Sinemaseverler için Birbirinden Güzel Üç Film Tavsiyesi

Film izlemek birçoğumuzun hobisidir. Sürekli aynı tipte filmleri izlemekten sıkıldıysanız ve farklı bir şeyler izlemek istiyorsanız izlediğinize pişman olmayacağınız filmlerden bahsettiğim yazıma göz atıp bu güzel filmlere bir şans verebilirsiniz.

Filmler, boş vakitlerimizi doldurmak için izlenen eğlendirici görüntüler ve seslerden ibaret değildir. Filmler bir olayın, hikayenin, deneyimin, tarihin ve estetiğin bizlere aktarımıdır. Kimi filmi izlerken heyecandan yerimizde duramayız, kimilerinde de gözyaşlarımız sel olur akar. Bu yazımda siz değerli okurlar için izlerken büyük zevk alacağınız ve sağda solda pek duymadığınız filmlerden bahsedeceğim. Umarım beğenirsiniz.

1) Pygmalion:

1938 yapımı komedi ve romantizm türlerindeki bu film, esasen George Bernard Shaw’un ilk kez 1913 yılında gösterimi yapılan aynı isimli tiyatro eserinden uyarlanmıştır. Pygmalion, mitolojide insanların içinden elini eteğini çeken ve kendini heykel sanatına adayan Pygmalion isimli bir adamın kendi elleriyle yaptığı heykeline aşık olmasının anlatıldığı bir öyküdür. Shaw ise buradan esinlenmiş ve kendi hikayesini yazmıştır. Tiyatro eserinden ilham alan filmin konusu da insanların konuşmasını birkaç saniye dinleyerek hangi mahalleden olduklarını tespit edecek düzeyde yetenekli bir dil bilimci olan Profesör Henry Higgins’in çiçek satan ve pek de zarif bir şekilde konuşmayan Eliza Doolittle’a nasıl yüksek sosyete hanımefendileri gibi davranacağını ve konuşacağını anlatarak Eliza’yı eğitmesini konu alıyor. İlk başta saf akademik niyetlerle başlayan bu ikilinin arasındaki ilişki Henry’nin kendi elleriyle eğittiği bu zarif kadına aşık olmasıyla ilerliyor. Konusu itibariyle alışık olmadığımız farklı ve orijinal bir eser. Herkese izlemesini tavsiye ederim.

2) Little Miss Sunshine:

2006 yapımı komedi, drama türlerindeki bu film ise içinizi ısıtacak türden. Kızları Olive’in katılmak istediği güzellik ve yetenek yarışması olan Little Miss Sunshine’a gitmek üzere yola çıkan Hoover ailesinin maceraları konu alınır. Mükemmelliyetçi babası, komik dedesi, intihar teşebbüsünde bulunmuş Proust uzmanı olan dayısı, sıkı bir Nietzsce takipçisi olan ve susma yemini etmiş abisi, acı gerçekleri hiç çekinmeden söyleyen annesi ile bir yolculuğa çıkarlar. Müzikleriyle, ailenin üyeleri arasındaki tatlı dinamikle insanı içine çeken hoş bir film. İzlerken sizlerin de yüzüne bir gülümseme yayılacağından emin olabilirsiniz.

3) Nocturnal Animals:

Gerilim türündeki sıradaki filmimiz ise yıllar önce kariyerini seçerek eski eşini terk eden Susan’ın kariyerinde son derece başarılı ve yeni eşiyle birlikte lüks bir hayata sahip bir kadın olduğunu bize göstererek film başlar. Fakat görmekteyiz ki Susan hayatından hiç memnun değildir. İçinde derin bir sıkıntı ve hayattan memnuniyetsizlik vardır. Filmin ilerleyen kısımlarında eline eski eşinin yazmış olduğu bir kitap ulaşır, kitabın adı Gece Hayvanları (Nocturnal Animals)’dır. Kitabı okudukça eski eşine yaptığı kötülüğü ve ona yaşattıklarını anlayan Susan, romanı okudukça biz de hikayesine çekiliriz. Hikayeyi takip etmek ve bir kitapta anlatılan metinde, bir de filmdeki hayatta giden olayları izlemek son derece keyifili ve yer yer gerilim dolu. Çaresizlik duygusunu iliklerinize kadar hissedeceksiniz. 

Bu yazımda sıkıldığınızda veya boş zamanlarınızı değerlendirmek istediğinizde önüne çıkan sitelerde kolay kolay bulamayacağınız filmleri tavsiye etmeye çalıştım. Kimisinde gülecek, kimisinde ağlayacak, kimisinde titreyeceksiniz. Fakat güzel filmler izlediğinizi iliklerinize kadar hissedeceksiniz.