Rus Çarlığını Yok Eden Adam: Ra Ra Rasputin

Bir çoğumuz şarkıyı dinleyerek eğelenmişizdir. Ama şarkıda adı geçen Rasputin' in hayatı da o kadar eğlenceli mi? Rasputin koca bir Rus Çarlığını nasıl yok etti? Bu soruların cevabına hep birlikte bakalım.

Rusya’nın şeytanı olarak da bilinen Gregory Efimoviç Rasputin, 22 Ocak 1869’da Sibirya’nın Ural Dağları'nın yakınındaki Pokrovskoye köyünde dünyaya geldi.

Çiftçi bir ailenin oğlu olan Rasputin’in iki kardeşi vardı. Onun bu korkutucu kişiliğinin tohumları da bu iki kardeşin ölümüyle atılmıştır. Kardeşler gizemli bir şekilde boğularak öldürülür, ‘garip’ bir çocuk olarak nitelendirilen Rasputin bu olaydan sonra köyde yapılan hırsızlıklardan sorumlu tutulur.

18 yaşında medreseye gönderilen Rasputin, orada Meryem Ana' yı gördüğünü söyler. Serseri bir gençlik yaşamının ardından, Ortodoksların “hain” bir tarikat olarak telakki ettikleri Skopsty ile tanışır. Bu tarikatın müritleri, “Tanrı’ya ulaşmanın tek yolunun günah işlemek” olduğunu vaaz ederler ve bu, Rasputin’e oldukça çekici gelir. Okuma yazma bilmeyen Rasputin 1886-1901 yılları arasında Rusya' da gezip her yerde vaazlar verir.

Gün geçtikçe yükselişe geçen Rasputin 1907 yılında Çar'ın oğlunun hastalanması ve doktorların tedavi edememesi üzerine saraya çağrılır. Hipnotizma tekniği ile çocuktaki iç ve dış kanamayı durdurduktan sonra Çar ailesi için önemli bir konuma gelir. Söylentilere göre o dönemde Çariçe’yle gizli bir aşk yaşayan Rasputin daha sonra 1. Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla Çarı savaşa gitmeye ikna eder. Savaşta yenilgiye uğraması sonucu Rasputin'in Alman yanlısı bir hain olduğu düşünülür ve infaz edilmesine karar verilir. 30 Aralık 1916 yılında, akşam yemeğinde içkisinin içine siyanür konulur, fakat bu zehir Rasputin’e etki etmez. Odadaki herkes şok olmuştur, zehir planının işe yaramaması üzerine Rasputin’i öldürmek için silahla ateş açılır. İki el ateş edilmesine rağmen Rasputin sanki hiç yara almamış gibi ayağa kalkıp koşmaya başlar. Kendini bahçeye atan Rasputine ateş etmeye devam edilir ve sayısız merminin vücuduna isabet etmesinden sonra, sonunda yere yığılır. Öldüğünden emin olunduktan sonra, sanki geri gelmesinden korkuluyormuş gibi, cesedi Neva nehrinin soğuk sularına atılır. Ertesi gün nehirden donmuş cesedi çıkartılan Rasputin'in cesedi incelenir ve suyun içinde çırpınarak öldüğüne kanaat getirilir.

Bir süre sonra Rasputin'in sekreteri ölümünden önce yazdığı son mektupta yazdıklarını açıklar. Rasputin o mektubunda şunları yazmıştır, ''1 Ocak'tan önce öldürüleceğim. Eğer soylular tarafından öldürülürsem soyluların hepsi Rusya'dan ayrılacak ve Rusya'da kardeş kardeşi öldürecek. Ulu Çar eğer öldürülmemde sizin de parmağınız varsa iki yıl içinde çocuklarınız da dahil hepiniz Rus halkı tarafından öldürüleceksiniz.'' Rasputin'in bu yazdığı şeylerin hepsi gerçekleşmiş, Çar ve ailesi Rus halkının öfkeli ellerinde korku içinde, vahşice ve acılı şekilde can vermişlerdir.