Rock Dünyasının Asi Ve Karizmatik Çocuğu: Teoman

Teoman'ı piyasayı kasıp kavuran şarkılarıyla tanıdık. Zaman zaman gündeme gelen magazin haberleriyle tanımaya devam ettik. Belki de tanıdığımızı zannettik. Medyada çizdiği imaj kadar umursamaz ve asi mi? Hadi Teoman'ın iç dünyasına ufak bir yolculuk yapalım. Bu yazıdan sonra Teoman gibi düşünecek ve şarkılarını onun kulağından dinleyeceksiniz. İşte karşınızda Fazlı Teoman Yakupoğlu!

İnsanlar benimle ilgili birçok şeyi bildiklerini sanıyor. Onların 'seni tanıyorum' havasını bozmaya bayılıyorum. Röportajlardan veya şarkı sözlerinden insanlar senin hakkında kendi sentezlerini yapıyorlar. Mesela 'Romantik prens' filan deniyor benim için. Ben bu tanımın tam tersi değilim belki ama tam tersiymiş gibi oynamak çok hoşuma gidiyor. 

1998

Zor bir çocukluk. Erken yaşta babasını kaybetmiş. Zayıf. Yemek yemeyi sevmiyor. Annesi ve anneannesi ile Bahçelievler'de geçiyor çocukluğu.

Babamı 2 yaşımdayken kaybettim. Öyle birdenbire, kendine dikkat etmediğinden, ilaçlarını almadığından, kendi suçundan 33 yaşında ölmüş babam. Etrafımda bir sürü kadın; annem, anneannem, teyzem ve halam yıllar boyu babamın yokluğuna ağladılar. Bu yüzden evde hep bir güçsüzlük havası eserdi.

1999

---

Tam anlamıyla bir kitap kurdu. Yaşıtları sokakta top tekmelerken evde oturup kitap okuyor. Çizgi roman hastası. Annesi bu kadar kitap okumasından rahatsız. Bol bol Zagor okuyor. Hayal gücü desen zirvelere oynuyor. Dersleri güzel.

Elvis Presley hayranlığı başlıyor. Onun gibi dans ediyor. Travolta gibi yürüyor. Siyah deri ceket alma hayalleri kuruyor. Sahaflarda Elvis resmi arıyor ve buluyor. Asıyor evin bir köşesine. Başlıyor şarkıcılık hayalleri.

Yatağa yatıyorum, kendimi konserdeyken hayal ediyorum. Şarkıcıyım, etrafımda güzel kızlar, bana hayranlar. Çok güzel dans ediyorum.

Led Zeppelin, Kiss, Iron Maiden, Black Sabbath, Deep Purple ve nicelerinini dinlemeye başlıyor. Müziğe olan ilgisi git gide artıyor. Black Sabbath'ın "Paranoid" şarkısını ezberliyor. MFÖ'yü ve Bülent Ortaçgil'i de seviyor. Haliyle bu yabancı grupların etkisine giriyor. Rock yıldızı olma hayalleri gün geçtikte büyüyor. Arkadaşıyla müzik grubu kuruyor. Sadece iki kişiler.

Lise bitince saçlarımı uzatacağım. Yırtık pırtık giyineceğim. Özgürlük, felsefem olacak. Bana kimse posta koyamayacak. Kulağımı deldireceğim.

---

Üniversite hayatı başlıyor. İstanbul Üniversitesi İşletme bölümü. Rock'çılarla tanışıyor. Gruplarına solist arıyorlarmış. Teoman ben söylerim diyor. Beğenmiyorlar Teoman'ı. Moralini bozmuyor.

Müzik beni seçmedi. Hatta zorlaya zorlaya ben seçtim müziği.

2000

Okuduğu bölümü bırakıyor. Sınava tekrar hazırlanıyor ve Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanıyor. Okulda öyle yürürken uzun saçlı, uzun sakallı biri geliyor ve grup kuralım mı diyor. Teoman da kuralım diyor. "Mirage" grubu böylece kurulmuş oluyor. İlk defa mikrofonla şarkı söylüyor. Heyecanlı. O artık bir şarkıcı!

