Akne İzleriyle İlgili Bilmedikleriniz - AkneninGörünmeyenYüzü

Akneler, dönem dönem birçoğumuzun sorunu haline gelmiştir. Ben de bilinçlendirmek adına akne izleriyle ilgili bir yazı kaleme aldım. İyi okumalar!

Akneler; bazılarımızın sık sık, bazılarımızın yalnızca belli dönemlerde başa çıkmaya çalıştığı bir cilt problemidir. Ergenlik döneminde görülme sıklığı %90 civarındadır. Yetişkinlerin yaklaşık %13’ünde ergenlikten sonra da devam edebilmektedir. Akneler, piosebase ünitenin (cildimizin içerisinde kıl folikülü ve sebum salgılayan sebase bezleri kapsayan yapı) yoğun olarak bulunduğu tüm vücut bölgeleri, özellikle de yüz, sırt ve göğüste görülebilirler. İnflamatuar akne lezyonları günümüzde çok çeşitli şekillerle tedavi edilebildiği için, inatçı olgular dışında, artık dermatoloji için büyük bir sorun olmaktan çıkmıştır.

Aknelerin görünümde yarattığı sıkıntılar dışında neden olduğu sorunlardan biri ise skarlardır. Skarlar; özellikle geç tedaviden, kişinin stres bozukluklarından, beslenme gibi yaşam stili alışkanlıklarından dolayı aknelerin iyileşirken cilt üzerinde bıraktığı izlerdir. Kollajen azalması ve artmasına bağlı olarak temelde atrofik ve hipertrofik olmak üzere iki tip skar vardır. Akne skarları olan insanların yaklaşık %85’inde kollajen kaybıyla ilişkili olan atrofik skar vardır.

Atrofik Skarlar

Atrofik skarlar; icepick skar, boxcar skar ve rolling skar olmak üzere 3 tiptir.

Icepick skar; adından da anlaşılacağı gibi keskin sınırlı, buz kıracağı ile delinmiş gibi görünen, çapı 2 mm’den az, derinliği yaklaşık 2 mm olan akne izleridir. Derinlikleri cilt altı yağ dokusuna kadar uzanabilmektedir. Yüzeyden derine bir “V” harfi şekli oluştururlar. Icepick skarlar tüm atrofik skarların %60-70’ini oluştururlar.

Boxcar skar ise icepick skara göre daha geniş tabanlıdır. Kenarları yine keskindir ve derinliği değişken olabilir. Keskin kenarlı bir “U” şekli oluştururlar. Atrofik skarların %20-30’unu oluştururlar.

Rolling skar ise boxcar skar gibi geniş tabanlıdır fakat keskin kenarlar yerine yuvarlatılmış kenarlara sahiptir. Derinliği boxcar skar gibi değişkendir. Atrofik skarlar arasında %10-20 oranında görülürler. İnsanlarda bu skarlardan yalnızca biri görülecek diye bir şey yoktur. Bazı vakalarda 3 tip skar da görülebilmektedir.

Hipertrofik ve Keloidal Skarlar

Atrofik skarların aksine kollajen birikimi ve azalmış kollajenaz enzim aktivitesi ile ilişkililerdir. Yine atrofik skarların aksine tipik olarak pembe, kabarık bir görünümde ve sertlerdir. Ayrıca hipertrofik skarların histolojisi, diğer dermal skarlara benzer. Hipertrofik ve keloidal skarlar esmer bireylerde daha sık ve çoğunlukla gövdede görülürler.

 

Biz aknelerimizle, akne izlerimizle her halimizle güzeliz.