Neşet Ertaş'ın Hayatı ve Leyla Ertaş ile İlişkisi
Müzik - 17 Ocak, 2022 - Okuma Süresi: 5 Dk.
17 Ocak, 2022
Bozkır toprakların sesi , Abdal kültürünün son temsilcisiydi Neşet Ertaş . Gösterişi sevmezdi. Kendisini her zaman halktan biri olarak görürdü . "Garip" , "Bozkırın Tezenesi" ve daha birçok ismiyle andığımız, tanıdığımız o güzel insanı gelin daha yakından tanıyalım.
Pir Sultan Abdal geleneğinin ve soylarının temsilcileridir Abdallar. Küslüklerini, ayrılıklarını hatta kahramanlıklarını her zaman türküleri ile yaşamışlar ve söylemişlerdir. Kavgaya yer yoktur, sazları ve sözleri onlar için yeterlidir
Neşet Ertaş Nereli?
1938 yılında Kırşehir' in Çiçekdağı ilçesi, Kırtıllar köyünde bu kültürün içinde doğdu Neşet Ertaş. Müzik hayatına kendisi gibi saz üstadı babası Muharrem Ertaş sayesinde başladı. İlk çalgısı ise annesi Döne Hanım’ın çamaşır tokacına tel takması ile yaptığı oyuncak bağlama oldu. Çok küçük yaşlarda bağlama ve keman öğrendi.
Neşet Ertaş Hikayesi
Dertli doğmuştu. Gariplikler, yoksulluklar içinde büyüyordu. Hayatı hep gurbet içinde geçecekti. İçimizde sızı oluşturan sözlerin oluşabilmesinin nedeni belliydi aslında. Küçük yaşlarda annesi Döne Hanım'ı kaybederek başlayacaktı zorlu yolculuğuna.
Babası Muharrem Ertaş ile birlikte Kırşehir ve çevre illerde yörenin düğünlerinde, eğlencelerinde sazı ile türkü söylemeye başladı. Kırşehir'de geçinmek zordu ve bu durum onu gurbete zorlamıştı. 1950'li yılların ortalarında cebinde iki buçuk lirası ve elinde sazıyla İstanbul'a göç etti. O genç yaşında tek başına kapı kapı dolaşıp iş buldu kendisine. Gazinolarda türkü söylemeye başladı. 1957 yılının sonlarında Şen Çalar Plak'ta "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adı ile babasına ait bir türkü ile ilk plağını çıkardı. Bu plakla ses getirmişti. İnsanlar onu tanımaya başlıyordu.
1960’lı yıllarda Ankara’ya göç etti. Çoğu bestesini de Ankara'da yazacaktı. Babası bir gün Ankara'ya geldiğinde "Adımı söyleyemiyorum, ne diyeyim, nasıl imzamı atayım?" dedi Neşet Ertaş. Babası ise şöyle demişti :" Bize garipler derler yavrum, gönülde gariptir." O günden sonra da "Garip" mahlasını kullanmıştır.
Neşet Ertaş & Leyla Ertaş İlişkisi
Leyla Hanım'a da Ankara'da çalıştığı bir mekanda aşık oldu Neşet Ertaş. Öyle bir aşktı ki babasıyla küsmelerine neden olacaktı. Muharrem Ertaş Leyla Hanım' ı kabul etmemişti. Fakat Neşet Ertaş sevdasına karşı gelemedi . 10 yıla yakın evlilikleri sürdü. 3 çocukları oldu. Neşet Ertaş, eşi Leyla Ertaş'ın hayatına girmesiyle birlikle hiç unutamayacağımız şu türküleri yazdı: "Kendim Ettim Kendim Buldum", "Hata Benim Günah Benim"," Evvelim Sen Oldun" , "Yazımı Kışa Çevirdin". Anlaşamayıp ayrıldılar Leyla Hanım’la. Babası ise haklı çıkmıştı bir nevi. Şu sözler yazılacaktı :
"Cahildim dünyanın rengine kandım
Hayale aldandım boşuna yandım
Seni ilelebet benimsin sandım
Ölürüm sevdiğim zehirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin"
Leyla Hanım’la yaşanan ayrılıktan sonra bir de rahatsızlığa yakalanmıştı Neşet Ertaş. Felç geçirmiş ve işsiz kalmıştı. Zamanında her türlü yardımına koştuğu insanlardan da destek göremeyince ağabeyinin yanına Almanya'ya göç etti. Orada tedavi oldu. Çocuklarının da okuyabilmesi için organizasyonlara ve düğünlere katıldı.
Uzun yıllar Almanya'da kaldı. Şöhretten kendini soyutlamıştı. Babasını da Almanya’da kaybetti. Türkiye'ye çok sık gelmiyordu. Sessizliğe büründüğü için kendisi hakkında öldü haberleri yapılıyordu. Bu durum Neşet Ertaş'ı üzmeye de başlamıştı. Yaşanan bu gelişmeler Türkiye'ye dönmesinde önemli etkenler oldu.
UNESCO tarafından 'Yaşayan İnsan Hazinesi' ilan edilen bir isim Neşet Ertaş. Süleyman Demirel zamanında verilmek istenen devlet sanatçısı unvanını ise "Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor." diyerek kabul etmedi.
Nota nedir bilmeden başladı Neşet Ertaş müzik hayatına. Çoğu parçasında hala notaya aktarmada zorluklar yaşanır. Kendine has bir akordu vardır. Bozlak denir okuduğu türkülere. Saygısızlık olmasın diye ceketini çıkarmak için seyircilerden izin isteyen bir insandır. Biz neşeyi , derdi ve aşkı da onunla yaşadık, öğrendik.
Neşet Ertaş Ne Zaman Öldü?
Bozkırın Tezenesi unvanıyla akıllarda yer eden halk ozanı Neşet Ertaş, 25 Eylül 2012 günü ileri evrede prostat kanseri nedeniyle İzmir'de tedavi gördüğü hastanede 74 yaşında hayata gözlerini yumdu. Cenazesi doğduğu şehre, Kırşehir Bağbaşı Mezarlığında "kendisiyle aynı ruhun insanı" olarak tanımladığı babası Muharrem Ertaş'ın mezarı yanına defnedildi. Mezar taşında ise İncitme Canı İncitme türküsünde geçen "Sakin ol ha, insanoğlu. İncitme canı, her can bir kalp, Hakk'a bağlı. İncitme canı, incitme." sözleri yazmaktadır. Her yıl 25 Eylül'de Kırşehir'de çeşitli etkinliklerle anılan Neşet Ertaş'ı saygı ve özlemle anıyoruz. Gönlümüz hep seni arıyor. Neredesin sen ?
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.