Bütün Bunların Farkında Mısınız?
Yaşam Tarzı - 25 Ocak, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.
25 Ocak, 2021
Başlıktan görüp neyin farkında mıyız diye düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum. Bugün sizlere aslında aklımızdan hiç çıkmayan, her platformda karşımızda olan üç konudan bahsedeceğim. Umarım tesadüfen açtığınız bu yazıyı okumak için ayırdığınız beş dakika da sizlere bazı şeyleri tekrar hatırlatabilir.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde bulunan tanıma göre farkında olmak görülmesi veya bilinmesi gereken şeylerden haberi bulunmak, kavranması gereken bir şeye dikkat etmek olarak tanımlanıyor. Farkındalık ise farkında olma durumu olarak geçiyor. Farkındalık kelimesi bir yerden tanıdık gelmeli. Mesela düşündüğünüzde belki aklınıza ''Çevre hakkında farkındalık yaratmak istiyoruz bir broşür alarak bize yardımcı olmak ister misiniz?'' diyen bir kişiyi veya ALS hastalığına dikkat çekmek için yapılan Icebucket Challange adındaki farkındalık kampanyası da geliyor olabilir. Şimdi bütün bunların neden yapıldığına ve ne gibi farkındalıklar yaratmanın gerekli olduğunu belirttiğim asıl konuya gelelim.
GÜN GEÇTİKÇE ARTAN KADINA ŞİDDETİN FARKINDA MISINIZ?
Neredeyse her gün haberlerde gördüğümüz kadına şiddet haberlerini tekrar ele almak istedim. Bu konuda yazılan yazılar, tepkiler oldukça fazla. İnsanlar çoğu yerden bu konu hakkında sesini duyurmak istiyor. Bir kadın cinayeti olduğunda hepimiz sosyal medyadan bunu duyurup son olmasını diliyoruz. Günümüzde sosyal medyanın gücünü düşündüğümüzde bunların çok doğru adımlar olduğunun bilincindeyiz. Ancak biz tepkimizi gösterdikten sonra hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek zorunda kalırken bir çocuk annesiz, bir anne-baba evlatsız belki bir okul öğretmensiz veya öğrencisiz kalmış oluyor. Benim en çok korktuğum şeylerden birisi bu duruma alışabilme ihtimalimiz. O yüzden lütfen çözüme kavuşana dek mücadele edelim. Her yerden sesimizi duyurmaya devam edelim. Bir çocuğun gözünün önünde annesinin ölmesini izlemesine sebep olan kişilerin cezalarının hiçbir affı olmamalı. Suçlular en ağır şekilde cezalandırılmalı. Bunlar için de elimizden gelen her şeyi yapıp her yerde dile getirip bu durumla mücadele edelim.
Yaşama hakkı elinden alınmış tüm kadınları rahmetle, saygıyla anıyorum.
ENGELLİLER FARK EDİLMEYİ BEKLER FARKINDA MISINIZ?
Ailenizde, sokakta, okulda, restaurantta parkta... Kısacası toplumun içinde var olan bu bireyler ya görmezden gelindikleri için ya da rahatsız edici bir şekilde bakıldığı için bu konudan şikayetçiler. Öncelikle şuna da değinmek istiyorum. Bazı insanların doğuştan engeli bulunmaktayken bazıları ise çeşitli kazalar nedeniyle engelli kalabilir. Buradan şu sonuç da çıkabilir. Aslında her birey engelli adayıdır. Duruma bu açıdan baktığımızda belki daha anlayış sahibi olabiliriz. Toplumun içinde beraber yaşadığımız bu insanları görmezden gelmeyelim. Ulaşım hakkı çerçevesinde, engellilerin sokaklarda ulaşımını sorunsuz sağlayacak altyapının kurulması veya daha basit bir örnek olarak engelli otoparkını sadece engelliler kullanması bile onların hayatlarını biraz daha kolaylaştıracaktır. 10 Mayıs ile 16 Mayıs haftasının engelliler haftası olduğunu dipnot olarak bırakmak isterim.
HAYVANLARA UYGULANAN ŞİDDETİN FARKINDA MISINIZ?
Basına yansıyan haberlere göre 2en az' 726 hayvan avcılık yüzünden katledildi.
'En az' 251 hayvan zehirlenerek öldürüldü.
'en az' 2 bin 275 hayvan trafik kazalarında hayatını kaybetti.
Basına ve sosyal medyaya yansıyan haberlere göre 'en az' 221 hayvan işkenceye maruz bırakıldı.
İşkence olarak tanımlanan hak ihlâlleri ise, hayvan toplama sırasında uygulanan fiziksel ve psikolojik şiddet; ateşli silahla yaralama; yakma; kulak kesme; köpek, horoz dövüştürme; darp, kesici ve delici aletlerle saldırılar; arabanın arkasına bağlayıp sürükleme; tecavüz; taşla ezme; kafa kesme; deri yüzme; pati delerek zincir takma; dövme olarak karşımıza çıkmıştır.
İnsanın içini sızlatan bu haberleri, belki sosyal medyaya düşen işkenceye maruz kalan hayvan videolarını izlemeye bile cesaret edemiyorsunuz. Ancak bu canlılar bizim haberini bile okuyamadığımız işkenceleri yaşıyorlar. Seslerini bile duyuramayan kimseye zararı olmayan bu hayvanların bizden başka seslerini duyuracak kimseleri yok. Bu konuda da gerekli tepkiyi gösterip elimizden ne geliyorsa yapmamız gerekiyor. İnsanları diğer canlılardan ayıran merhameti, vicdandır sözü bu haberleri okuduktan sonra kifayetsiz kalıyor. Sahibi yoğun bakımda olduğu için günlerce hastanede bekleyen bir köpek ile hayvana işkence eden bir insan arasındaki ayrımın merhamet ve vicdan olduğunu düşünmüyorum. Bu duruma sessiz kalmayalım. Çevremizdeki hayvanlara onların da bir canlı olduğunu unutmadan gerekli özveriyi gösterelim. Bunları yapanların gerekli cezaları alması için hep beraber sesimizi çıkaralım.
Bu konu başlıkları her yerde karşınıza çıkıyordur. Ben bunlara ek olarak burada da bir şekilde karşınızda olmasını istedim. Anlatacağım ne konu başlıkları bunlarla sınırlı ne de altına yazdığım yazılar. Hepsi ayrı ayrı başlı başına çözüme kavuşturulmak için bekleyen konular. Bu yüzden devamını getirmeyi de heyecanla bekliyor olacağım. Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Diğer haftalarda görüşmek üzere. Hoşça kalın!
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.