Türk Sinema Klasiği: Selvi Boylum Al Yazmalım

Birçok diziyi ve filmi izleyebileceğimiz dijital platformlar yayınlaşmışken bir dönemi kasıp kavuran Yeşilçam filmlerini unutamayız değil mi? O halde Yeşilçam’ın klasiklerinden olan Selvi Boylum Al Yazmalım filmini hep birlikte hatırlayalım.

Birçok sahnesine ve repliğine sık sık rastladığımız, hepimizin bildiği ve defalarca izlediği Cengiz Aytmatov'un romanından uyarlanan, 1977 yapımı, başrollerini Türkan Şoray ve Kadir İnanır'ın paylaştığı, Türk sinema tarihinin başyapıtlarından birisi olarak değerlendirilen Selvi Boylum Al Yazmalım filmine hep birlikte göz atalım.

Belki birçoğumuz izlemiş, belki birçoğumuz sosyal medyadan aşina olmanın verdiği hisle izlemiş gibi hissediyoruz. Eğer hala izlemediyseniz diğer dizi ve filmlerinize kısa bir mola verip hiç düşünmeden açıp izlemenizi tavsiye ederim. Film, klişe bir Türk filmi gibi başlayıp yaşama dair gerçekçi analizler içeren bir klasik olarak bitmiştir. Her detayıyla gerçekten üstüne konuşulması gereken bir filmdir. O halde konuşmaya başlayalım!

Film, aşk ve emek arasında bir tercih yapmak zorunda kalan Asya'nın içinde bulunduğu şartların ve annelik duygusunun etkisini yansıtır. Büyük aşkı İlyas ve emeğin karşılığı Cemşit (Ahmet Mekin) arasında seçim yapan Asya'nın zihninden geçenler anlatılır.

Belki sinema- televizyon tarihimizin en romantik aşkı değil bu ama en insancıllarından. Günümüz dizi ve filmlerini şöyle bir hatırlayacak olursak artık ne bu ülkedeki insanların ne de sinemamızın sevgiyi, emeğin ve naifliğin üzerine kurmadığı görülmektedir. Filmde sadece âşık olmanın yetmediğini anlayan İlyas “Elveda Asya, elveda selvi boylum, al yazmalım, elveda bitmemiş türküm benim.” diyerek uzaklaşıyor. Peki şu an sinema- televizyonlarımızda neler var? Bu kısmı fazla açmama gerek yok, hepimiz şu an televizyonlarımızda aşkın, sevginin nasıl işlendiğini biliyoruz. İzleyin, izletin efendim. İzletin ki aşkın yaşamak, yaşatmak olduğunu bilsinler.

Filme yeniden dönecek olursak: Sevgi neydi? Sevgi emek miydi, sevgi iyilik miydi? Sevgi Cemşit, aşk İlyas mıydı?

Aşk, kararla başlamadığı gibi kararla bitmez. Sevilemediğine dair açık belirtiler dağ kadar biriktiği sevdiği kişinin kalbinde sığınabileceği küçük bir yer olmadığına dair sayısız kanıt olduğu halde İlyas’tan vazgeçebilmiş miydi Asya? Peki İlyas’a dönebildi mi? Asya’nın aklı ve gönlü arasındaki parçalanmayı, film en derinlerimize kadar işlemeyi başarabiliyor. Asya, İlyas’a dönmeli miydi yoksa yaptığı tercih doğru muydu? İşte izleyicileri ikiye bölen o soru: Sahi sevgi neydi?