Tarihteki İlk Seri Katil: Ted Bundy

Tarihteki ilk seri katili diğerlerinden ayıran yalnızca ilk olması mı? Üzerine belgeseller yapılan Ted Bundy dünyada neden bu kadar ilgi gördüğünü biliyor musunuz? Nasıl olur da etkileyici ve zeki bir genç adam insanlara karşı bu kadar vahşice suçlar işler? Gelin cevaplarını birlikte öğrenelim.

Ted Bundy Kimdir?

Karizmatik ve zeki görünümünün ardında şeytan ruhlu bir seri katilin yattığı Ted Bundy 24 Kasım 1946’da dünyaya geldi. Babasının kimliği bilinmiyor, bu da Ted'in yaptıklarında ve yaşadıklarında büyük bir rol oynadı. Ted'in psikolojisini kötü etkileyen bir diğer olay ise büyük anne ve babasının ona annesi ve babası olarak, annesinin ise kız kardeşi olarak tanıtılmasıdır. Ted'in babası olarak bildiği büyük babası şiddete eğilimli, sinirli ve agresif bir insandı. 

Ted küçükken garip davranışlar sergiliyordu. Bunlardan biri; teyzesi bir gün uykusundan uyandığında etrafının bıçaklarla sarılı olduğunu gördü ve bunu yapan Ted'di. Ted genel olarak yalnızlığı seviyordu ve okulda zorbalığa uğruyordu buna rağmen çok zeki bir çocuktu. 

Grandiyöz Narsizm

Ted'in ne bu kardeşlere ne de üvey babasıyla paylaşacak bir şeyi yoktu. Okulda ise arkadaşları Ted'i “utangaç biri" olarak tarif ediyorlar. Kekemeydi, hiç flört etmedi. Ancak yavaş yavaş ortaya çıkan gizli bir yönü de vardı. 15 yaşına geldiğinde usta bir hırsız olmuştu, bugün psikiyatri bu hastalığa “Grandiyöz Narsizm” diyor. Sürekli hoşnut hissetme yeteneği, otoriteye karşı gelme yeteneği. Bütün bunlar onun kendisini özel hissetme ve nam salma gibi narsist kökenli örüntüler edinmesine katkıda bulundu. Bu arada kadınlarla ilişkisi de kötü gitmeye başladı. Bir röntgenci haline geldi, gecenin karanlığında kızların penceresinde ortaya çıkıyordu.

İlk Aşk

Washington Üniversitesinde okurken ilk ciddi ilişkisine başladı. Stephanie'ye çok aşıktı fakat 1968’de Stephanie ilişkiyi bitirme kararı aldı. Bu durum Ted'i çok etkiledi. Bu noktadan sonra Ted psikolojik olarak çok yıprandı ve içinde Stephanie'ye hiç bitmeyen bir kin beslemeye başladı. Bu olay karanlık zamanların başlamasındaki son damlaydı.

Bu olanlardan sonra okulu bıraktı ve Philadelphia'ya döndü. Bu ziyaretin bir amacı vardı gerçek babasını arıyordu, kayıtları inceledikten sonra Vermont'a gitti, burada hep şüphe duyduğu o gerçeği öğrendi. Ablası olarak bildiği kişi aslında gerçek annesiydi. Haliyle Ted'in kimlik algısı sarsıldı, ihanete uğramış hissediyordu. 

Bütün bunlar kadınlara karşı öfkesinin ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. 

Yeni Hayat 

Ted artık farklı biriydi ve yaşadıklarından kendince intikam almaya başlamıştı. Listesindeki ilk kişi de Stephanie’di hala onunla konuşup kendisine aşık etmeye çalışıyor ve böylece ona zarar vermek istiyordu.

Kısa bir süre sonra Ted psikolojiden mezun oldu, birkaç iş yaptıktan sonra, Hukuk bölümüne girdi. Stephanie, Ted'in başarılı olduğunu görünce ona geri dönmek istedi Ted de ona evlenme teklif etti fakat amacı intikam olduğu için bir süre sonra onu bıraktı. İşin garip yanı ise bütün bunlar yaşanırken Ted'in Elizabeth ile ilişkisi devam ediyordu.

Cinayet Serisi Başlıyor

Kurbanların ortak noktası ufak tefek, saçı uzun, siyah ve ortadan ikiye ayrılmış kadınlardı. Hepsi Stephanie'ye benziyordu. 1974-1978 yılları arası 30’dan fazla kızı katletti. İlk cinayetini 21 ocak 1974’te işledi. Bu kişi 21 yaşındaki Lynda Ann Healy’di. Kızın bodrum katına girdi ve onu öldürdü daha sonra birkaç kıyafetle birlikte onu yanında götürdü. Georgeann Hawkins adında bir kadını gece tuzağına düşürmeyi başardı ve onu döverek öldürdü. Fakat bu cinayetin dikkat çekici kısmı Ted'in arkasında delil bıraktığı ilk cinayettir. Ted daha sonra Seattle’a gitti ve sahildeki kadınlara tekneyle tur atmayı teklif etti fakat çoğu reddederken Janice kabul etti ve onu öldürdü. Bu cinayetin önemi gündüz vakti ava çıkmıştı. Hatta o kadar cesaretiydi ki Janice'den kurtulduktan sonra sahile dönerek yeni bir kurban aramaya başladı. Denise adındaki bir kadınla sahilden uzaklaşırken görüldü ve bir daha haber alınamadı.

