Çağımızın Hastalığı: Alzheimer
Yaşam Tarzı - 01 Nisan, 2024 - Okuma Süresi: 3 Dk.
01 Nisan, 2024
Toplumumuzda da bilindiği üzere alzheimer yaşlı hastalığı olarak bilinmektedir. Bunama olarak da ifade edilen alzheimer için belirli tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Bu hastalıkla nasıl mücadele edilir? Buyurun yazıma!
Alzheimer hastalığını tanımlayacak olursak, genel hatlarıyla bunama ve bilişsel fonksiyonların azalması şeklinde gelişen nörolojik bir hastalık diyebiliriz. Peki bu hastalık belirtilerini ne zaman gösteriyor? Genetik kodlarımızda bu hastalık genini taşıyor muyuz yoksa bu hastalık çevre koşullarının etkisiyle mi ortaya çıkıyor? İsterseniz bu sorulara birlikte yanıt arayalım.
Düşünce, hafıza ve davranış fonksiyonlarında azalmaya neden olan bu hastalıkta belirtiler yaşla birlikte yavaş yavaş ortaya çıkar. Bu hastalığın teşhisindeki en önemli sorun kişide meydana gelen unutkanlık, ani ruhsal değişim, kaygı, depresyon gibi belirtilerin aslında yaşlılıktan kaynaklandığının düşünülmesidir. Bu durum erken teşhis ve tedavi olanağını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu hastalığın başlangıç evresine dair belirtiler daha hafif olmakla birlikte ileri evredeki hastalarda bulgular daha belirgindir. Alzheimer’ın erken belirtisine örnek verecek olursak son yaşanan olayların unutulması şeklinde görülürken birkaç yıl içerisinde bireyler günlük aktivitelerini tek başlarına gerçekleştirmekte zorlanmaları da söylenebilir. İleri evre Alzheimer hastaları çoğunlukla bir kişiyle karşılıklı olarak sohbet edebilme yeteneğini kaybeder, kendilerine yöneltilen sorulara ve çevrelerinde gelişen olaylara yanıt vermekte güçlük çekmeye başlar.
Peki Alzheimer hastalığına neden olan etken nedir? Bir de bu soruyu cevaplandıralım. Aslına bakılacak olursa Alzheimer, uzun yıllardır bilimsel araştırmalara sıklıkla konu olan bir hastalık olsa da hastalığın gelişim nedeni henüz kesin olarak belirlenebilmiş değildir. Bu nedenle nedenini bilmediğimiz bir hastalığın tedavisini de bulmak hayli zor olacaktır. İlaç tedavisi çözüm önerisi olarak gösterilse de verilen ilaçlar sadece hastalığın seyrinin ilerleyişini düşük oranda zayıflatmaktadır. Yani geçici bir çözüm yolu olarak da değerlendirebiliriz. Hal böyle olunca da hastalık teşhisi konulan fakat tıbbın tedavi imkanlarını yetersiz bırakan bir duruma dönüşmekte, bu konu ise hastaları ve ailesini umutsuzluğa ve çözümsüzlüğe sürüklemektedir.
Genel olarak hastalığa bakacak olursak, alzheimer hastalığı özel bir bakım ve tedavi gerektirmekte fakat ülkemizde yapılan çalışmaların bu noktada yetersiz kalındığı görülmektedir. Özellikle hastaların bakım evine veya huzurevine yerleşmesi için bakıma muhtaç durumda olması gerekmektedir. Bu noktada sadece Alzheimer hastaları için bir kurum açılması hem hastanın daha iyi imkanlar ile tedavi ve rehabilitasyonunun gerçekleştirilmesi, hem de bakım verenin yükünün azaltılması noktasında önem arz etmektedir. Hastalık sadece farmakolojik tedaviden ve hastaneye gidip gelmekten ibaret görülmemeli mümkünse hastanın ve ailesinin sosyal yaşantısı, bakım verenin kendisine vakit ayırması, hastanın ve ailesinin sosyal destek sistemlerinin güçlendirilmesi de yapılabilecek önemli müdahalelerden sadece birkaçıdır. Hastanenin Tıbbi Sosyal Hizmet biriminde çalışan sosyal hizmet uzmanları hastayı ailesini bilinçlendirmeli, hastaya uygun müdahale planı çizmeli, hastanın durumu hakkında bilgi edinmeli, hastanın ailesiyle psiko-sosyal çalışmalar yapmalı aileye rehberlik, danışmanlık ve yönlendirme hizmeti verilmesi yapılabilecekler arasında yer almaktadır.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.