Tarihe Damga Vuran Uçak Kazası
Kültür ve Sanat - 07 Şubat, 2022 - Okuma Süresi: 5 Dk.
07 Şubat, 2022
Günümüzde hala arkası aydınlatılmayan, araştırılmayan gizemli uçak kazasının hikayesini okumaya hazır mıyız? Marmara Denizi'nde hala enkazı bulunan bir uçak. Balıkçıların ağlarına takılmış parçalar. Detayları birlikte öğrenelim. Haydi sen de oku!
Hava şartlarından dolayı pas geçip kısa süre sonra da ‘Denize çakıldı!" haberi gelen, geçmişten günümüze enkazı hala sular altında olan bir yolcu uçağının hikayesi bu. Enkazı hala Marmara Denizi’nde bulunuyor. Türk Hava Yolları’na ait bu uçak THY'nin ilk yolcu uçağı aynı zamanda içindeki yolcu ve mürettebat ile birlikte Marmara Denizi'nde halen yatmaktadır. Şimdi gelelim işin detaylarına.
30 Ocak 1975 tarihinde, Türk Hava Yolları'nın 345 sefer sayılı uçuşu, İzmir’den İstanbul’a gerçekleşecekti. İstanbul Yeşilköy Havalimanı'na yani şu anki Atatürk Havalimanı'na tarifeli yurt içi uçuşu yapan Türk Hava Yolları Fokker F28-1000 Fellowship Tipi uçağının hedefe varışı esnasında ne acı ki bu talihsiz kaza gerçekleşti.
Hava şartları oldukça kötüydü ve görüş mesafesi çok kısıtlıydı. Saat 18.40 sularında uçak Atatürk Havalimanı'na iniş halindeyken elektrikler kesilmişti. Pist aydınlatmaları görünmediği için uçak inişi pas geçip tekrar havalanmak zorunda kalmıştır. Kayıtlara göre kule, geçici bir elektrik kesintisi olduğunu, birkaç dakika içinde sorunun çözüleceğini bildirir. Bunun üzerine yeniden havalanan pilot, kuleye bir tur daha atıp yeniden piste döneceğini aktarmıştır. Ama işler pek de düşünüldüğü gibi gitmez. Bu pilotun kule ile yaptığı son konuşma olmuştur. Tekrar iniş izni verilmesi için uçakla irtibat kurulmaya çalışılır fakat uçak cevap vermez. Daha sonraki çağrılara da cevap vermemesi üzerine alarm durumuna geçilir ve uçağı arama çalışmaları başlatılır. Kulenin tüm çağrılarına rağmen bir daha haber alınamayan uçak, ikinci iniş denemesi sırasında Yeşilköy sahili açıklarında, Marmara Denizi'ne çakılır. Uçaktaki 41 yolcu ve mürettebatın tamamı hayatını kaybetmiştir. Kazadan sonra uçakta kayıtlarda görünmeyen bir yolcu daha vardır. Hostes Leyla Önal'ın bebeği Elif de o uçakta seyahat etmektedir. Elif bebek de hayatını kaybedenler arasındadır. Fatih Terim'in eşi Fulya Terim'in babası Kamuran Aksu, Seyyal Taner'in kız kardeşi hostes Serap Özşahin gibi bilinen isimler de düşen uçakta hayatını kaybetmiştir.
O dönemde bu olay gazeteye haber olmuştur. Üst kısımda inceleyebilirsiniz. Hava şartları ve deniz oldukça kötü olduğu için Deniz Kuvvetleri tarafından yapılan arama ve kurtarma çalışmaları sonuç vermemiştir. Uçak yolcu ve mürettebatın ölü bedenleriyle o tarihten beri denizde yatmaktadır.
İşin ilginç kısmı ise uzunca bir süre enkaza ulaşılamamıştır. Kazanın ardından 4-5 saat sonrasında kurtarma ekipleri harekete geçmiştir ancak kaza gece meydana geldiği için düştüğü noktayı gören hiçbir görgü tanığına ulaşılamamıştır. Tahmini düşüş noktalarının her yerinde arama yapılır ama yine de 45 günden fazla süren aramalar sonuçsuz kalmıştır. Enkazın bir parçasını, kazadan sekiz yıl sonra iki balıkçı tesadüfen bulmuştur. Tahmini 200 kilo ağırlığında ağa takılan uçak parçasının resmi;
Marmara Denizi'ne düşen THY uçağı, geriye sadece cevaplanmayı bekleyen sorular bırakmıştır. Aradan 40 yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen, ne uçağın kara kutusuna ne de yolcuların bedenlerine ulaşılabilmiştir. Yapılan taramalar sonrasında, uçağın enkazının tam olarak nerede olduğu belirlenmiş ancak uçağın enkazını ve kazada ölenlerin cansız bedenlerini çıkarmak için bir girişimde bulunulmamıştır.
Kazaya neyin sebep olduğu ise hala gizemini koruyor. Hepimiz duymuşuzdur mutlaka "kara kutu" kazaların sebeplerini açıklayabilecek tek delildir. Çok sağlam ve suyun altında metrelerce uzaklıktan sinyal gönderebilir. Ama o bile araştırılmamıştır. O uçakta, bazı güçlü şirket yöneticilerinin yolculuk ediyor olması farklı komplo teorilerinin türemesine neden olmuştur. Uçak kazalarının çözülebilmesini sağlayan, teknik ekipmanların hiçbirine ulaşılmaması nedeni ile ortaya atılan iddiaların gerçekle bir ilgisinin olup olmadığı bilinmiyor. Daha önce de 2 kez düşen Fokker F-28 tipi uçak bu kazadan sonra "lanetli" ilan edilmiştir.
Bu olay, Marmara Denizi'nde gizemli bir şekilde sulara gömülen F-28' in ilk felaketi değildir. Şüpheler burada daha da yoğunlaşır. THY envanterinde toplamda 5 adet bulunan uçağın, ilk ikisi İzmir ve Ankara'da düşmüştür. Marmara Denizi felaketi ise F-28'in karıştığı 3. kazadır. Bu olaydan sonra kalan iki uçak, operasyondan alınmış ve farklı şirketlere satılmıştır. Daha sonra satılan her iki uçağın da düştüğü haberine ulaşılmıştır. Sizce bu üretim kaynaklı bir hata mıydı yoksa o zaman da sanıldığı üzere bir lanet miydi? Türkiye'ye bu uçakları satan Bilderberg'in fikir babası ve kurucusu, Hollanda prensi, Fokker uçak firmasının sahibi Prens Bernard sizce bunu planlamış mıydı?
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.