Toplumsal Düzen Anlayışı: Hukuk Mesleği

Avukatlık mesleği neden var ve neden bu mesleğe ihtiyaç duyarız biliyor musunuz? Kişi veya kişiler arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için hayatımızda önemli bir yeri olan bu konuyu gelin etraflıca tartışalım. Buyurun yazıma!

Hukuk hepimizin bildiği gibi adalete odaklanan adil bir yaşam sunmak isteyen insanlar için toplumsal düzen anlayışının olması ve güven ortamının sağlanması için oluşturulmuş bir meslektir. Bu meslek her zaman bu görevini icra ediyor mu? Hukukta her zaman yazılı kurallara göre hüküm vermek mümkün müdür? Kişi ve kurumlar kendisine tanınan takdir yetkisi ile yazılı kurallardan bağımsız bir şekilde karar verebilir mi? İsterseniz bu durumu açıklığa kavuşturalım ve bu mesleğin hayatımıza, topluma etkisini hep birlikte gözden geçirelim.

İlk olarak hukuk nedir? Ne gibi işlevleri vardır? Bu mesleği icra eden kişiler hangi unvanı alır gibi soruları yanıtlayarak konuya açıklık getirelim. Aslında hukuk kelimesinin kökenine bakacak olursak Arapçadan gelmekte ve hak sözcüğünden türemektedir. Hukuk her şeyden önce düzen demektir. Hukuku diğer toplumu düzenleyici kurallar olan örf ve adetler, gelenekler ve dinlerden ayıran özellik devlet tarafından güvenceye alınmış olması ve cebri yaptırımlara sahip olmasıdır. Hukuk düzeni, doğduğu andan itibaren bireyin karşısına kabul edilmesi ve uyulması gereken, kesinlikle doğru kurallar olarak çıkar. Bizler de özgürlük sınırlarımız içerisinde bu düzeni bozmadan toplumda bir yer edinmeye ve hayatta kalmaya çalışırız. Bu sayede toplumla uyum içinde yaşar herhangi bir sorunla karşılaştığımızda da bizi savunabilecek kişilere ihtiyaç duyarız. Peki neden avukatlar var ve ne gibi durumlarda bizi savunabilir? Başımıza bir olay geldiğinde, halledemeyeceğimiz hukuksal süreçlerde aklımıza ilk gelen hukuk insanları avukatlardır. Onlar toplumda düzeni sağlamakla görevli kişilerdir. Biraz daha yetkili mercilerden bahsedecek olursak hakimler ve savcılar göreve dahil olabilen kişilerdir. Hepsinin ortak amacı ise insanların mağdur edildiği, hak ve özgürlüklerin elinden alındığı günümüz dünyasında tekrardan bu hak ve özgürlüğüne kavuşmasını sağlamaktır. Temel hak ve özgürlüklerimizin kanunla kesin güvence altına alındığını biliyoruz. Peki nedir temel haklarımız nelerdir? En temeli yaşama hakkıdır tabii ki. Kişinin yaşama hakkı kanunlara göre anne rahmine düştüğü andan itibaren başlamaktadır. Bunu ise barınma, eğitim, din ve vicdan özgürlüğü hakları izlemektedir.           Hepimiz hak ve özgürlüklerimize sahip çıkmalı bu durumu sadece yasalardan beklememeliyiz. Hepimiz adil ve eşitlikçi bir dünyada güven huzur esaslı bir yaşam isteriz. Bu duruma toplumdaki bütün fertlerin ihtiyacı var. Bunu da ancak birbirimizi severek, güvenerek ve koruyarak başarabiliriz. Toplumda en çok ihtiyaç duyulan unsurlar birlik beraberlik ve güven duygusudur. Bunlardan herhangi birisi eksik olduğunda o toplumun içerisinde düzen kavramı oluşmaz. Günümüz insanları kalabalık bir nüfusa sahip olduğundan bu durum için yetkili kişiler görevlendirilmiş ve belirli kurallar çerçevesinde en adil yönetimle ceza sistemi oluşturulmuştur. Burada amaç huzur ortamı oluşturmak ve güvenliği sağlamaktır. Toplumda bu huzuru sağlayacak kişilere avukat, avukatların kendine özel bir şekilde tasarlanmış olarak giydiği kıyafete ise cübbe ismi verilmiştir.

Aslında avukatlık çok kutsal ve düzen odaklı bir meslek ve bu mesleği icra eden kişilerin fikirleri, düşünce sistemleriyle yeniden şekillenip kendisini tamamlayabilecek bir yapıya sahip olduğunu söylesek hiç de yanlış olmaz. Burada bahsettiğimiz ilerleyiş doğru yolda ilerlemekle ve bilgilerin üzerine bilgi eklenmesiyle oluşabilecek kümülatif bir yapıyla mümkün olacaktır. Hepimizin en çok güvendiği, toplumsal huzura erişmeyi hedefleyen, aynı zamanda da birlik ve beraberliğin de sağlanan güven ortamıyla şekilleneceği bir meslek grubu olan avukatlık günümüzde de önemini koruyan ve asla değeri yadsınamayacak bir mesleklerdendir.