Okuma isteğini Kaybedenlere Üç Kitap Önerisi

Kredi: kitaplar

Bu yazımda, kitap okuma motivasyonunu kaybetmiş ya da kitap önerisi arayan insanlar için üç öneride bulundum. Birbirinden güzel olan bu kitapları öğrenmek için yazımı okuyun.

Kitap okumanın faydalarından, öneminden hepimiz sık sık konuşuyoruz. Peki şu karantina günlerinde ne kadar sık kitap okuyoruz? Çoğumuz artık daha çok boş zamanınım var, daha çok kitap okurum derken bu durumun tam tersini yaşadık. Belki de uzun süre evde kalmak zorunda olduğumuzdan, motivasyonumuzu kaybettik ve eskisinden de az okur olduk. Bu sebepten ötürü, bu yazımda okuma isteğinizi geri getireceğini düşündüğüm üç kitap önerisinde bulunacağım.

---

1. Haruki Murakami - Koşmasaydım Yazamazdım

 Özellikle son yıllarda adını sık sık duyduğumuz, farklı üslubuyla ilgimizi çeken Murakami'nin bir o kadar ilgi çekici bir kitabı Koşmasaydım Yazamazdım. Murakami sadece bir yazar değil, aynı zamanda başarılı bir atlet de. Otuzlu yaşlarının başlarında önce yazmaya daha sonra da -kim bilir belki de daha iyi yazmak için- koşmaya başlıyor. Bu kitapta da Murakami'nin katıldığı maratonlara, koşarken dinlediği şarkılara, koşma motivasyonuna ve koşma eyleminin yazışını nasıl etkilediğine konuk oluyoruz. Kitabı bitirdikten sonra saatlerce durmadan koşmak isteyebilirsiniz bizden söylemesi. 

Birileriyle bir şeyler yapmaktansa, tek başıma sessizce kitap okumayı, kendimi vererek müzik dinlemeyi severim.

Bisikletin gövdesinde "18, Ölene Kadar” yazıyor. Brian Adams’ın hit şarkısı “Ölene Kadar 18 Yaşında”dan ödünç alınmış. Elbette bir espri bu. Ölene kadar 18 yaşında kalmak için 18 yaşında ölmekten başka yol yoktur.

2. Paulo Coelho - Şeytan ve Genç Kadın

İnsanların huzur içinde yaşadığı, kötülüklerden uzak, genç kesmin nerdeyse hiç olmadığı Bescos adlı köye bir yabancının gelmesiyle başlıyor roman. Bu yabancı on bir külçe altınla geliyor bu küçük köye, bu altınların onunu bir yere geri kalan bir tanesini de köyün dağlık arazisine gömüyor. Chantal adlı köyde yaşayan tek genç kızı altınları gömdüğü yere getiriyor ve onunla bir anlaşma yapmak istiyor. Anlaşma şudur: Yedi gün sonra köyden ayrılacak onlan Yabancı, giderken tüm altınları burda bırakacaktır. Tek şartı altınlar için köyden birinin öldürülmesidir. Günlerce kabuslar gören Chantal sonunda bu olayı Yabancı'nın da içeride olduğu otel barında tüm köylüye söyler. Köylü bir kaç külçe altın için bir kurban seçecek midir?

Bir insanın hikâyesi bütün insanlığın hikâyesidir.

Dünyada pek çok insan böyledir. Mutlu olmayı hak etmediklerini sanarak en büyük sevinci bulabilecekleri yerde keder ararlar.

3. Fyodor Dostoyevski - Beyaz Geceler

Beyaz geceler, St. Petersburg'un yaz günlerinde güneş battıktan sonra bile gökyüzünün aydınlık kalmasına verilen bir isim. Bu kitapta da yazarın Hayalperest olarak bahsettiği baş kahramanımız ve aşık olduğu kadın Natsenka ile olduğu dört gününü anlatır. Zaten başka bir adama aşık olup bir yıl gibi uzun bir süredir de aşık olduğu adamı bekleyen Natsenka Hayalperest'e bir şans verecek midir? Bir aşk hikayesini bir de Dostoyevski'den okuyalım. 

Gerçekten de böyle bir gökyüzünün altında envaiçeşit aksi ve hırçın insan yaşayabilir mi?

"Çünkü insanlar kendileri mutsuz olmadıkça, başkalarının mutsuzluğun asla anlayamazlar."

Sizler 2020'de neler okudunuz? Bizimle paylaşın!