Sinemada Adım Adım; Kemal Sunal
Kültür ve Sanat - 29 Eylül, 2020 - Okuma Süresi: 4 Dk.
29 Eylül, 2020
Kredi: Kampüste Ne Var
Eşsiz yapıtlara imza atmış usta komedyen ve oyuncu Kemal Sunal’ın sanat hayatı nasıl başladı?
Ben bir balon değilim ben sırtımı halka dayamışım
Komedi deyince ilk akla gelen, eşsiz yapıtlara imza atmış usta komedyen ve oyuncu Kemal Sunal’ın sanat hayatının nasıl başladığına hep birlikte göz atmaya ne dersiniz?
Usta oyuncu Kemal Sunal, 11 Kasım 1944’te İstanbul’da dünyaya geldi. Asıl doğum günü, 10 kasım olmasına rağmen Atatürk’e olan saygısından dolayı her zaman 11 Kasımda kutladı. Aslen Malatyalı olan babası, ailesini geçindirmek için İstanbul Eminönü’ne bağlı Küçükpazar semtine yerleşmişti. Küçükpazar, o dönemlerde çok renkli ve her kesimden insanı içinde barındıran bir semtti. Onun burada doğup büyümesi oyunculuk hayatında ona oldukça avantaj sağladı. Kemal Sunal, çok içine kapanık bir çocuktu hatta dış dünyayla tüm iletişimini kestiği zamanlar bile oluyordu.
Lise Yılları
Sunal’ın bu içine kapanıklığı fazla sürmedi. Mimar Sinan İlkokulu'nu bitirdikten sonra Vefa Lisesi'ne başladı. O yıllarda Vefa Lisesi etkinliklerle dolu bir okuldu. Okulun aktif işleyen tiyatro bölümüne dahil oldu ve bu durum, oyunculuğa adım atmasında çok önemli bir rol oynadı. Bununla birlikte çok iyi gözlem yeteneğine sahip olan Kemal Sunal, büyüdüğü Küçükpazar semtinin renkli hayatını oyunculuğuna yansıttı. Hayatı orada gözlemlemişti. Küçükpazar, ona adeta bir yol gösterici olmuştu. Lisede yaptığı taklitler ve esprilerle herkesin ilgi odağı haline geldi ama derslerinde, oyunculukta olduğu kadar başarılı değildi ve liseyi tam 11 yılda bitirdi.
Sahnede Kemal Sunal
Okulun felsefe öğretmeni Belkıs Balkır, onun yeteneğini fark etti ve Sunal’ı Müşfik Kenter’le tanıştırdı. Bu sayede, Kenter Tiyatrosu'nda küçük rollerde sahne almaya başladı. Daha sonraları Pendik tiyatrosu, Ulvi Uras, Ayfer Feray ve en sonunda da Devekuşu Kabare tiyatrosunda sahneye çıktı. Devekuşu Kabare tiyatrosu Kemal Sunal’ın hayatının dönüm noktası oldu. Metin Akpınar, Zeki Alasya gibi usta oyuncuların yanında küçük rollerde oynamasına rağmen her sahneye çıktığında salondan kahkahalar yükseliyordu. Bir gün yönetmen Ertem Eğilmez, onu sahnede izledi ve Kemal Sunal’ı bir filminde oynatmak üzere sete davet etti.
Sanat Kariyeri
Kemal Sunal, 1972 yılında Ertem Eğilmez’in yönettiği “Tatlı Dillim” filmiyle sinemaya adım attı. Daha sonraları Mavi Boncuk, Hababam Sınıfı, Tosun Paşa gibi pek çok filmde rol aldı. Filmlerinde çoğu zaman saf, daima gülen, başına sürekli iş açan, şanslı karakterleri canlandırdı. Büyük bir ustalıkla canlandırdığı karakterleriyle halk, onu çok sevdi. 7’den 70’e herkesin sevgisini kazandı. Seyirci, onu "Hababam Sınıfı" filminde canlandırdığı "Şaban" karakteriyle bütünleştirdi ve ismi, uzun yıllar bu şekilde anıldı. Artık herkesin filminde oynatmak istediği, aranan oyuncu haline gelmişti. 1974 yılında Gül Sunal ile evlendi. Bu evliliğinden, Ali ve Ezo adında iki çocuğu oldu. Ailesine çok düşkündü ve çok iyi bir babaydı. Her hareketiyle Türkiye’ye örnek oldu ve herkesin sevgisini kazandı. Çocuklarına ve gençlere örnek olmak için üniversiteye başladı. Marmara Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümünü bitirdi. Oynadığı “Kapıcılar Kralı” filmiyle 1977 yılında Antalya Film Festivalinde en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı. Yaşamı boyunca 82 filmde rol alan usta oyuncu 83. filmi "Balalayka"nın çekimleri için uçak korkusuna rağmen bindiği uçakta kalp krizi geçirip hayatını kaybetti. Henüz 56 yaşındaydı ve beklenmedik ölümü, tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Hayatı boyunca birçok yeri doldurulmaz yapıta imza atan büyük sanatçı artık yoktu. Halk onu çok sevdi ve bir dönem dizileri, filmleri neredeyse her gün kanallarda yayınlandı.
Yaşasaydı eğer birçok yeni başyapıta daha imza atacağı kuşkusuz bilinen bir gerçek.
Yeri hiçbir zaman dolmayan adam, seni hep kocaman güzel gülüşünle hatırlayacağız.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.