Tarihteki İlk Kent: Eriha
Kültür ve Sanat - 09 Eylül, 2024 - Okuma Süresi: 4 Dk.
09 Eylül, 2024
Tarihteki ilk yerleşik hayata geçiş denemesindeki yerleşim yeri olan ve İncil’de yer verilen “Eriha”yı kentsel ve sosyolojik olarak ele aldığım bu yazıyı incelemeye ne dersiniz?
Günümüzde bilinen adı “Jericho” olan Eriha, yerleşik hayata geçiş dönemindeki ilk toplu yaşama noktasıdır. MÖ 8000 yılında oluşturulmuş bu alana “Eriha” adı verilir. Batı Şehia’da bulunan bu yerde insanlar tarıma attığı ilk adımların sonucunda kendilerine yetecek kadar mahsulü yetiştirebilecek seviyeye geldikten sonra konar göçerlikten yerleşik hayata geçmeye başladılar. İnsanlar artık sadece avcı toplayıcılık değil başka alanlara da yönelmeye başlamıştı. Kimisinin savaşçı kimisinin din adamı kimisinin avcı olarak ayrışmaya başladığı dönemlerdi. Bu da kendinden önceki avcı toplayıcı göçebe yaşam tarzının oluşturduğu toplulukların beş veya on katı büyüklüğünde köylere dönüşmesiyle sonuçlandı. Eriha da bu toprakların biriydi.
Günümüzde Filistin sınırları içerisinde yer alan bu bölge müstahkem bir alana konumlandırılmış bir yerleşimdi. MÖ 8000-7000 yılları arasında kurulmuş olan Eriha, yüksekliği kimi yerde üç metreyi bulan kalın bir taş duvar örgüsüyle çevrilmiş ve koruma altına alınmıştı. Aynı zamanda duvar boyu süren hendeğe sahipti. Yaklaşık dokuz metre yüksekliğindeki kulesi sayesinde de bölgeye hakim olabiliyor herhangi bir olumsuz durumu öngörebiliyorlardı. Bu ilk kent yapısının toplamı dört hektarlık bir alanı tarıyordu.
Eriha’da avcı ve çiftçilerin barındığı en eski meskenler çamurdan yapılmış kubbelerdi. Çamurdan yapılan kerpiç tuğlalar bu bölgede binlerce yıl boyunca en çok tercih edilen inşaat malzemesiydi. Bunu asıl sebepleri de tuğlaların kolayca işlenebiliyor oluşunun yanında ucuz ve her yerde bulunabilen malzemelerden imal edildiği için insanlar tarafından yaygın olarak kullanılabiliyordu. İnşaatçıların çamur ile suyu, saman veya saz gibi bağlayıcı maddelerle karması ve bunları üçgen şekil vermesiyle birlikte yapılan bu ilkel tuğlalar iyice kuruyana dek güneşte bekletiliyordu bu da zamanla pişmesine sebep oluyordu. Tuğlalar istenilen şekilde istiflendikten sonra kerpiç tuğlalı evlerin duvarlarına sıva yapılıyor ve boyanıyordu. Döneminin belki de son teknolojisi olan bu yöntemle birlikte ilk konutlar kendini göstermeye başlamıştı.
Arkeologların Eriha’daki eski bir yerleşim yerinden çıkardıkları büyüleyici sanat eserlerinden biri de kafatası portreleriydi. Bunlar ölmüş bir insanın gövdesinden ayrılmış olan kafatasının üzerine bu kişinin tasvirinin heykelsi bir sıva şeklinde oturtulmasından ibaretti. Bu sıvalı kafatasları Eriha haklı için ölülerin ne kadar değerli olduğunun altını çizmektedir. Bu kafatasları ölmüş birinin anısını korumaya adanmış bir sanat formuydu.
Eriha'nın en bilinen olayı, İncil'de anlatılan Eriha'nın surlarının çöküşüdür. Bu hikaye, Eski Ahit'teki "Yosua Kitabı"nda yer alır. Efsaneye göre, İsrailoğulları'nın lideri Yosua, Tanrı'nın emriyle Eriha'yı fethetmek üzere görevlendirilmiştir.
Yosua ve İsrailoğulları, Eriha'nın surlarını yıkmak için Tanrı'nın kendilerine verdiği talimatları takip ederler. Bu talimatlar arasında, yedi gün boyunca şehir surlarının etrafında yedi kez dolaşmak ve yedinci günün sonunda, rahiplerin koç boynuzlarını çalmaları vardı. Bu eylemler sonucunda, Tanrı'nın gücüyle surların çökmüş olduğu ve İsrailoğulları'nın şehri fethettiği anlatılır.
Bu olay, hem dini hem de kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir. İncil'deki bu hikaye, Tanrı'nın İsrailoğulları'na verdiği zaferin bir işareti olarak görülür ve birçok farklı sanat eseri, edebi eser ve teolojik yorumda yer almıştır. Ayrıca, Eriha'nın bu olayla olan ilişkisi, şehrin arkeolojik ve tarihsel önemini de vurgular.
Eriha günümüzde hala ziyaretçi kabul eden tarihi yapı ve nesne kalıntılarıyla dolu bir yerdir.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.