Fotoğrafçılık 101
Yaratıcılık - 12 Temmuz, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.
12 Temmuz, 2021
Görselliğin ve estetiğin öneminin tavan yaptığı günümüzde çoğu insan fotoğrafçılığa ve fotoğraflarına ekstra dikkat etmeye, ilgisi olmayanlar ise yeni bir hobi edinerek bu alana yönelmeye başladı. Peki kusursuz fotoğrafa ulaşmak için temel olarak neleri bilmeliyiz? Gelin irdeleyelim!
Fotoğrafçılığı tanımlamak gerekirse; en basit anlamıyla fotoğraf makinesi kullanarak ışığı hassas bir yüzey üzerine kaydederek görüntü oluşturmaya denir. Bu yansıtma olayında zaman ve hassas olan zeminin ışığa duyarlılığı çok mühimdir. Fotoğraf, latince “Photo” (ışık) ve “Graph” (yazmak) sözcüklerinin birleşiminden oluşmaktadır. Yani fotoğraf, ışıkla yazmak anlamına gelir. Bu tanımdan yola çıkmamız gerekirse fotoğrafta ışığın ne kadar önemli olduğu sonucuna varabiliriz. Bunu sağlayabilmek için ise teknik kısımda bilmemiz gereken 3 kavram var, bunlar ışığın kontrolünü sağlamamıza yarayan sırasıyla; Enstantane, Diyafram ve ISO.
Enstantane: Fotoğraf makinelerinde yer alan denklanşöre bastığımızda bir perde mekanizması devreye girer, perde açılır sensöre ışık gelir ve perde geri kapanır, bu perdenin açılıp kapanma süresine ise enstantane denir. Enstantanenin fotoğrafa etkisi oldukça mühimdir çünkü enstantane ayarını yapabiliyor olmak hızlı ve yavaş anları fotoğrafa olması gerektiği gibi yansıtabilmek demektir. Işığı kontrol edebilmek ise fotoğrafçıya verilen önemli bir görevdir. Bu sayede karanlık ve aydınlık fotoğraf elde edilmesi ışığın sensöre ne kadar süreyle düşeceğini hesaplamakla olur.
Diyafram: Enstantane ışığın süresini kontrol ederken, diyafram ise miktarını kontrol eder. Tüm fotoğraf makinelerinde diyafram F ile gösterilir. Sayısal olarak makinede gösterilen rakam küçüldükçe içeri daha fazla ışık girer, rakam büyüdüğünde ise içeri daha az ışık girer. Lens seçimleri ise tam olarak buna göre yapılır çünkü her lensin diyafram açıklığı farklıdır.
Diyaframın etki ettiği bir diğer şey ise net alan derinliğidir, Diyafram ayarı kısıldıkça aynı mesafeden yapılan çekimlerde alan derinliği artar, diyafram açıklığı arttıkça ise derinlik azalır. Derinlik arttıkça öndeki ve arkadaki obje arasındaki netlik farkı değişir. Nesnelerin netliği azalırken flu bir görüntü kazanılır. Gözlerimizden örnek vermek gerekirse; gözümüz sonuna kadar açık olduğunda bütün ışığı algılayabiliriz fakat gözümüzü kısmaya başladığımızda algıladığımız ışık miktarı da azalır.
ISO: En temel anlamıyla ISO; fotoğraf makinemizin ışığa duyarlılık süresidir. ISO yapay ışık kaynağıdır ve fotoğraf makinenizin kaliteli olup olmadığını gösteren kısımdır. Numarası ne kadar düşük olursa ışığa duyarlılık o kadar düşük olur; ISO sayısı arttıkça ise fotoğraf makinemizin hassaslığı artar. Çekeceğimiz fotoğrafın ortam ışığının yeterli olmadığı durumlarda ISO değeri arttırılır bu şekilde düşük ışıklı ortamlarda flaş kullanmadan fotoğraf çekilebilir. Makinenizin kaliteli olup olmadığını anlamaya en yakın olduğunuz yer aslında tam olarak burasıdır çünkü ISO’yu arttırdığınız andan itibaren yüksek duyarlılık oluşur ve fotoğraflarınızda pullanma (gren) denilen bozulmalar meydana gelir. Bu bozulma ne kadar az olursa makineniz o kadar kaliteli demektir.
Peki Kusursuz Fotoğraf Nasıl Çekilir?
Günümüzde insanlar, teknoloji bombardımanın da etkisiyle her yeni çıkan kameranın etkisiyle ellerindeki cihazları yetersiz bulup, daha iyi fotoğraf çekmek için hep en güncele sahip olunması gerektiğine dair bir düşünce içerisindeler. Kamera üreticileri de her zaman çok daha iyi netlik yapan sistemlerle çok daha keskin kameralarla çok yüksek ISO'lara çıkabilen ve az gren üreten kameralarla karşımıza çıkıyorlar.
Ellerindeki cihazları sürekli yenileyerek en kaliteli işi yapacaklarını zannedenler ise genellikle hüsrana uğruyor çünkü aslında iyi fotoğraf dediğimiz şey bundan çok daha fazlası.
Fotoğrafın hissi, hikayesi ve sana çağrıştırdığı duygular aslında kusursuz fotoğrafı nitelemek için çok daha iyi filtreler diyebiliriz.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.