Büyük Sorulara Büyük Cevaplar
Yaratıcılık - 03 Ocak, 2022 - Okuma Süresi: 3 Dk.
03 Ocak, 2022
Soru sormak, sorulan sorulara cevaplar aramak... Hayatımızın büyük bir kısmı sorgudur çünkü bir şeyleri sorarak öğrenir, düşüncelerimizi açığa kavuştururuz. Gelin bugün birlikte bu konu üzerinde duralım.
Hepimiz zaman zaman buluşlar, icatlar, fikirler, görüşler ve düşünceler için soru sorular sorar ve bu sorulara yanıt ararız. Verdiğimiz yanıtlar bizi cevaba götürebileceği gibi soruya da götürebilir. Böyle bir durumda yeni sorular sorulmalı ve konudan sapılmamalıdır. Konuya bağlı olarak farklı görüşler çerçevesinde soruların çeşitliliği isteğe bağlı olarak arttırılabilir. Hatta ve hatta çevremizden de bu konuda yardım alarak bir alışverişte bulunabiliriz. Peki bu sorular nasıl oluyor da zihnimizde oluşabiliyor? Bu sorular bizi gerçekten de aradığımız cevaplara götürüyor mu? Gelin bu durumu daha iyi anlayabilmek için biraz derinlere inelim.
Bilim adamlarının ürettiği fikirler birçok kişi tarafından merak uyandırmaktadır. Bilim adamları da bu fikirleri nasıl üretebiliyor işin merak uyandıran diğer bir kısmı. İsterseniz bu duruma birkaç örnek verelim. Einstein'in görelilik kuramı, Democritus'un atom ile ilgili öne sürdükleri, Faraday'ın elektrolit deneyleri, Alexander Grahambell'in telefonu icat etmesi, Kopernik'in güneşle ilgili çalışması, Mozart'ın beste çalışmaları, John Locke'nin felsefe hakkındaki görüşleri sizce nasıl oluşmuştur? Bu ve bu gibi büyük sorulara cevap derken sadece bilimsel çerçevede değil sanatsal ve kültürel alanlarda da ilgilenmek bu alandaki sorulara ve cevaplara odaklanmak gerekir. Peki bu sorular ve cevaplar nasıl oluyor da birdenbire ortaya çıkıyor?
İnsanlar yaratılışlarından beri her şeyi merak etmiş ve bu merak ettiklerinin peşine düşmüşlerdir. Bu merak edilenlerden birisi de sonsuzluk kavramıdır. Sonsuz güç, sonsuz yaşam, sonsuz sayılar ve daha birçok durum bu şekilde merak edilmiş araştırılmıştır. Peki sizce sonsuzluk nedir, bu kavram sizlere neyi çağrıştırır? Bu soruya verilebilecek pek çok yanıt olsa da sonsuzluk çoğunluğu ifade etmekte diyebiliriz. Öğrencilik yıllarımızdan beri alışılagelmiş bir düzen olan sorulan soruları cevaplamak bizlerin en büyük alışkanlığı. Halbuki tam tersinin yapılması da fena olmaz. Çünkü sorulan sorulara yanıt oluşturmak kadar soru üretmek de önemlidir. Bilim insanları büyük cevaplara büyük sorular sorarak ulaşmışlardır. Bu kişilerin fikirleri ve buluşları büyük, bu buluşları açmak için kendileri gibi soru üretebilen kişilerle tartışırlar. Bu sorular özenle tartışılıp sorulabileceği gibi tesadüfen sorulan sorular arasından da seçilebilirler. Bazen böyle basit sorular karşısına uzun süre düşünebiliyoruz. Hatta bu soruların birçoğu kimse fark etmezse çözümsüz kalabiliyor. Bu durum bizi daha çok araştırma yapmaya ve daha çok bilimselliğe götürebiliyor. Önemli olan araştırmadan koparmadan fikir özgürlüğü çerçevesinde sorular sorarak cevaplara ulaşmaktır. Bu durumda büyüklere düşen görev soru sorup cevap almak değil bunu kendi çocuklarına yaptırmak olmalı ki büyük ve taze fikirler birçok soruda çözüm üretici hale gelsin.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.