Büyük Ev Ablukada ile Buluşma Deneyimim! - ObsessoCase

Kredi: Büyük Ev Ablukada

Bir grup olacak olsam Büyük Ev Ablukada olurdum! Sizlere en sevdiğim grupla ilk buluşmamı en ince detayına kadar anlattım ve neden benim için eşsiz bir deneyim olduğundan bahsettim. Umarım hissettiklerimi hisseder ve bir sonraki konserde bana katılırsınız.

Özellikle şu an hakim olan rap müzikten hiç hoşnut olmayan ve kendini alternatif müziğin kollarında bulan birisi olarak "Büyük Ev Ablukada" benim için kendiğimi bulduğum, her şarkısında uzaklara daldığım ve alternatif müzik sevenlere konserlerine bir kere de olsa kesinlikle gitmelerini tavsiye ettiğim bir gruptur.
Büyük Ev Ablukada, 2008 yılında birçoğumuzun Yalan Dünya'dan tanıdığı Orçun ve ışık dehası Cem Yılmazer tarafından "Canavar Banavar" ve "Afordisman Salihins" adlarıyla kurulmuştur. Grup ismini Turgut Uyar'ın "Büyük Ev Ablukada" isimli şiirinden almış ve birçok şarkılarında da kendisinin şiirlerinden yer vermişlerdir. Daha sonra aralarına Gülin Kılıçay namıdiğer "Galvaniz Gelbiraz", Zeynep Oktar namıdiğer "Lav Baybeni", Utku İnan namıdiğer "Kuytu Köşe" ve Can Güngör namıdiğer "Gam Cincır"  katılmasıyla beraber grup bugünkü halini almıştır. 

Grubu anlattığıma göre ve isim karışıklığı olmayacağını düşünerek sizlerle gitmiş olduğum konserleri arasında en sevdiğim konserden bahsetmek istiyorum. Öncelikle Biletix'te aylarca bilet kovalama serüvenim başladı ve bitmek bilmeyen sınavlarıma uygun bir konser bulduktan sonra hiç düşünmeden biletimi aldım ve her şeyden habersiz şekilde sabırsızlıkla konser gününü beklemeye başladım. Konser sabahı eşsiz bir yer olduğunu düşündüğüm Ses Tiyatrosu'na doğru yola çıktım. Daha öncesinde hiç gitmediğim Ses Tiyatrosu'na konserden sonra birçok tiyatro için gittim ve herkese tavsiye ederim, aklınızda bulunsun! 

Ses Tiyatrosu'nun neresinden izlerseniz izleyin eşsiz bir deneyim olacağından eminim ama benim tavsiyem biletinizi çok önceden alıp en önü kapmanız. Bu sayede oldukça interaktif bir konser izlemiş oluyorsunuz çünkü Canavar Banavar sizinle konser boyunca sohbet halinde oluyor. Ben de tam bu yüzden biletimi en önden almıştım ve konser başlamadan hemen yerimi kaptım. Kalbim ağzımda atıyor ne demekmiş inanın tam o an yaşadım. En sevdiğim grubu ssahnede ilk defa izleyecek olmanın etkisi tabii ki vardı ama sanırım en çok bu hayatta en sevdiğim şarkılardan olan ve yeni nesil arabesk olarak tanımladığım "Hoşçakal Kadar" ve "İhtimallerin Heyacanına Üzülüyorum"u dinleyecek olmak hem de canlı canlı tek başına yeterliydi. 

Büyük Ev Ablukada'nın her şarkısını ezbere bilen ve her cümlesinden kendini kaybeden biri olarak birçoğumuzun öyle ya da böyle bir yerde dinlediği "Güneş Yerinde" şarkısının Nazım Hikmet'in "Yaşamaya Dair" şiirinden dizeler içerdiğini ve bu sebeple benim için çok özel olduğunu da belirtmeliyim. 

Bu dünya soğuyacak
Yıldızların arasında bir yıldız
Hem de en ufacıklarından
Mavi kadifede bir yaldız, heves yani
Yani bu koskocaman dünyamız
Bu dünya, soğuyacak günün birinde
Hatta bir buz yığını veyahut öyle bir bulut gibi de değil
Boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
Zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız

"İhtimallerin Heyecanına Üzülüyorum"u Galvaniz Biraz'ın kelimenin tam anlamıyla insanı huzura erdiren sesinden dinlemek ve hemen ardına da aşk acısı yaşayan herkese tavsiye ettiğim "Hoşçakal Kadar" şarkısını yanımdaki tanımadığım ve şu an her konsere beraber gittiğim Ada ile bağıra çağıra söylerken kendimi bulmak unutamayacağım,unutursam kendime küseceğim deneyimlerimdendir. Özellikle birkaç konserlerine gittikten sonra akışın aynı olduğunu sahnede bir konserden çok tiyatro oyunu döndüğünü fark edeceksiniz ve kaç defa izlerseniz izleyin hiç sıkılmayacaksınız. Benim en sevdiğim kısımlar Athena Gökhan'a teşekkür, Duman ve Tarkan'a gönderme ve sabah programında olmadığımızın hatırlatılması. Konsere giderseniz beni anlarsınız. 

Konserin sonlarına doğru az önceden belirttiğim gibi benim için çok özel olan bir şiirden alınmış olan "Güneş Yerinde" şarkısı çalınmaya başladı ve yaşadığım eşsiz deneyimin hissettirdiklerinden dolayı kendimi ağlarken buldum. Sonrasında Galvaniz Gelbiraz'ın bana sahneden inip sarılmasıyla son noktayı koymuş oldum. Yazdıklarımdan da anlayabileceğiniz üzere bana yeni bir dost kazandırması, en sevdiğim şarkıları canlı canlı dinlemiş olmak ve Galvaniz Gelbiraz'a sarılmakla bana asla unutamayacağım bir deneyim kazandırdı. Benim gittiğim konserleri hep akustik formundaydı, yeni çıkan albümleriyle beraber yeni bir konsept ile beraber sahne almaya devam ediyorlar. Kesinlikle her iki konsepti de deneyimlemenizi tavsiye ederim. Belki sizinle de bir konserlerinde karşılaşırız !