Polis bu olaylardan sonra insanların kayboluşuyla alakalı araştırma başlattı. Ted cinayetleri gündüz vakti işlediği için insanlar onu tanımlamaya başlamıştı.

Bütün bunlar olurken Ted'in kız arkadaşı Elizabeth olanları gazeteden okuyordu ve aslında Ted'den şüphelenmeye başlamıştı. Daha da ileriye giderek polisi arayıp bunları yapan kişinin Ted Bundy olabileceğini söyledi. Fakat polis böyle iyi eğitimli birinin bunu yapmayacağını söyleyerek ciddiye almadı.

Polis bu cinayetler hakkında hiçbir iz bulamıyordu ta ki Carol DaRonch'a kadar. Carol tam alışveriş merkezinden çıkarken Ted polis kılığında onu sorguya çekme bahanesiyle arabasına bindirmeye çalıştı tam o sırada Carol bir gariplik olduğunu hissetti ve kaçtı. Polis karakoluna giderek Ted'in eşkalini ve arabasını tarif etti. 

Tutuklanma ve Kaçış

Bir gün Ted polis devriyesini görünce yüksek hızla kaçmaya çalıştı fakat polisin dikkatini çekti ve arabası arandı. Polis Ted'in arabasını ararken garip şeylerle karşılaştı. Bunlar; ip, kelepçe, kayak ekipmanı gibi şeylerdi. Bunun üzerine iyice şüphelenen polis kaçırılma olayları ile birleştirerek Ted'i yakaladı. Annesi 15 bin dolar ödeyerek onu kurtardı fakat Ted'in öldürmeye çalıştığı ve elinden kaçan kadınlarla alakalı 15 yıla kadar hapsi isteniyordu.

Bunun üzerine Ted hapse girdi fakat gariptir ki insanlar o hapisteyken bile onun bunu yapamayacağını düşünüyorlardı. Çünkü o kadar nazik, bilgili ve donanımlıydı ki insanları kolayca etkileyebiliyordu. 

7 Haziran 1977’de Bundy duruşma için kendi avukatı olarak görev yapıyordu ve bu nedenle yargıç tarafından kelepçe giymekten muaf tutuluyordu. Daha arasında kütüphaneye gitmesine izin verildiği zaman ikinci katın penceresinden atlayarak sağ bileğini incitti ve kaçtı. 6 gün sonra kaçak  olan Ted'i arabada yorgun bir şekilde buldular. Ayrıca arabayı aradıklarında Caryn Campbell'in cesedinin yerini göstermek için kullandıkları dağın haritaları bulundu. 

Daha sonra Ted Glenwood Springs’teki hapishaneye geri döndü. Ama Ted rahat durmadı ve 6 ay kadar kaçış planı hazırladı, hücresinin tavanına bir delik açarak 30 Aralık gecesi kaçtı. Hapishane görevlileri Ted kaçtıktan 17 saat sonra farketti bu da Ted'e zaman kazandırmıştı. Ve Bundy çoktan Chicago'daydı. Söylediğine göre normal hayatına dönmek istiyordu fakat öldürme isteği baskın gelmişti.

Florida ve Evlilik

Bunun üzerine Ted Florida'ya gitti. Söylenene göre avukatına nerede elektrikli sandalye ile idam olduğunu sormuştu bu yüzden Florida'daydı. Ted'in elektrikli sandalyeye karşı bir hayranlığı vardı fakat sebebi bilinmiyor. Ted Florida'da üniversitedeki bir kız grubuna saldırdı ve Lisa ile Margaret’i vahşice katletti. Lisa’nın bedeninde diş izine rastlandı. Daha sonra sürpriz bir şekilde Ted'in kaldığı yere giderek diş örneği almaya çalıştılar Ted ne kadar dirense de bu diş örneği onu ele vermişti. Edward Cowart işlediği suçlardan dolayı Bundy'e idam idam cezası verdi. 

Duruşmanın ceza aşamasında Bundy, hakim huzurunda eski iş arkadaşı olan Carole Ann Boone ile yasal olarak evlendiklerini açıkladı. Ekim 1981’de Boone bir kız doğurdu ve Bundy'nin babası olduğunu söyledi. (Daha sonra Boone boşanmış ve kızıyla kendisinin soyadını değiştirmiştir).

İtiraf ve İdam 

Bundy ile temyiz sürecinde röportajlar yapıldı ve bu süreçte Ted 30 küsur cinayeti itiraf etti, çoğu şeyi açıkça söylemedi fakat daha fazla cinayeti olduğu söyleniyor.

Ted Bundy tamamiyle söylediğine göre, kurbanları öldürmesi sadece şehvetle olan bir şey değildi, kendisi kurbanları ele geçirmek istiyordu. Hatta bazı kurbanlarının etlerini yediğini böylece kendisinin bir parçası olacaklarını düşündüğünü söyledi. 

Aynı zamanda ortaya çıktı ki dairesinde bir gardıropta kurbanların polaroid fotoğraflarını ve vücutlarından bir uzuvlarını saklıyordu. Bunları neden yaptığı sorulunca şöyle cevap verdi: “Bir şey için çok çabaladığınız zaman onu unutmak istemiyorsunuz”.

Yani anlayacağınız üzere Ted Bundy kurbanlarını bir oyuncak gibi görüyordu ve bu oyuncaklarına öylesine bağlıydı ki hiçbir şekilde tatmin olamıyordu.

24 Ocak 1989 günü sabah saat 07.06'da Raiford'da elektrikli sandalyede idam edildi.