Erasmus'un Gözdelerinden: Schwerin

Eğer Erasmus yaparken yolun Almanya'ya düşmüş ve gezmeye nereden başlayacağını bilemiyorsan pek çok tarihi yapısı ve doğal güzelliğiyle Schwerin güzel bir seçenek olabilir. Yazımda bu şehri beraber keşfedelim!

                 

Schwerin, çevresinde pek çok doğal göl barındıran bir Kuzey Almanya şehridir. Bu göllerin en büyüğü ise 60 km²'lik büyüklüğe sahip Schweriner Gölü'dür. Tren istasyonundan iner inmez kalabalığı takip edip yürümeye başladıktan yaklaşık 15 dakika sonra şehir merkezine ulaşırsınız. Bu kısa yolculukta şehrin önemli mimarilerinden olan St. Paul Klisesi'nin keskin çatısını, kafanızı yukarı kaldırdığınızda rahatça görebilirsiniz. Sokak müzisyenlerini dinlemek isterseniz yürüme süreniz biraz daha artacaktır. Şehir merkezinde sizi bu devasa göl ve gölün ortasına inşa edilmiş, yapımına 1500'lerde başlanmış olan büyüleyici mimarisiyle Schwerin Kalesi ve göl etrafındaki güzel müstakil evler karşılar. Gölün çevresine ilk yerleşmeler 11. yüzyılda başlamıştır. Bu gölün nereye uzandığını merak edip gölün çevresinde biraz yürüdüğünüzde ise Müritz-Elde nehrini ve Schwerin Gölü'nü birbirine bağlayan The Stör kanalını görürsünüz. 400 yıldan daha uzun süredir kullanılan kanal, binlerce çeşit göçmen kuşun, ilkbahar ve sonbaharda durduğu bir doğa koruma alanının içinden geçerek önünüze dökülür. Gelin bu şehrin sokaklarında daha fazla kaybolmadan eşşiz mimarilerine teker teker bakalım.

Schwerin Kalesi (Sarayı)

Schwerin'deki bu saray, Almanya'daki en önemli tarihsel yapılardan biridir. Fransız şatoları model alınarak inşa edilen bu saray 635 odalıdır ve ilk inşa edilme amacı dönemin soylu ailelerine ev sahipliği yapmaktır. Günümüzde ise eyalet parlamentosuna hizmet vermektedir. Kalenin içindeki müzede taht odası, yemek odası, çay odası gibi pek çok ilgi çekici durak noktası vardır.

Schwerin Kalesi Bahçeleri (Schlossgarten)

Schwerin Kalesi etrafında 18.yy'dan Barok yapısını bugüne kadar korumuş 50 dönümlük geniş bir arazi bizi karşılar. Arazi, pek çok gölcüğü ve heykel ve bitkileri bünyesinde bulundurmasının yanında küçük bir çay molası vermekten asla pişman olmayacağınız Limonluk'a da ev sahipliği yapar.

Schwerin Katedrali

Bir Roma Katolik Katedrali olarak inşa edilen yapı, şehrin en eski binasıdır. Gotik mimarisiyle dikkatleri üzerine çeker. Her ne kadar turistlerin sıkça uğramak istediği mekanlardan biri olsa da 11.00-14.00 saatleri arasında halka açıktır. Katedralin 118 metrelik kulesine tırmanarak muhteşem manzaraya şahit olmak istiyorsanız, gezinizi bu saatler arasında planlamayı unutmayın.

Yürümekten yorulduğunuzda şehir merkezindeki güzel kafelerden birine oturabilir, sıcak bir mevsimde ziyaret ettiyseniz dondurmanızı yerken şehrin ahengini hissedebilirsiniz. Yorgunluğunuz geçtiğinde ise birbirine bir o kadar benzeyen aynı zamanda da bir o kadar farklı sokaklarında spontane yürüyerek dolaşmanızı tavsiye ederim. Kendine has bu tatlı ve minik şehirde kaybolmaktan korkmayın.