Güzellik Algısının Tarihsel Süreci
Yaşam Tarzı - 15 Ocak, 2024 - Okuma Süresi: 5 Dk.
15 Ocak, 2024
Farklı tarihsel dönemler içinde güzellik algısı hep değişkenlik göstermiştir. Peki bu algı neye göre oluşur? Güzellik algımız salt kendi fikirlerimizden mi oluşur? Yoksa toplumsal bir alt bilinçle mi şekillenir?
Güzellik nedir? Kimin güzel olduğunu düşünürüz? Kişiliğinizden bağımsız olarak güzellik anlayışınızın, farklı fikirler tarafından şekillendiğini hiç hissettiniz mi? Bu dönemde, baskıya doğrudan maruz kalmasak da bu dayatmanın bize yansıdığını hiç düşünmiş müydünüz?
Toplumsal baskı bizi sadece fiziksel görünümü düşünmeye zorluyor. Üstelik üzerimizdeki bu baskı öyle bir noktaya geldi ki artık insanların tektipleşmeye başlamış olması tartışılmaz bir gerçek haline geldi. Moda kadar hızlı olmasa da zamanla değişen bu algı, insanların toplumdan onay ve kabul görme isteğinden kaynaklanmaktadır. Günümüzde kitle iletişim araçları bu algının şekillenmesinde etkin rol oynamaktadır.
Bu durum tarih boyunca nasıl olmuştur? Genellikle kadınlar üzerinden oluşturulan bu dayatmayı yine kadınlar üzerinden inceleyelim.
M.Ö Paleolitik çağda kadınlar doğurganlığın simgesiydi. Bir kadın ne kadar kiloluysa o kadar sağlıklı ve doğurgan olduğu düşünülüyordu. Antik Yunan'da kadınlar "kötü yaratıklar" olarak biliniyordu. O dönemde fiziksel olarak büyük göğüsler, geniş kalçalar ve düzensiz karınlar güzelliğin tanımıydı.
14. ve 16. yüzyıllarda, Rönesans döneminde çekici kadınlar daha kilolu, daha küçük göğüslü, ayva karınlı ve daha geniş kalçalıydı. Güzellik bir statü sembolü olarak görülüyordu. Antik çağda saraylarında yaşayan kadınlar pasif yaşam sürüyor, güneşe çıkmıyordu. Bu sebeple beyaz ten güzel kabul ediliyordu.
İngiltere'de Viktorya döneminde (1837-1901) ince bel güzeldir anlayışı ortaya çıktı. Bu dönemde kadınlar güzel olmak uğruna, içinde zar zor nefes aldıkları korseler giymeye başladı. Bu korseler kadınların hareket kabiliyetini azaltarak onları aktif yaşamdan ve işten uzak tutuyordu. Ayrıca uzun saçlar için de takma saçlar kullanıldı.
1920'lerde kadının görünümüne kısa saç ve küçük göğüsler eklendi. Korse yerine daha esnek kemerler kullanıldı. Açık ten, koyu gözler ve erkeksi görünüm dikkat çekmeye başladı. Beli ve göğüsleri kapatan, vücut hatlarını belli etmeyen kıyafetler tercih edildi. 1920'lerde kadın güzelliği daha az kıvrımlı ve daha erkeksiydi.
1930'lu ve 1940'lı yıllar kadınların bugünkü kadar olmasa da vücutlarını öne çıkardıkları, hafif egzersizlerle daha atletik olmaya yöneldikleri yıllardı. Makyaj trendi olarak 20'li yıllara göre çok daha sade makyajlar tercih ediliyordu.
1950'lerde kıyafetler daha kapalı, vücut hatlarını hafifçe belli eden türdendi.
1960'lar günümüz 0 beden modasının yükselişe geçtiği dönemdir. Modeller, kadınları zayıflığa takıntı haline getirdi. O dönemlerin mini etekleri, kısa elbiseleri ve takma kirpikleri kadınların vazgeçilmeziydi. Kıvrımlı vücutların yerini ince uzun vücutlar aldı.
1970'lerde kadınlar görünüşlerine takıntılı değildi. Bronzlaşmış cilt ve dağınık saçlar güzel kabul ediliyordu.
1980'lerde aerobik ve fitness arttı. Atletik bir vücut güzelliğin göstergesi olarak kabul edilmeye başlandı. 80'li yıllarda herkesin omuzları genişti. Ancak fitness ya da aerobik yaptıkları için değil, vatkalı kıyafetler moda olduğu için. Bir kadının güzelliği saçlarının kabarıklığıyla doğru orantılıydı. O dönemde anoreksiya gibi yeme bozukluğu rahatsızlıkları da ortaya çıktı.
1990'lı yıllarda tek bir güzellik anlayışının olduğunu söylemek kolay olmasa da daha minimalist bir modanın hakim olduğu söylenebilir.
Günümüzde her ne kadar çok eleştiriliyor gibi görünse de zayıflık güzellik göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bunun dışında bazı ünlüler geniş kalça modasını yeniden gündeme getirdiler. Kadınlar hem zayıf, hem sağlıklı, hem iri göğüslü ve kalçalı, hem de düz karınlı olmalılar! Bu görüntüleri elde etmek doğal olarak mümkün olmadığı için insanlar giderek daha fazla plastik cerrahiye başvuruyor. Sosyal medyanın da etkisiyle 30 yaş altı kadınlarda estetik ameliyatlar da her geçen gün artıyor.
Varlık göstergesi olması da güzellik algısının o yönde şekillenmesine neden olan faktörler arasındadır. Geçmişte orta ve alt sınıf insanların ulaşamayacağı standartlar güzellik olarak kabul ediliyordu. Günümüzde de plastik cerrahi varlık göstergesi olduğu için güzel kabul ediliyor sonucuna varabiliriz. Ya da bronz görünüme sahip olmayı tatille ya da solaryumla ilişkilendirerek de aynı sonuca ulaşabiliriz. Aynı bronzluğu rönesans döneminde fakirlik ve güzellik anlayışına uymayan bir özellik olarak ele alırken dönemin şartları, imkanları ve yaşayış farklılıkları sebebiyle günümüzde güzel kabul ediyoruz.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.