Vincent Van Gogh'un Hayatı

Hepimizin eserlerini hayranlıkla seyrettiği, dünyaca ünlü post-empresyonist sanatçı Vincent Van Gogh'un çarpıcı hayatını öğrenmek ister misiniz?

Vincent Van Gogh 30 Mart 1853’te Hollanda’da dünyaya geldi. 2 erkek ve 3 kız kardeşi vardı. Babası bir köy papazıydı. Akrabalarında soylu ve zengin kişiler bulunmasına rağmen ailesi varlıklı bir hayat yaşamadı.  

İlk eğitimini evde aldı. 12 yaşından itibaren de başka bir köydeki okula başladı ancak Vincent burada ilerleme kaydedemediğinden okulu bıraktı ve çalışmaya başladı. 27 yaşına kadar sanat simsarlığı, öğretmenlik ve babası gibi din adamlığı yaptı ancak hiçbirinde tutunamadı. Hatta bu işlerle uğraşırken evlenme teklifinin reddedilmesiyle ilk ruhani bunalımını geçirdi.

27 yaşında başladığı sanat kariyerini en çok destekleyen kişi kardeşi Theo’ydu. Theo abisine resim yapabilmesi ve geçinebilmesi için biraz para gönderiyordu. Daha fazla destek olabilmek adına abisinin eserlerini satmaya çalışsa da müşteri bulamadı.

Vincent ilerleyen yıllarda Theo’nun da önerisiyle ders almak için kardeşinin yanına Paris’e taşındı. Burada başladığı akademide tarzı çok beğenilmese de birçok sanatçıyla tanışma fırsatı yakaladı. Bu sanatçılardan yakın arkadaş olduğu Paul Gaugin ile Arles’te bir eve taşındı. Buradaki yılları en verimli yıllarındandır.

Sanata adeta takıntılı bir hale gelmişti. Bazen fırça yerine ellerini kullanıyor boyalarla yeterince haşır neşir olamadığını düşünüp boyalarını yemeklere karıştırdığı bile oluyordu. Bu mutlu günler uzun sürmedi. Bir gün Paul ile kavga etti. Hepimizin şok içinde dinlediği o kulak kesme olayı da bu kavga sonrasında gerçekleşti ancak bazılarına göre bu olayın nedeni kavga değil, kardeşinin evlenme haberine tepkisidir.

Bu olaydan sonra iyice bunalıma giren Vincent için akıl hastanesi yılları başlar. 1889’da akıl hastanesine yatırılır. Hepimizin bildiği o ünlü eseri Yıldızlı Gece tablosunu da burada yapmıştır.

Van Gogh 29 Temmuz 1890’da 37 yaşında yıllardır süren psikolojik rahatsızlığı ve yoksulluğun ardından trajik bir biçimde kimilerine göre intihar, kimilerine göre bir cinayet sebebiyle silahla yaralandıktan otuz saat sonra hayata veda etti.

Post empresyonizmin en ünlü temsilcisi olan Vincent bize 900’ü tablo olmak üzere 2000’den fazla eser bırakmıştır. Yaşarken eserlerinin değeri bilinmeyen sanatçının kardeşi Theo’nun eşi Johanna Van Gogh-Bonger olmasa belki de bu fırça darbeleri ile hiç tanışamayacaktık.