Süper Vali Recep Yazıcıoğlu
Kültür ve Sanat - 07 Mart, 2022 - Okuma Süresi: 4 Dk.
07 Mart, 2022
Kredi: yeniçağ gazetesi
''Süper Vali'' diye adlandırılan bir döneme damga vurmuş Erzincan ve Denizli gibi illerde valilik yapıp yapılmaz denileni yapmış üzerine filmler çekilmiş ve kitaplar yazılmış muazzam bir devlet adamını kendimce analiz edip dikkat çeken hususları anlatmaya çalıştım. İyi okumalar.
Vali Recep Yazıcıoğlu’nun demeçlerini ve hayatını incelediğim zaman yapığı icraatlara ve kendisine hayran olmamak mümkün değil doğrusu. Dönemin şartları içerisinde sergilediği davranışlar dile getirdiği düşünceler büyük cesaret ve özveri isteyen davranışlardır. Bir başhekimi görevden alması, uzun yıllar yapılmaya çalışan ama yapılamayan köprüyü düşünülenden daha ucuza ve daha kısa sürede yapması gibi aynı zamanda yaptığı taş yol projeleri gibi birçok büyük ve efsanevi olaya imza atan Recep Yazıcıoğlu’nun hayatında beni en çok etkileyen şey, söylemlerindeki sistem eleştirisi, sivilleşme çağrısı ve halkın yönetime katılması fikridir.
Vali Recep Yazıcıoğlu bana göre yaptığım araştırmalar neticesinde bir idari yönetici değildi kendisi bir sanatçıydı. Kendisini milletinin dertlerine ve sıkıntılarına adayan bunları her koşulda dile getirip çözüm önerileri sunan bir kişiydi. 32. Gün programında kendisinin merkeze çekilmesi sonrası yöneltilen ‘‘Erzincan halkı size sahip çıktı mı?’’ sorusuna ‘‘Yöneticiler sanatçılar gibidir değerleri sonradan anlaşılır.’’ cevabı ile de görevini idari yöneticilikten çok halka hizmet eden bir sanatçı gibi gördüğünü göstermektedir. Recep Yazıcıoğlu sadece idari yönetici olmadığını her fırsatta kanıtlamıştır. Şehrin idari anlamda her ihtiyacı ile ilgilenip gereken projeleri bir bir hayata geçirirken vatandaşının sağlığını düşünüyor beyaz ekmek yemek yerine siyah ekmek yemesini tavsiye ediyor, boyalı gıdalar içmesi yerine doğal gıdalar ayran ve süt içmesi gerektiğini her fırsatta dile getiriyor ve bunu sadece görevli olduğu şehrin insanı için değil ülkenin her bir vatandaşı için şiddetle tavsiye ediyor. Sadece bununla da kalmıyor Vali su kayağı, rafting, yamaç paraşütü gibi sporları bizzat deneyimleyerek terörle anılan sürekli terör haberleri olan gündemi değiştirerek şehrinin adını turizm alanında duyurmak yatırım çekmek ve şehrini kalkındırmak adına faaliyetlerde bulunuyordu. Halkıyla sürekli iletişim halinde olan sürekli halkıyla iç içe yaşayan Recep Yazıcıoğlu bürokrasiyi hiç sevmez ve bürokrasinin halk ile yöneticiler arasında çıkardığı engelleri ortadan kaldırmak için elinden gelen her şeyi yapmaktaydı. Öyle ki her vatandaş Recep Yazıcıoğlu’nun odasına rahatlıkla girebilir ve ona kolayca ulaşabilmekteydi.
Recep Yazıcıoğlu halkın, milletin menfaat ve çıkarlarını düşünmekle birlikte iktidarı ve sistemi de her fırsatta eleştirerek ülkenin daha demokratik ve özgür bir yer olması faili meçhul cinayetler, çeteleşme, kara para ve uyuşturucu gibi ülkenin kanayan yaralarını iyileştirmek ve daha refah bir ülke için fikir ve görüşlerini her fırsatta dile getiriyordu. Ülkenin kuvvetler ayrılığı ilkesinden çok kuvvetler birliği içerisinde olduğunu vurgulamış ve içerisinde bulunduğu her şarta rağmen sisteme ve hükümete eleştirisini getirmiştir. En büyük ideası ve düşüncesi ise sivil yönetim ile yönetilen halkın yerel yönetimlere dahil olmasıydı. Bunlarla kalmamakla birlikte Recep Yazıcıoğlu ülkenin demokratik ve özgür bir şekilde yönetilebilmesi için anayasanın sivil bir şekilde hazırlanarak ülkenin sivil bir anayasaya sahip olması gerektiğini o dönemin şart ve koşullarına rağmen defalarca dile getirmiştir. Bu konudaki en büyük eleştirisini dönem içerisinde emniyet müdürlerinin vali olarak atanması sonucu ‘‘Polisten vali olmaz.’’ Çıkışıyla dile getirmiş sivil idareyi v sivil yönetimi savunmuştur. Çıktığı 32. Gün programında da bırakın emniyet müdürlerinin vali olmasını Avrupa’da emniyet müdürlerinin dahi sivil olduğunu söyleyerek batıcılık politikasına dikkat çekmiştir. Dönemin şartları içerisinde her eleştiriyi çekinmeden dile getiren Recep Yazıcıoğlu’nun ileri görüşlülüğü ve sivil yönetim ile sivil anayasaya yaptığı vurgu ülkenin içerisinde bulunduğu durumu ve ihtiyaçlarını açıkça ortaya koyarak çözüm üretme çabaları oldukça dikkat çekicidir ve takdire şayandır. Recep Yazıcıoğlu’nun içerisinde bulunduğu sistem ve şartlar dahilinde sivil yönetim ve sivil anayasa istemesi ülkenin daha demokratik ve özgür olacağına inancı en çok dikkat çeken özelliğidir.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.