Futbolda Taraftarlık Ve Fanatizme Neden Olan Etmenler Nelerdir?
Spor - 22 Ocak, 2024 - Okuma Süresi: 5 Dk.
22 Ocak, 2024
Dünyada ve Türkiye’de en yaygın sporların başında gelen futbol oldukça sevilen bir spordur. Bu spor taraftarlar için bir özdeşleşme haline gelmiştir. Bu yazıda futbolun, bir kişi için aidiyet ve bağlılık oluşturmasının ve daha sonra şiddete varan fanatiklik duygusunun nedenleri ele alınmıştır.
Futbol
Futbol, dünyada ve Türkiye’de, bir oyundan daha fazlasıdır. Diğer sporlarla karşılaştırıldığında halkla özdeşleşmiştir. Bir ‘taraf’ olma ve taraf olmayanların dışlanması oldukça yaygındır. Gündelik bir boş zaman hobisi, eğlence ve sohbet faaliyeti olmanın da ötesinde futbol; seyirci-kulüp, seyirci-taraftar grubu, seyirci-futbolcu gibi bağlılık düzeyleri ile insanın bağlanma ihtiyacını karşılar. Günümüzde kulüp taraftarlığı bir toplumsal kimlik ifadesi haline gelmiştir. Bu özdeşleşmenin nedenlerinin başında, bu bağın çok kolay kurulabilmesi gelmektedir.
Özdeşleşme, “bireyin, birisinin ya da bir grubun fikrine, ona benzeyebilmek için uyma davranışında bulunmasıdır.” Futbol bu özdeşleşme içi ideal bir alandır. Bu yolla bireyler, toplumdaki başarı istençlerini; anlam, güç, sosyal itibar ile tatmin edebilmektedirler. Bu başarı arzusu içindeki bireyler bir toplum ile özdeşleşme ihtiyacı duyarlar ve kulüp taraftarlığı hayatlarında önemli bir yer tutar. Oyuncunun formasını giymesi, posterlerini duvarına asması ve hareketlerini taklit etmeyi istemesi özdeşleşme isteğinin sonuçlarıdır.
Kişiler bir taraftar grubuna/kulübe bağlanmakla, yaşamaları için gerekli olan amaç, umut, güven ve öğünme gibi duygularını tatmin etmek isterler. 90’lı yıllardan sonra televizyonda daha fazla gösterilen futbol ayrıca, ülkeler arası müsabakaları milliyetçi bir söylemle anlattığı için kitleler üzerinde oldukça etkili olmuştur. Hiç futbol izlememiş biri bile ülkesinin ‘büyük’ takımı olduğu için üç büyükleri (Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş) destekleyebilmektedir. Bu sayede toplumla bir ilişki içine girip sosyalleşebilir ve iletişimini güçlendirebilir.
Taraftarlık Mantığı
Futbol büyük kitleleri bir araya getirmede ve onları etkilemede oldukça başarılıdır. İnsanlar takımları kazanınca mutlu, kaybedince öfkeli veya depresif hissederler. Öyle ki yenilgi sonrası intihara bile rastlanmaktadır (1996 yılında Trabzonspor’un şampiyonluğu kaçırdığı maçta intihar eden 2 kişi).
Yapılan araştırmalarda bir taraftarın takımla özdeşleşmesine sebep olan değerlerin ‘’takıma bağlılık, eğlence, ait olma duygusu, heyecan ve atmosfer’’ olduğu ortaya konulmuştur. Bir grubun üyesi olma fikri taraftarlığı cazip kılmaktadır. Bunları kişi; tuttuğu kulüp, taktığı rozet, taşıdığı renkler, forma, arma, milli marş, bayrak, ulusal başarı fikri, attığı sloganlar, şarkılar ve sözlerle karşılamaktadır.
Kulüp ile taraftarlık ilişkisine zorunlu bir misyon anlamı yükleyenler ile karşılaşmak da mümkündür. Tribünde dua eden yaşlı teyzelere rastlanması, doğan çocuklarına ‘bordo’ ve ‘mavi’ isimlerini veren Trabzonsporlu aile, evini sarı-laciverte boyayan ev sahibinin kiracılarını sadece Fenerbahçelilerden seçmesi, fanatik Beşiktaşlı bir babanın oğluna Beşiktaş ismini vermesi ve düğün fotoğraflarının tuttuğu takımın stadında çekilmesi gibi örnekler, tutulan takımın toplumsal bir mesaj verilmek istendiğinde kullanıldığının en önemli kanıtlarındandır. Futbol taraftarlığı insanların hayatında çok önemli bir yer tutar. İnsanlar takımı sayesinde sevindiği gibi onun sayesinde üzülüp depresyona dahi girerler.
Fanatizm
Futbolda şiddet alışılmış bir şeydir. Bu şiddet ve saldırganlığın en önemli sebebi, bireyin taraftar grubu ile özdeşleşerek benliğini yitirmesidir. Bireyler kendi başlarına yapmayacakları hareketleri taraftar grubu ile stadyumda yapabilir hale gelirler. Stadyumda veya stadyum dışında rakip takım ile sözlü ve fiziksel çatışmalar, polisle çatışmalar ve kamu malına zarar verilmesi oldukça normal şeylerdir. Ülkemizde özellikle büyük takımların deplasmana seyirci götürme yasağının olması bu şiddet olayları yüzündendir. Daha önce ölümle sonuçlanan taraftarlık eylemleri olduğunu belirtebiliriz.
Şüphesiz ki taraftarlar içinde birey, bazen kendini fazla kaptırır ve gruba ayak uydurmak isteyebilir. Bu gibi durumlarda biz duygusu yüceltilir, ahlak ve akıl iradesi zayıflar. Bu gibi durumlarda birey kendi grubunu rakip gruptan kesin bir şekilde ayırır. Rakip gruba önyargı ile yaklaşılır, kendi takımı yüceltilir ve rakip aşağılanır. Bu durum bireyde benlik yitimi denen olguya neden olur. Ayrımcılık veya ırkçılık ortaya çıkar. Takımı kazansa dahi sokaklarda abartılı kutlamalar yapılır, korna sesleri ve silahla havaya ateş etmek ne yazık ki sıradanlaştırılmıştır.
“Fanatik bağlanmalar sosyal empatinin en büyük düşmanı” olmuştur. Karşılıklı empati ve iletişimin önüne engel çeker ve kontrol edilmezse ortalığı savaş alanına çevirebilir.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.