Alzheimer'dan Korunmada Akdeniz Diyeti!
Yaşam Tarzı - 12 Haziran, 2023 - Okuma Süresi: 3 Dk.
12 Haziran, 2023
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre günümüzde 50 milyondan fazla demans hastası bulunuyor. Alzheimer (AH), demansın yaygın görülen bir tipi. Bu hastalıktan korunabilmek için genç yaşlardan itibaren neler yapabileceğimize bir göz atalım!
Alzheimer birçok bilişsel süreci etkileyen geri dönüşümsüz demanslardan biridir. Hastaların bellek, dikkat, motor beceriler, karar verme, görsel-uzaysal beceriler gibi bilişsel fonsiyonları günden güne kötüleşmektedir. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte belirli risk faktörleri vardır.
Risk Faktörleri
Alzheimer’da en büyük risk faktörlerinden biri aile öyküsüdür. Alzheimer olan bireylerin çocuklarında hastalığın görülme riski sağlıklı bireylerin çocuklarına göre 6 kat daha fazladır. İlerleyen yaş ile risk daha çok artmaktadır. Kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülen bu hastalığın seyrinde östrojen hormonunun önemi vurgulanmaktadır. Araştırmalar menopozdaki kadınların, aynı yaştaki erkeklere göre bu hastalığa yakalanma riskinin daha fazla olduğunu söylemektedir. Genç yaşlardan itibaren toksin maddelere maruz kalmak, düşük sosyoekonomik düzey ve eğitim de görülme oranını etkilemektedir.
Beslenmenin Önemi
Günümüze kadar yapılan araştırmalarda Akdeniz diyeti ve ketojenik diyetin AH, parkinson, epilepsi gibi hastalıklardan koruyucu etkisi olduğu belirtilmiştir. Akdeniz diyeti et ürünleri bakımından fakir bir diyettir. Orta seviyede balık, kümes hayvanları ve süt ürünleri içerir. Sebze-meyve, fasulye, kepekli tahıllar ve fındık bakımından zengin bir diyettir.Bu diyet şeklinin AH görülme sıklığını azalttığı belirtilmiştir.
Bu diyetin olumlu etkilerine bir göz atalım:
- İçerdiği meyve-sebzenin antioksidan içeriği.
- Vitamin E, vitamin C ve karotenoidlerin oksidasif stresi azaltıcı etkisi.
- Antioksidan vitaminlerin toksin maddelerin etkilerinden koruması.
- Hücre oluşumunun devam etmesiyle bilişsel fonksiyonların kaybının gecikmesi.
- Vitamin D ile hafıza kaybının ve yönetsel işlevlerdeki bozulmanın önlenmesi.
- Sağlıklı yağlar bakımından zengin bir diyet olması nedeniyle balık tüketimiyle birlikte omega-3 alımının artması.
Fiziksel Aktivite
Son olarak beslenmenin öneminden bahsetmişken fiziksel aktiviteden de bahsetmemek olmaz. Bellek, dil, soyut düşünme, problem çözme, yönelim gibi bilişsel işlevlerde ilerleyici yıkım ile karakterize bu hastalıkta fiziksel aktivitenin önemi göz ardı edilmektedir. Yaşlandıkça bireylerin daha hareketsiz bir yaşam tarzını benimsemeye başlaması AH görülme riskini de artırır. Bireyler yatağa ve eve bağımlı hale gelmeye başlar. Fiziksel aktivitenin AH’den korunmak ve hastalığın evreleri arasındaki geçişinin yavaşlatılmasında önemi büyüktür. Hem beslenme tarzımızın hem de fiziksel aktivitenin öneminin artmasıyla bütüncül bir yaklaşım benimsemek önemlidir.
Sağlıkla kalın!
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.