İlk konserlerini veriyorlar. Teoman sahnede esip gürlüyor. Kendinden beklemediği bir şov sergiliyor. Seyirciler coşuyor. Rock and roll!

Röportajlar, konserler derken Teoman rock yıldızı olma hayallerine bir adım daha yaklaşıyor. Kendince zaten bir rock yıldızı ama henüz istediği üne kavuşamıyor. Amerika'ya gidiyor. Kendine güzel bir gitar alıyor. Dönüyor İstanbul'a. Mirage grubuyla çeşitli yerlerde sahne alıyor. Bodrum onun hayatında önemli bir yer. Çeşitli insanlar tanıyor ve kendini geliştiriyor. Çapkınlık yapmaktan da geri kalmıyor. Sevgili buluyor kendine. Amerika'ya tekrar gidiyor. Parti hayatı. Dönüyor. Sevgilisinden ayrılıyor. Müzik yapmak istemiyor. Hiç parası yok. Eli kolu bağlı. Gitarını satıyor. Ogün Sanlısoy'a.

İçimde hep iki kutup savaşıyor. Bir taraf 'İnsanlara önem verme' diyor. Gururum da diyor ki 'Hayır sen ne düşünüyorsan ne hissediyorsan doğru odur.' Tekrar öteki ses, 'Onlar seni beğenmezse sen yoksun diyor.

2002

---

"TEOMAN"

İlk albümünü çıkartmak istiyor. Zor da olsa kendi yazdığı iki şarkının demolarını alıyor. "Sessiz Eller" ve "Mutlu Son". Albüme, Rıza Erekli'nin "Papatya" şarkısını ve arkadaşı Barlas'ın "Ne Ekmek Ne de Su" şarkısını ekleme kararı alıyor. İlk albüm, ilk heyecan. Albüm çıkmadan önce Roxy Müzik Yarışması'na katılıyor. "Ne Ekmek Ne de Su" ve "Yollar" şarkılarıyla ödül kazanıyor. Birinci olmak umrunda değil. O zaten iyi olduğunu biliyor. Kazandığı ödülü annesine vermek üzere saklıyor. Kazandığı davulu ise satıyor. Yarışmayı kazanmaktan çok davuldan gelen paraya seviniyor.

Albüm çıkıyor ve beklenen patlama gerçekleşmiyor. Başarısızlık. Menajeriyle birlikte başarısızlığı ve parasızlığı dibine kadar yaşıyor. Albüm başarılı olmasa da konserlerindeki kalabalık artıyor. Teoman'ı üzen şey kendi yazdığı şarkıların değil de albüme eklenen Rıza Erekli'nin ve Barlas'ın şarkılarının tutması. Özellikle Rıza Erekli'nin "Papatya" şarkısı tutuyor. Uzun süre "Papatya Teoman" olarak dillerde dolaşıyor.

Şimdi o günlere dönüp
Seni düşündüğüm anlarda
Hala üstümde kokun
Sesinse kulaklarımda

Yığılır kalır
Yüreğim
Donuk gözlerinde
Ter atar deniz geceler indiğinde bana yoksun biliyorum
Usul usul eriyorum
Kararıyor gözlerim hep yorgunum

---

"O"

İkinci albüm hazırlığına başlıyor. Bir senede iki albüm çıkarıyor. Bu sefer albüm satışları iyi. Listelerde yükseliyor. Albümü taşıyan şarkılar yine başkalarından aldığı besteler oluyor. Orhan Abi'nin "Gemiler" şarkısı ve Rıza Abi'nin "O" şarkısı. Yine de bu durumdan memnun. Kendi yazdığı şarkıların önceki albümde yazdığı şarkılara göre daha iyi olduğunu düşünüyor. "Sus Konuşma" ve "Bazı Yalanlar" şarkıları da oldukça beğeni topluyor.

Çok şaşırdım, müziğimle ilgilenen insanlar vardı. Ayağa kalkıp bana eşlik ediyorlardı. Yazdığım sözlerin yalnızca benim için bir anlam taşıdığını sanıyordum ama gördüm ki sözleri didik didik eden, detaycı başka insanlar da vardı.

