Yıldızlı Gece Tablosunun Hikayesi
Kültür ve Sanat - 01 Ağustos, 2022 - Okuma Süresi: 3 Dk.
01 Ağustos, 2022
Vincent Van Gogh’un ‘Yıldızlı Gece’ tablosunun yapılmasının üzerinden yıllar geçse bile aynı duyguları hissettirmeye devam ediyor. Bu muhteşem sanat eserinin ne anlamlar barındırdığını merak ediyorsanız yazımın devamını okumalısınız.
Vincent Van Gogh depresyonda ve dengesiz ruh haline sahip bir ressamdır. Halüsinasyonlar da görmeye başlayınca 1880’li yıllarda Güney Fransa’da akıl hastanesinde kalmaya başlamıştır. Diğer hastalardan daha avantajlı bir konumda olduğu hatta ona bir stüdyo bile verildiği söylenmektedir. Bu sayede hastanede kaldığı dönemde de resim yapmaya devam etmiştir. Yıldızlı Gece tablosunu da akıl hastanesindeyken yapmıştır. Doktorlar tablonun Van Gogh’un akli dengesini gösterdiğini, çizimlerinin ise ilaç etkisiyle olduğunu düşünmüşlerdir.
Daha öncelerinde tablolarında açık ve canlı renkler kullanırken bu dönemde koyu renklere geçiş yapmıştır. Yıldızlı Gece tablosunda bunun örneğini görebiliriz. Gökyüzünün maviliği tabloya hakimken, tepeler gökyüzüyle karışmış bir şekilde resmedilmiştir. Binalar siyah renkte olsa da asıl odak gökyüzünde sarı renkli yıldızlarda ve ayda toplanmaktadır.
Ayrıca gökyüzündeki girdaplar dikkat çekmektedir. Resimdeki küçük küçük ağaçların üzerine eğilen yıldızların etrafını saran bu girdaplar, renklerini yuvarlandıkları en iç noktada yitirmeye başlamaktadır. Yine mavi ve siyah rengin fazlasıyla kullanıldığı tepeler vardır ve bu tepeler köye kolayca inmektedir. Siyah renkli servi ağacı oldukça uzun resmedilmiştir.
Van Gogh yazdığı bir mektupta bu manzarayı şöyle anlatmıştır: “Bu sabah güneş doğmadan uzun bir süre önce penceremden kırları gördüm. Yalnızca sabah yıldızı vardı, çok büyük görünüyordu.” Ancak kaldığı Saint Paul’deki hastanenin çevresinde veya odasındaki pencereden görünen perspektifte resimdeki manzaraya benzer bir yer yoktur. İşte Yıldızlı Gece tablosunun gizemi de burada başlamaktadır. Van Gogh’un hayal gücüne dayalı olarak yaptığı tablo diğer tablolarından bu yönüyle oldukça ayrı bir yerde tutulur.
Tabloyu yorumlayanlara göre Van Gogh, dindar bir ailede büyüdüğü için iç dünyasını ve nefes alma isteğini yansıtmıştır. İnancına göre yıldızlı gökyüzünün altında resmettiği kilise dinin insanları bir araya getirdiğini anlatmaktadır. Gökyüzünün ilahi olduğunu yorumlayanlar, insanların erişemeyeceği bir yerde olmasından kaynaklandığı söylemektedir. Servi ağacının tepelere ve yere doğru eğilmesi gökyüzü ile uyum sağlamaktadır. Evlerin pencerelerinden görülen turuncu renkli ışıklar ise ateşi, sıcaklığı ve bu sıcaklık etrafında toplanmış aileyi temsil etmektedir. Yazdığı mektuplarda Yıldızlı Gece’yi başarısızlık olarak nitelendirmiştir. Ancak bu tablo dünyaca ünlü hale gelmiş ve tüm ekspresyonist eserler için örnek olmuştur.
Gogh’un hayal gücüne dayanan Yıldızlı Gece tablosu, aslında onun hasretini çektiği bir yaşamdır.
1890’da kendini tabanca ile vurarak öldüğü düşünülse bile bazıları ölümünün intihar olmadığını savunmaktadır. Günümüzde bu konu hala tartışılmaktadır.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.