Özgürlüğün ve Yüksek Stilin Sembolü: Bob Tipi Saç Kesimi

Yaşam Tarzı - 01 Ağustos, 2022 - Okuma Süresi: 5 Dk.

01 Ağustos, 2022

Özgürlüğün ve Yüksek Stilin Sembolü: Bob Tipi Saç Kesimi

Bu kısa ve şık saç modeli, statükoyu sarsmak konusunda uzun bir geçmişe sahiptir. Peki cesareti, eşitliği ve yüksek stili temsil ediyor gibi görünen bu basit saç modeli nedir? nasıl ve neden feminist modanın en önemli sembolü haline geldi? Buyurun, bakalım!

Bob’un tarihi ve Irene Castle 

Adı ‘kısa saç’ anlamına gelen ‘bob’ tanımından türemiştir. Bob kesimin, bazı kaynaklara göre 1909 yılında kuaför Antoine de Paris tarafından ve Joan of Arc’tan ilham alınarak yaratıldığı iddia ediliyor. 

1920'de New York Times, bob "salgını"nın kökenlerini, Bryn Mawr kolejindeki iki kız öğrencinin basketbol oynamak için kısa saçlı göründüğü 1903'e kadar takip etti. Makale ayrıca, 1908 ve 1912 yılları arasında Greenwich Village'da, polisten gizlenmek için kısa saç kullanan Rusya'daki "entelektüel kadınların" etkisi sayesinde kısa saçın popüler hale geldiğini iddia ediyor. [1] 

Fakat birçok tarihçi bu akımın başlangıcını, Irene Castle adlı Amerikalı ünlü balo dansçısına kadar takip ediyor.  

Irene Castle bir stil ikonu ve trend belirleyici olarak ün yapmıştı. 1915 yılında gireceği apandisit ameliyatı öncesi kolaylık sağlamak için saçlarını kısa kesmesiyle, o zamanlar “Castle bob” olarak anılacak olan bu akımın öncülüğünü yapmıştır.   

Hemen altta balo dansçısı Irene Castle (sol) ve aktris Louise Brooks'un (sağ) bob saç kesimiyle çektirdikleri görüntüleri bulunmaktadır.

Özgürlüğün ve Yüksek Stilin Sembolü: Bob Tipi Saç Kesimi

Kadınların vazgeçtiği sadece saçları değildi... Geleneklerden de vazgeçiyorlardı. 

20. yüzyıldan önce, kadınların büyük çoğunluğu saçlarını uzun tutardı. Uzun saç kadınlığın bir simgesiydi. Kısa saç ise oldukça skandaldı, kadınlara biçilen cinsiyet rollerine aykırıydı. Bu yüzden kadınlar saçlarını kısaltmaya cesaret edemezdi. 

1920’li yıllara gelindiğinde bob, kadınların toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmalarına yardımcı olacak bir isyan sembolü haline geldi. 

Louise Brookes, Clara Bow ve Colleen Moore gibi aktrislerden esinlenerek, kısa süre sonra dünyanın dört bir yanındaki kadınlar saçlarını kısaltmaya başladı. Bu, statükoya cüretkar bir meydan okumaydı ve geleneksel kadınlığın kültürel ve ideolojik tuzaklarından kurtuluşu temsil ediyordu. 

Aktris Mary Gordon, 1927'de Pictorial Review'e kısa saçlı kadınların tutumu hakkında şunları söyledi:

Uzun saçlarımızdan kurtulmayı, kadınların özgürlüğe geçişte bir kenara attıkları pek çok küçük prangadan biri olarak görüyorum.  Onların kurtuluşuna yardımcı olan her şey, ne kadar küçük görünürse görünsün, buna değer. [2] 

Artık bu asi saç modeli, her yaştan ve her sosyal sınıftan milyonlarca kadın tarafından arzu edilmeye başlandı. 

Özgürlüğün ve Yüksek Stilin Sembolü: Bob Tipi Saç Kesimi

Güzellik endüstrisi için harikalar yarattı! 

İlk zamanlarda, kadınlar bu görünüme sahip olmak istediklerinde, kuaförlere gidip saçlarını bob tarzında kısa kesmelerini isteyemezlerdi. Pek çok kuaför, bu oldukça tartışmalı talebi yerine getirmeyi reddetti. Bazı kuaförler ise yeterli donanıma sahip olmadıkları için bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlardı, sadece uzun saçı makasla düzeltmişlerdi. 

Kadınlar bunun yerine çeşitli ince makaslar ve kesme makinelerine sahip olan berber dükkanlarına gittiler. 

Trendin kalıcı olduğunu anlayan kuaförler bu asi saç modelini benimseyip yeterli donanımı edinmeye başladı ve bu güzellik endüstrisi için de bir dönüm noktası oldu. Washington Post'tan “ Bobbing'in Ekonomik Etkileri  ” başlıklı 1925 tarihli bir haber, kısa saçların güzellik endüstrisi için nasıl harikalar yarattığını anlatıyor. 1920'de Amerika Birleşik Devletleri'nde 5.000 kuaför dükkanı varken, 1924'ün sonunda ise bu sayı 21.000’i bulmuştu.  

Bob saç modeli rağbet gördükçe kuaförler yeni varyasyonlar geliştirmeye başladı. Bunlardan biri, şekillendirici jel kullanarak ve saçı parmakların etrafına sararak s-şekilli dalgaların yapıldığı ‘parmak dalgası’ idi. Bir diğeri, saç maşasının kullanıldığı dalgalı bob türü olan ‘marcel’ idi. Bunların yanı sıra ‘shingle bob’, ‘eton mahsülü’ ve ‘moana bob’ diğer bob varyasyonlarıdır. 

Evet bob, androjen bir stildi fakat çekici ve tatlı bir yanı da vardı. Kuaförler saç kesimine, örgü yöntemleri ve kozmetik ürünlerle çeşitli şekiller vererek bu çekiciliğin daha fazla ön plana çıkmasını ve stilin daha güzel bir görünüme sahip olmasını sağladılar. 

Ve bugün hala moda üzerinde önemli bir etkiye sahip olan bob, kadının özgürlüğündeki güzelliği gözler önüne seriyor. 

 

[1] “Boş Saçın Modası.” New York Times. 27 Haziran 1920: 71.    

[2] Victoria Sherrow, Victoria. Saç Ansiklopedisi: Bir Kültür Tarihi.  Westport, CT, Londra: Greenwood Press, 2006. 

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.