Geçmişten Günümüze Peruk Kullanımı
Yaratıcılık - 21 Şubat, 2022 - Okuma Süresi: 3 Dk.
21 Şubat, 2022
Yüzyıllardan beri farklı amaçlarla kullanılan ve toplumsal statüyü belirleyen perukların tarihçesini hiç merak etmiş miydiniz? Gelin birlikte peruğun ilk çağlara uzanan yolculuğuna bir göz atalım.
Peruğun kökeni İlk Çağ’a kadar uzanmaktadır. İnsanların kendi saçlarının üstüne saç ekledikleri eski çağlardan beri görülmektedir. Peruğun oluşumu da bu olguya dayanmaktadır. Bazen süslenme bazen de statü gösterme amacıyla peruk eski uygarlıklardan beri kullanılmaktadır.
Eski Mısırlılar yaz günlerinde saçlarını dibinden tıraş ederler, sokağa çıkarlarken güneşten korunmak için, törenlerde de saçlı görünmek için başlarına ya at kılından ya da bazı bitkilerin liflerinden yapılmış peruklar takarlardı. Mısır'da saç biçimi, makam ve rütbe belirlediği için çok önemliydi.
Yunanlılar, o yıllarda alına takılan ufak takma saçları tercih ediyorlardı. Zengin Romalı kadınlar da üstlerine altın tozu serperek kullandıkları peruklarını, savaş tutsaklarının saçlarından yaptırıyorlardı. O dönemde Roma'da kurulan insan saçı pazarında, en çok Germenler'in sarı saçları rağbet görüyordu. İmparatorluğun sonlarına doğru moda olan yüksek peruklar, ilk Hıristiyan kadınlarının da ilgisini çekmişti.
Orta Çağ’da Hristiyan kilisesi gücü eline geçirdikten sonra insanlara hayatlarının her alanında müdahele etmeye başlamıştır. Saç kesimi de dahil olmak üzere yaşamın her alanına kısıtlamalar getirmiştir. Kilise, peruğun şeytanı gizlemek için bir kıyafet olduğunu ve peruk takanların Hıristiyanlığın bereketinden faydalanamayacaklarını yayarak peruğun karşısında durmuştur.
Avrupa’da peruğun gelişimi 1558 yılında tahta çıkan İngiltere Kraliçesi I. Elisabeth döneminde olmuştur. Kraliçe, peruk kullanmaya oldukça meraklıymış hatta bir peruk koleksiyonu bile varmış. Dönemin soylu İngiliz kadınları da kraliçeyi örnek alıp onun peruklarını taklit ediyorlarmış.
16. yüzyılda özellikle İngiltere ve Fransa’da yaygınlaşmaya başlayan peruk 17. yüzyılda genç yaşta saçları dökülen Fransa kralı XIII. Louis öncülüğünde erkekler tarafından da kullanılmaya başlanmıştır. 14. Louis döneminde erkek peruğu gösterişli haliyle en parlak çağını yaşadı. O yıllarda peruk saray halkının görkemli giysilerinin bir parçası ve soyluluğun simgesi sayılmaktaydı. Fransız Devrimi'nin sonuna kadar nerdeyse her mesleğin kendine özgü bir peruğu vardı ve bu peruklara bakarak kişinin statüsünü anlamak mümkündü. Fransız Devrimi’nden sonra peruk önemini kaybedip kullanımı bırakıldı çünkü nefret edilen soylular sınıfını temsil ediyordu. Böylelikle zenginliğin ifadesi olan uzun saç bir süreliğine de olsa tarihe gömüldü.
Sentetik saç üretiminin başlamasıyla 1950’lerde yeniden kullanılmaya başlanan peruk, bu sefer daha çok kadınlardan talep gördü. Peruklar sinema, tiyatro ve eğlence alanlarındaki önemini hala korumaktadır. Sanatçıların iş ve estetik amaçlı kullanmasının yanında peruklar kemoterapiden saçları dökülenler için bir alternatif olmuştur. Günlük kullanım için peruk yerine postiş denilen kısmi takma saçlar kullanılmaya başlanmıştır.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.