Korkusuz Yaşamak Mümkün Mü?
Yaşam Tarzı - 25 Ocak, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
25 Ocak, 2021
Hepimiz hayatımızın bir döneminde kalbimizin güm güm attığını, korkutan titrediğimizi, gözlerimizin kocaman açıldığını hatırlarız ama aynı zamanda da biliriz ki yaşımız kaç olursa olsun hayatımızın her yerinde endişelerimizin tetiklediği bir korku duygusuyla birlikte yaşıyoruz ve ömrümüzün sonuna kadar da bizle birlikte var olan korkularımızla yaşayacağız.
Çocukken yaptığımız bir yanlışın annemiz veya babamız tarafından öğrenileceğinden, duyacağımız utançtan ve onlardan alacağımız cezadan korktuk. Gençlik çağımızda gelecekte ne yapacağımızı, hayatımızı nasıl düzenleyeceğimizi, başarıyı nasıl yakalayacağımızı düşünüp endişelenmeye başladık ve bu zamanla korkuya dönüştü. Annelerimiz ve babalarımız evlatlarını nasıl yetiştireceği konusunda, daha büyüklerimiz hastalıktan, yoksulluktan ve ölümden korkuyor. Gördüğümüz en güçlü insanların bile içinde besledikleri büyüttükleri bir korku var. Peki korkuyu hayatımızdan tamamen çıkarabilir miyiz? Hiç düşündünüz mü korkmadan yaşamayı?
Aslında sorunun cevabı çok basit ama bizler bu soruyu kendimize neredeyse hiç sormamışızdır. Düşüncenin olduğu yerde endişe başlar ve o da korku duyumuzu aktifleştirir. Yani bu demek oluyor ki aslında korkularımızın tek sebebi düşüncelerimiz. Bunu destekleyecek bir sürü örnek verebiliriz. Varsayalım ki sabah dışardasınız, işlek olmayan bir sokak ve karşıdan gelen bir köpek. Birçoğunuzun bunu okurken bile sonunu tahmin ettiğini düşünebiliyorum. Gelen köpeğe kimimiz sevgiyle yaklaşırız kimimiz korkudan yönümüzü değiştiririz. Peki ama neden kimilerimiz korkudan yolunu değiştiriyor? İşte tam burada düşüncelerimizin bizi korkuya nasıl da ittiğini görürüz. Yönünü değiştiren arkadaşımızın bilinçaltında canlanan düşünceleri tahmin edebiliyor musunuz? ‘ Ya bana saldırırsa?’ ‘Ya beni kovalarsa?’ ‘Ya bana zarar verirse?’... Kişinin bu düşünceleri zihninde önce bir endişe olarak yer edinirken sonrasında korkuya dönüşüp onu ele geçirir ve hızla oradan uzaklaşmasını sağlar. Bunu okurken bile böyle bir durumla karşılaşma anını hatırlayanlarımız olmuştur, kalbinin hızla çarpmasını, bacaklarının titremesini. Peki bunu aşmak zor mu, insanlar korkularından kurtulamaz mı?
Evet, korku hayatımızda olması gereken bir duygu. İnsanlık tarihi başladığından beri korku da var. Önce vahşi hayvanlardan, doğal afetlerden, güneşten, dağdan korkan ilk insanlarımız en sonunda korkularıyla kabileleri ve devletleri için ordu kurmuşlardır. Evet ama devletler neden orduya ihtiyaç duyar? Çünkü hep saldırıya uğrama endişesi ve beraberinde gelen korkuyla savunma içgüdüsü onlar için orduyu zorunlu tutmuştur.
O halde korkuyu hayatımızdan çıkarmak pek mantıklı olmasa gerek ama korkularımızı hayat standartlarımızı etkilemeyecek şekilde tutmak da bizim düşüncelerimizin ve irademizin elinde. Bir yemeği elbette pişirip yiyeceğiz ama pişme derecesini daha da arttırıp yenemeyecek duruma da getirebiliriz. Korkularımız da tam olarak böyle belirli bir ölçüde bizi güçlendirirken daha fazlası bizi hep zayıflığa, korkaklığa itecektir. Bundan dolayı insanoğlu nasıl yanmış yemek yemeyi tercih etmiyorsa korkularının da hayatını etkilemesine izin vermemelidir. Unutmayalım ki korku bizim zihnimizin oyunu ve hiçbir korku bizden daha güçlü değil.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.