Su Ayak İziniz Nedir?
Yaşam Tarzı - 01 Mart, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
01 Mart, 2021
Pandemi dolayısıyla artan su tüketimi ve yağışsız geçen aylar sonucunda geçtiğimiz İstanbul Sazlıdere Barajı’nda sulak bölge, çöle döndü ve barajlar son on yılın en düşük seviyesine indi. Böyle haberleri görünce geride bıraktığımız 2020 yılı daha ne kadar kötü olabilirdi diyoruz ama suyu bugünden koruyamazsak virüsten daha tehlikeli bir hale gelebilir. Peki su tasarrufu nasıl yapabiliriz?
Artan su tüketimi barajlardaki su oranlarının düşmesine neden oluyor. Pandemi dolayısıyla ve kısıtlamalar dolayısıyla çoğunlukla evde kaldığımız şu zamanlarda doğrudan ya da dolaylı olarak kullanılan kişi başına ortalama su tüketimini de arttırmaktadır. Suyu varken koruyabilirsek geleceğe ve yeni nesillere de daha güzel bir dünya da bırakabiliriz. Peki bunu nasıl başaracağız? Bu konuda nasıl bilinçleneceğiz? Başlayalım.
Öncelikle Su Ayak İzimizi hesaplayarak başlayabiliriz.
Su ayak izi tatlısu kullanımının bir göstergesidir. Yalnızca üretici veya tüketici olarak kullandığımız suyu değil aynı zamanda dolaylı yollardan tükettiğimiz su kullanımının da toplamıdır. https://www.yarininsuyu.com/ üzerinden su ayak izinizi hesaplayabilirsiniz. Aynı zamanda sitede yer alan su tasarrufu ile ilgili önerilerden de faydalanabilir ve siz de su tasarrufu sözü verebilirsiniz.
Peki çoğunlukla evde kaldığımız bugünlerde en önemlisi evlerimizde nasıl tasarruf yapabiliriz?
1. Diş fırçalarken, tıraş olurken musluğu mutlaka kapatın.
2. Duşta kalma sürenizi kısaltın. ( Duşta suyun ısınmasını beklerken suyu bir kovaya doldurup daha sonra başka alanlarda kullanabilirsini
3. Sabunlanırken, şampuanlanırken suyu kapalı tutun.
4. Sebze ve meyveleri su dolu kapta yıkayın.
5. Çamaşır ve bulaşık makinesini tam doldurun.
6. Sızıntılara karşı tuvaletleri ve muslukları kontrol edin.
7. Arabanızı çimenlerin üstünde yıkamaya özen gösterin.
8. Yumurtayı haşladığınız suyla bitkileri sulayın. Makarna suyunu dökmeyin soslara ya da çorbalara koyun.
Belgesel önerisi olarak https://www.yarininsuyu.com/25litre sitesinde yer alan 25 Litre belgeselinizi izlemenizi tavsiye ediyorum. Her gün sadece 25 litre su ile yaşamak zorunda olduğunuzu düşünün. National Geographic, Finish iş birliğiyle hazırladığı “25 Litre” adlı belgeselinde, tam da bu senaryoya odaklanıyor. Belgesel, Gökhan Özoğuz rehberliğinde günümüzdeki susuzluk problemlerini, özellikle de İstanbul özelinde ele alıyor ve bizlere çözüme yönelik bilgiler sunuyor. İzlediğinizde göreceksiniz; tablo pek parlak değil... Ama değişim her zaman mümkün, yeter ki birlikte hareket edelim ve bir ucundan da olsa başlayalım.
Su kaynaklarının azalması hep geleceğin bir problemi olarak görülürdü. Ama anlamalıyız ki, gelecek geldi. Gelecek, bugün. Çözüm ise, suyu varken korumak. Bilinçle ve birlikte hareket edersek, her gün mümkün. Her zamankinden daha sorumlu ve ölçülü olursak, başarabiliriz. 25 Litre belgeseli de aynen bu düşünce ile son buluyor. Son sahnede, 2040 yılına geri dönüyoruz ve “Yetkililer tarafından yapılan açıklamaya göre, vatandaşların su tasarrufundaki hassas yaklaşımı ile İstanbul’daki su seviyesi maksimum kapasiteye ulaşmıştır, sıfır gün uygulaması 5 yıl ertelenmiştir.” Haberini öğreniyoruz. Hadi, sıra bizde!
Belgeseli izledikten sonra suyu musluktan akıtırken bir kere daha düşüneceksiniz.
Sizce her gün sadece 25 litre su ile yaşamak mümkün mü?
Suyu varken koruyalım.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.