Aşurenin Bereketi Nereden Gelir, Neden Komşularla Paylaşılır? - BaydönerCase

Aşurenin bereketi, geleneksel efsanelere göre Nuh Tufanı'nda gemide kalan son azıklarla yapılan çorbadan türemiştir. Aşure, dayanışmayı ve hoşgörüyü vurgulayan bir gelenektir, bu nedenle komşularla paylaşılır. Hadi bunu yazımda daha detaylı inceleyelim.

Aşure, geleneksel olarak özellikle Muharrem ayının onuncu gününde kutlanan ve farklı kültürlerde farklı isimlerle bilinen bir tatlıdır. İslam dini açısından önemi büyük olan Muharrem ayı, aşure günüyle birlikte özel bir anlam taşır. Aşure, özellikle Türk ve Orta Doğu mutfağında sıkça yapılan ve paylaşılan bir tatlı olmasının yanı sıra, farklı coğrafyalarda da farklı varyasyonlarla hazırlanan bir lezzettir. Ancak, aşurenin bereketi ve neden komşularla paylaşıldığına dair anlamlı hikayeler ve gelenekler bulunmaktadır.

Aşurenin bereketi, tarih boyunca çeşitli inanç ve mitolojilere dayanan birçok efsaneye dayandırılmıştır. Bu efsanelerden en bilineni, Nuh Tufanı'na dayanır. Efsaneye göre, Nuh Peygamber ve gemi mürettebatı, büyük bir tufan sonrasında karaya çıktıklarında gemide kalan son azıklarıyla bir kazana çorba yapmışlardır. Bu çorbanın içine bulunan malzemeler, aşure olarak bilinen bu tatlıyı oluşturmuştur. Aşurenin içerisine dökülen her bir malzemenin farklı bir hikayesi ve sembolik bir anlamı vardır.  Bir diğer efsane ise Musa ve İsrailoğulları Efsanesidir. Musevilik ve İslam geleneğinde yer alan bir başka efsaneye göre, Hz. Musa ve İsrailoğulları, Mısır'dan çıkarken özgürlüklerini kazandıkları günü kutlamak amacıyla aşureyi yapmışlardır. Aşure, onların özgürlük ve bağımsızlık simgesi olmuştur. Böylece aşure, bereketin sembolü olmuş ve paylaşılarak sevinç ve dayanışma duygularını arttırmıştır.

Aşurenin komşularla paylaşılmasına gelince, bu davranış büyük ölçüde dayanışma ve paylaşma kültürüne dayanmaktadır. Aşure günü, insanların birbirleriyle ilişkilerini güçlendirdiği, hoşgörü ve merhametin vurgulandığı bir dönemdir. Geleneksel olarak, aşure yapımı sırasında hazırlanan bu tatlı, komşulara ve aile fertlerine dağıtılır. Bu paylaşım, hem komşular arasındaki ilişkileri kuvvetlendirir hem de toplumda dayanışma ve yardımlaşma duygusunu pekiştirir.

Aşurenin komşularla paylaşılmasının bir başka güzel yanı da, farklı kültürleri ve inançları bir araya getirmesi ve insanların birbirlerini daha iyi anlamasına olanak sağlamasıdır. Aşure günü, farklı dinlere ve kültürlere mensup insanların bir araya gelip birlikte kutlama yapabileceği nadir dönemlerden biridir.

Sonuç olarak, aşure geleneksel bir tatlı olmanın ötesinde, inançlar ve efsanelerle yoğrulmuş bereket ve dayanışma sembolüdür. Bu lezzetli tatlı, insanların birbirleriyle olan bağlarını güçlendiren, sevgi ve hoşgörüyü arttıran önemli bir gelenektir. Aşure günü, komşularla paylaşılarak bir araya gelmeyi ve birlikte mutlu anlar yaşamayı simgeler. Bu güzel gelenekleri yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak, toplumumuzun temel değerlerini korumak için önemlidir.