1999

 

 

Bir an için çıksam hayatımdan
Yanık tenli omuzunda
Haykırsam maziden, uzaklardan
Şu anda yanında

Bazı yalanlar güzel
Bazı gerçekler acıymış
Bazı ölümler uzun
Bütün hayatlar kısaymış

---

"17"

Bu iki albümden sonra "17" albümü gümbür gümbür geliyor. Gece gündüz şarkı düşünüyor. Elinden kağıt ve kalem düşmüyor. Bu sırada inişli çıkışlı bir ilişkiye giriyor. Albümün çıkışıyla yer yerinden oynuyor. Her sokakta, her caddede "Paramparça" şarkısı çalıyor. Artık çok ünlü. Artık tam manasıyla bir rock yıldızı! Kendi deyişiyle artık onun için şımarma zamanı.

Üzerimde korkunç bir baskı var, beni sevenlerin istediklerini yapmaya çalışıyorum ama benim istediklerim ne olacak?

2000

17 şarkısının aşk şarkısı olduğunu düşünenimiz çok vardır. Fakat durum bundan çok farklı. 17 şarkısı, 17 yaşında idam edilen Erdal Eren için yazılmış bir şarkıdır.

Annem üzülüyor, bir akrabamızı asacaklarmış. 'Aptal çocuk' diyor annem onun için, ölecekmiş. Adı da Erdal'mış. Aslında akrabamız değil, hısmımız, Ruhiye Yengemin yeğeni. Gazetelerde okuyorum, daha 17 yaşındaymış. Yazık ona!

 

Trafikte akmayan
Hep onun şeridiyken
Söylediği son şarkı
Elveda Zalim Dünya'ymış

Kayıp bir bavul gibiyim havaalanında
Ya da boş bir yüzme havuzu sonbaharda
Çok mu ayıp hala mutluluk istemek
Neyse zaten hiç halim yok

---

"GÖNÜLÇELEN"

Gönülçelen albümü çıkıyor ki benim en sevdiğim albümdür. Albümün ismini alan "Gönülçelen" şarkısını "Çavdar Tarlasında Çocuklar" romanından esinlenerek yazmıştır ki bu kitabın eski ismi de "Gönülçelen". Artık her şey güzel gidiyor. Klip çekimleri yurt dışında yapılıyor.

 

Gönülçelen, gönülçelen
Biraz gerçek, biraz yalan
Hem yarabandım hem yaram
Bitsin artık gönülçelen

Akşama doğru azalırsa yağmur
Kız Kulesi ve Adalar
Ah burda olsan, çok güzel hâlâ
İstanbul'da sonbahar

---

"TEO"

Daha sonra "Teo" albümü çıkıyor. Hani o herkesin bildiği "Kupa Kızı ve Sinek Valesi" şarkısının olduğu albüm. Bu albümle birlikte hiçbir şeyden memnun olmadığı bir döneme giriyor.

 

Saçların mı ıslak yoksa ıslak mı yaşamak dedim
Senin için rüzgarda hep yağmur mu var
Gözlerin mi daldı yoksa sıkıldın mı sorulardan
Hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar?

---

"EN GÜZEL HİKAYEM"

"En Güzel Hikayem" albümü çıkıyor ardından. Albümün ismini taşıyan "En Güzel Hikayem" şarkısını Şebnem (Şebo) Ferah ile seslendiriyor.

 

Benim de zaten hiç gücüm yok, yüzüm yok hiç
Umudum yok
Ama bil ki farklı bir hayaldi
İşkenceydi bazen çok güzeldi
Ama anlıyorum sesinden
Kurtulmuşsun sen
Nokta konmuş, bitmiş
En güzel hikayem

---

"RENKLİ RÜYALAR OTELİ"

Renkli Rüyalar Oteli'nde önce besteler yapıldı, sonra sözler yazıldı. Ben her albümde böyle farklı şarkı yazma teknikleri bulmaya çalışırım. Aslında her şey biraz Beatles'e özenmemle başladı. Onlar nasıl stüdyoya kapanıp her şeyi orada yapıyorsa ben de öyle yapmak istedim. Bu değişiklik de bana yetmedi. Hadi bu sefer önce besteleri yapayım, sözleri sonra yazayım dedim. Tabii yine eski metotla yaptığım şarkılar da var. Mesela 'Aşk Kırıntıları': elime gitar, kağıt ve kalemi alıp 15 dakikada yazdım.

