazı işletmelerin rasyonel kararlar ile kadın işgücünü tercih etmemesi, kadının işgücü içerisinde yer alsa bile istihdama katılamaması gibi faktörler yer almaktadır.

2010 yılında Türkiye, Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’nun "Ekonomik Katılım ve Fırsatlar" alanında 134 ülke içinde 131. sırada yer alarak sondan 4. olmuştur.

2010’da Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İndeksi (Gender Equity Index) verilerine göre Türkiye’nin puanı 46 olmuştur.

CİNSİYET UÇURUMU 2020 RAPORUNA GÖRE

Türkiye, 153 ülke arasında kadınların ekonomiye katılımı ve fırsat eşitliği kategorisinde 136. işgücüne katılımda 135. aynı işe eşit ücrette 106. eğitim olanaklarına erişimde 13. sağlıkta 64. ve siyasi yaşamda temsilde 109. sırada yer aldı. Veriler de açıkça görüldüğü üzere kadınlar hak ettikleri konumlarda yer alamamaktadır.

Dünya Ekonomik Forumu’nun “Küresel Rekabetçilik Endeksi” 2016-2017 verilerine göre Emek Piyasalarının Etkinliği bileşeninde en kötü performans kadın işgücüne katılım oranlarında gerçekleşmiş ve Türkiye sıralamada Moritanya’yı takiben 125. olmuştur. 2015-2016 verilerine göre Türkiye 128. sırada yer alırken, 2016 - 2017 yılında bu sıraya Umman yerleşmiştir

Bununla birlikte Türkiye, kadın işgücüne katılım oranları konusunda İslam ülkelerinden oluşan bir grupla mukayese edildiğinde (2016 yılı) diğer ülkelerden çok farklı değildir. İslam ülkeleri arasında kadınların işgücüne katılımı değişiklikler sergilemekle birlikte, Fas (%25,5) Mısır (%22,9) Tunus (%25,1) ve Pakistan (%24,6) Türkiye (%32,9)’den düşük katılım sergilemektedir.

EĞİTİM:

Eğitim iş gücünün nitelikli hale gelmesi için eğitim şarttır. Eğitim istihdam ile doğrudan ilişkilidir.

2016 yılı türkiye eğitim durmu raporuna göre okuma yazma bilmeyen kadın nüfusu erkeklere oran ile iki kat fazladır. Yine 2016 yılı türkiye istatistik kurumu raporlarına göre lise ve dengi okul mezunu olan 25 yaş üzeri kişiler erkeklerde %23,5, kadınlarda %15,6’dır. Yüksekokul veya fakülte mezunu olan erkeklerde %17,9, kadınlarda ise %13,1’dir.

Kadın ve erkek arasındaki eşitsizlik

Kadın ve erkek arasındaki eşitsizliğin kadın iş gücüne katılımda etkisi oldukça önemlidir. Bu durum Türk toplumunda gelenekselleşmiş aile yapısından kaynaklanmaktadır. Genel olarak kız çocukları ev işlerine de annesine yardım etmek küçük kardeşi ve yaşlılar ile igilenmek gibi sorumlulukları üstleniyor. Bu nedenle kız çocukları toplumsal fırsatlardan erkek çocukları kadar faydalanamıyor. TUİK 2015 yılında 15 yaş üzeri bireyler arasında zaman kullanımı anketi yapmıştır. Bu verilere göre erkek bireylerin ev işi ve çocuklar bakımı gibi konuları ayırdıkları zaman 53 dakikayken kadınların ise 3 saat 53 dakika olarak belirlenmiştir. Çalışan kadınları ev işleri (bulaşık, çamaşır temizlik vs.) ve çocuk bakımı gibi konulara ayırdıkları zaman 4 saat 53 dakika çalışan erkeklerin ise 53 dakika olarak belirlenmiştir.

Yine TUİK'in 2016 yılında aile yapısı konulu araştırmasın da ev işleri ve çocuk bakımı gibi konular %91 kadınların sorumluluğunda olduğu görülmüştür. Son verilere göre kadınların  %53.7'si  "Neden iş gücüne dahil olmuyorsunuz?" sorusuna cevabı ev işleri ve çocuk bakımı olarak gösteriliyor.

Ülke genelin de ise erkekler eğitim seviyelerine bakılmaksızın işgücüne katılım sağlıyor. kadınlar ise ancak yüksek eğitim seviyesine eriştiklerin de erkeklere yakın oranlarda iş gücüne katılım sağlayabiliyor.

Bu yazıyı okuduğumuzda karamsarlığa kapılmamalıyız, hala bir umut ışığı var. Bunu değiştirmek önce biz kadınların elinde, kendimizi geliştirmeliyiz, eğitimimize önem vermeliyiz. Unutmayalım ki çocuk ilk öğrenimini anneden alır, bu ayrımcılığa kökünden bir çözüm getirmek için daha sağlıklı düşünen bireyler yetiştirmeliyiz. Kadınların kendini güvende hissettiği daha güzel yarınlara...

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.