Pazartesi Geldiği İçin Mutluyum!
Kültür ve Sanat - 28 Aralık, 2020 - Okuma Süresi: 4 Dk.
28 Aralık, 2020
Güzel yaşamak, güne mutlu uyanmasak da mutlu devam etmek değil midir asıl istediğimiz? Nasıl mı yapacağız bunu? Pazartesileri severek. İyi ki pazartesi.
İyi ki pazartesi diye başlamak istiyorum söze. Herkesin yaşadığı en büyük problemdir Pazartesi’leri. Okula, işe gitmek bir yana dursun bankaya gitmek hastaneye gitmek gibi işleri bile Pazartesi yapmayı istemeyiz. Biliriz ki Pazartesi günü gittiğimiz her yer de pazartesi sendromu vardır. Ama işte yanıldığımız nokta da budur. Okuduğum bir kitapta pazartesi günlerini güzelleştiren işe giderken ayaklarınızın geri geri gitmesini önleyecek bazı yöntemler yer alıyordu. Bir çok büyük şirket çalışanlarının mutsuz olduğunu ve bunu işlerine yasıttıklarını gördükten sonra bunun nedenini araştırır. Sorun aslında herkesin işinden o kadar da memnun olmadığı değildir. Asıl sorun yeterince takdir edilmemek güne günaydınlarla değilde asık suratlarla başlamaktır. Yöneticilere büyük iş düşmektedir bu konuda. Çalışanlar için aktiviteler düzenlemek onların işten kaçmaşını değil işe koşmasını sağlamak için çok önemli bir taktiktir. Kitapta da işte tam da bunun nasıl yapılacağı neler yaparak çalışanların dikkatinin iş üzerine verilebileceği gibi konular üzerinde durulmaktadır. Ve tabi ki tüm bunlar şirketler için karlara da yansımaktadır. Müşterilerin memnuniyet düzeyi artar, satışlar da patlamalar yaşanır.
Tüm bunları düşününce aslına bakarsanız markete gittiğinizde kasiyerin sizinle nasıl konuştuğu çok önemlidir mesela. Size olan tutumu o markete girerken ne kadar istekli olduğunuzu belirler bir daha ki sefer için. Kasiyer size güle güle bile demediğinde na kadar da kaba diye düşünürüz. Ancak bit de şunu düşünmek lazım biz ne kadar naziğiz?
Geçenler de bir gün markete girdiğimde bir diyalog ile karşılaştım. Müşteri, kasiyeri azarlarcasına bir konuşma içindeydi. Ancak kasiyer son derece nazik bir şekilde açıklama yapmaya çalışıyordu. Daha sonra müşteri bu tavrı farketmiş olacak ki kasiyer bugün kötü bir gün geçirdiğini işi ile ilgili problemler yaşadığını anlattı ve kasiyer de bunların her zaman olabileceğini istemeden yaşanan durumlar olduğunu ve sorun olmadığını dile getirdi. Müşterinin ve sırada bekleyen benim gibi diğer müşterilerin dikkatini çeken bu diyaloğun sonu herkesin çok hoşuna gitti. Herkes bu konuşmaya katılıp ‘’Evet ben de bugüm kötü bir gün geçirdim’’. ‘’Benim de bazı sorunlarım oldu’’ gibi cümleler ile diğer müşteriyi teselli etmeye çalıştılar. Bu durum market müdürünün dikkatini çekmiş olacak ki kasiyere büyük bir gülümseme ve gurur ile bakıyordu.
Aslına bakarsanız haftanın hangi günü olursa olsun ister Pazartesi ister Cuma her zaman birbirimize nasıl davrandığımız önemli olan. Güne kötü başladık diye gün kötü devam etmek zorunda değildir. Yaşanacak güzel anlara fırsat verin derim. Zaman hayatımızda satın alamayacağımız ve dönüşü olmayan bir olgudur. Eğer bir kere kaçırırsak bir daha dönüşü olmaz. Sabahları gördüğümüz insanlara selam verin, onlara günlerrinin güzel geçmesi için dileklerde bulunun bunu yaparak aslında sadece o insanın değil o insanın iş arkadaşlarının ailesinin günününde güzel geçmesini sağlayacaksınız. Gelin bu kelebek etkisini arttıralım ve Pazartesilere korkarak ve nefretle değil güzelliklerle başlayalım.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.