2006

 

Yıllar önceydi
Çok da güzeldi şimdi, düşününce
Benimsin demiştim, ben de senin
Renkli rüyalar otelinde

Yürürüm ipte, ağım yokken hem de, kopkoyu içim
İnan çok çalıştım, bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için
Neyim var ki? sanki senden başka, hadi son bi' kez
Ceplerini yokla aşk kırıntıları kalmış, olmalı biraz

---

Oyunculuk ve yönetmenlik işlerine girişiyor ara ara. Çok da başarılı olduğu söylenemez. Müziğe olan ilgisini git gide kaybediyor. Eve kapanıp yeni şeyler öğrenmeye çalışıyor. Gece hayatı hiç durulmuyor. Yakın çevresi yaşam stilini beğenmiyor. Alkol problemi başlıyor. Paparazzilerle başı dertte.

"Ünlü olmanın bedelini ödemek istemiyorum! Artık gözü dönmüş bir şekilde çalışmak, dibi karanlık söhretliler kuyusunda yitip gitmek istemiyorum" 2008

 

---

"İNSANLIK HALLERİ"

Uzun zaman sonra yeniden şarkı yazmaya başlıyor. "İnsanlık Halleri" albümü.

 

Ben hiç kimsem olmadan
Tepeden tırnağa
Ona hiç sarılmadan
Şimdi ölmek istemem
Kalbine dokunmadan

---

"AŞK & GURUR"

Teoman depresyona giriyor. Sinirleri yıpranmış. Huysuz. Birlikte çalıştığı kişileri mutsuz ediyor.

Depresyonunun nedenini şan şöhret zannediyorsun. Değil aslında. Ünlü olmasam da bundan daha mutlu hissetmem kendimi.

2016

 

Bu hayat da bizi böyle yakamızdan tutacaksa
"Hadi böyle yaşa" derken kalbimize sormuş mu?
Bu hayat da bizi böyle yakamızdan tutacaksa
"Hadi böyle yaşa" derken kalbimize sormuş mu?

---

Teoman Müziği Bırakıyor

Ağustos 2011 tarihinde bir veda mektubu yayımlarayarak müziği bıraktığını açıklıyor. Mektup şöyle bitiyor:

Bu bir hüzün yazısı değil, bir rahatlatma yazısıdır.

 

Çocuk yapma kararı alıyor ve bir kızı oluyor. Adını "Zeyno" koyuyorlar.

Evlilik bana göre değil. Hatta düzenli bir ilişki bile kuramayacak kadar dağınığım. Galiba yalnız kaldım. İnşallah kızım hayırlı çıkar... Ben de harika bir baba olurum...

2016

---

"ESKİ BİR RÜYA UĞRUNA"

Bir türlü aradığını bulamayan Teoman son bir albüm yapma kararı alıyor : "Eski Bir Rüya Uğruna"

Şarkılar besteleniyor. Sağa sola soruşturuluyor şarkılar güzel mi diye. Şarkılar güzel fakat keşke bir tane de hit şarkı olsaydı cevabını alınca Teoman delleniyor. Eve gidiyor ve 15 dakika içerisinde hit olan o şarkısını yazıyor: "Serseri"

 

Aynaya bakmam
Kendimi bilmem
Hayat acıtınca
Dünyayı sevmem
Ne yazık ki tek tabanca
Serseri doğdum
Serseri ölcem

---

Teoman için işler yolunda gitmiyor. Kötü günler başlıyor. Rock yıldızı hayaliyle yanıp tutuşan gençliğindeki duyguları tekrar bulabilmek istiyor. Fakat ne işinden memnun ne de hayatından.

Bir daha asla 'Papatya Teoman' olamayacağım değil mi?

---

Böylesi iyi bir söz yazarının şarkılarını dinleyebildiğim için kendimi şanslı sayanlardanım. Şu sıralar kendisinden yeni şarkılar bekliyoruz.

EN YAKIN ZAMANDA KONSERİNDE BULAŞABİLMEK DİLEĞİYLE!

 

Dünyaya kazık çakmak gibi isteklerim var. Daha sonra beni çok kişi hatırlasın istiyorum.

Teoman - 1997