Poveglia Adası Tarihi

Poveglia Adası, İtalya'da veba yüzünden karantina bölgesi olarak kullanılmıştır. Ada daha sonra ise akıl hastanesi olmuştur. Şu an adada yaşam yoktur ve geçmiş dönemlerden kalma cesetler halen ortada öylece durmaktadır.

Poveglia Adası etrafı denizle çevrili diğer adalardan bir farkı olmayan bir adaydı. Ta ki 1793 yılına kadar. Bu yıldan itibaren 100 yıldan fazla bir süre ada, veba ve diğer hastalıkları bulunanlar için bir karantina istasyonu olarak kullanıldı. Daha sonra akıl hastanesi olarak değerlendirildi. Bu nedenlerle ada, paranormal olaylarla sıklıkla yer aldı. 

O dönem tüm dünyaya yayılan ve Avrupa’yı kasıp kavuran veba salgını o yıl adaya da uğradı. Adaya gelen bazı misafirler, turistler yanlarında vebayı da getirdi ve ada sakinlerine bu hastalığı bulaştırdı. Bütün adaya yayılan salgın yüzünden burada yaşayan herkes yaşamını yitirdi.

Henüz adada yaşayan halkın haberi olmasa da, ada o yıldan 1814 yılına kadar karantinada kalacaktı. Ada karantinaya alındıktan sonra içerideki hastalar yetmezmiş gibi bu bölgeye salgına yakalanan başka hastalar da getirilmeye ve buraya kapatılmaya başlandı. O dönemde çaresi veya tedavisi olmayan veba hastalığına yakalanan veya vebalı olduğundan şüphelenilen insanlar buraya getirilerek ölüme terk edildi. Daha sonra adadaki hastalar için büyük bir ateş yakıldı ve bu insanlar toplu şekilde ateşe atılarak yok edildi. Böylelikle 1814 yılına kadar adada toplam 160 bin insan katledildi.

Karantina bölgesinden akıl hastanesine

Bir süre sonra ada, vebadan sonra akıl hastanesi olarak kullanılmaya başlandı. 1992 yılında adaya akıl hastanesi inşa edildi. Rivayetlere göre bu hastanede çalışan doktorlar, hastalara korkunç işkenceler yaparak onların ölümüne sebep oldular. Bu yıl adadaki bir doktor tüm akıl hastalarına tedavi adı altında işkence yoluyla deneyler yaptı. Bu deneyler yüzünden de ayrıca birçok insan hayatını kaybetti. Uzun seneler deneylerini sürdüren bu katil doktor söylentilere göre öldürdüğü hastaların hayaletlerini görmeye başladı. Bunun üzerine aklını yitirerek bir gün deneylerini yaptığı çan kulesine çıktı ve gizemli bir şekilde kuleden düşerek can verdi. Çoğu kişi doktoru öldüren şeyin öldürdüğü hastaların hayaletleri olduğuna inandı. Çünkü doktorun cesedinde yanık izleri vardı ve söylentilere göre doktor düştükten sonra yerden duman yükselmeye başladı. Kuleden atlayıp yere çakılan doktorun ölüm sebebi otopsi sonucuyla bile bulunamadı ve bir sır olarak tarihe karıştı.

Şu anda adada yaşayan kimse yok ve ada terkedilmiş bir haldedir. Hiçbir balıkçı halen ada çevresinde balık tutmayı tercih etmiyor ve kimse oraya gitmeye cesaret edemiyor. Sebebi ise adada bulunan cesetlerin halen açık bir şekilde ortada durmasıdır. Akıl hastanesi 1968'de kapandı ve ada o zamandan beri boş kaldı.

 Adaya daha sonra araştırma için giden ve orada kalan birkaç kişi ‘’Gidin ve asla geri dönmeyin.’’ gibi sözler duyduklarını dile getirdiler. Rivayetlere göre adada yaşam olmamasına rağmen halen çan sesleri yükselmekte ve çığlıklar duyulmaktadır. Peki siz bu adaya gitmeye cesaret edebilir miydiniz?