Yelkovan Yörüngesi

Günlük yaşantımızda esinlendiğimiz birçok durum içerisinde en saçma görünenleri derleyip bir bütün oluşturma eylemimiz marjinal hareketimizdir. Bu sebeple aykırı olmayı huy haline getiren ruhları taşıyan bedenleriz. Şimdi bu ruhlara ilham olan mevcut durumlara göz atalım.

Günümüz dünyasında ilham veren ve ilhamın kendisi olan olayların herkes tarafından görülebilir olması namümkündür. Dolayısıyla her insan aynı yapıtı ortaya koyma gayretine girmemektedir. Bunun sonucunda çeşitlenen ve günden güne değişen teknoloji, sanat, kişisel gelişim duvarları, edebi kültür gibi birçok durumun gelişmesi olağandır. Yaratıcılık ve yaratma gayesi insanlığın varoluş çemberinin yegane belirleyicisidir. İnsanoğlu düşünmeden, üretmeden ve hayal kurmadan hayatın cilvesini içselleştiremez ve zevkinden mahrum kalır. Bu sebeple düşünmenin bir sonucu olan yaratabilme, bizleri hayata karşı var etmektedir. Düşünen varlıkları yaratım sürecine iten şey, realitenin yeterli gelmeyişidir. 

Clark (1999) ve Paulus (2000) yaratıcılığı, alışılmışın dışında yeni ve faydalı bilgileri ortaya çıkarmak ve ayrıntılandırmak olarak tanımlamıştır. Bir başka tanımda ise yaratıcılık, fikirlerin keşfi ve kombinasyonudur (Higgins ve Morgan, 2000). Yaratıcılık bireylerin, özelliklerinin, bilişsel ve kişisel tarzlarının bir bütünü olarak görülmektedir (Amabile, 1995). Yaratıcılık sıfırdan bir ürün ortaya çıkarma veya mevcut olan bir ürünün değişik tarzlarda yararlanılması olarak tanımlanabilir.

Belli başlı araştırmalar sonucunda ortaya çıkan bazı bulgulara bakılırsa en ünlü düşünürlerin, bilim insanlarının günlük hayatta sürekli sırt çevirdiğimiz olayların, kendi rutinleri olduğu ve aslında bunlardan ilham aldıkları görülmektedir. Örneğin Stephen Hawking kendi için "Oxford'un her santimi için tembel bir öğrenciydim." dese de düşünüş tarzı, yorumlama kabiliyeti ve ortaya koydukları onu sıradanlıktan uzak tutmuştur. Yahut Aziz Sancar'ın nobel ödülünün ve bilim adına yaptıklarının yanısıra çocuklar için çizgi roman çizdiğini biliyor muydunuz? Çocuklarıyla birlikte çizgi film izleyerek ilhamın ve yaratıcılığın sınırını belirlemeden ortaya zevkli işler koymuştur. 

Elinize bir kağıt ve bir kalem alın. Kafanızdakilerin soyut kalmasına, imkansızlıklarına imkan tanımayın. En kara kalemle onları somutlaştırarak kendi benliğinize meydan okuyun. Hayal olarak adlandırılan ve küçümsenen her şeyin aslında ilk adımda hayal olması gerektiğinin farkına varın. Gerçekleşmesi mümkün olmayan hiçbir olgu hayal olmadan meydana gelmez. Bu yüzdendir ki yaratıcılığımızın sınırlarını kabullenmeden ilerlemek gerekmektedir. 

Yaratıcılığın ve buna ilham veren olayların bir bütün halinde gözler önüne serildiği yahut bunu görebilme kabiliyetine sahip olmanın vermiş olduğu haklı gururu olsun üzerinizde. Tıpkı yelkovan yörüngesi misali kalıbınızı bilindiğin dışına çıkarın.