Nefreti Çeken Nefrettir

Kültür ve Sanat - 01 Mart, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.

01 Mart, 2021

Nefreti Çeken Nefrettir

Filmde, yaşamlarını banliyöde sürdüren üç azınlık gencin maruz kaldığı zorbalıklar ve vandallıkları anlatılmaktadır. Etnik ayrımcılık, ırkçılık ve azınlıkların dışlanmasının anlatıldığı La Haine filmini bugün inceleyeceğiz.

La Haine, Fransız yönetmen Mathieu Kassovitz tarafından 1995 yılında yazılan ve yönetilen bağımsız bir filmdir. Azınlıkların hayatlarındaki trajedi ve karşılaştıkları ayrımcılık, bir Arap, bir siyahi ve bir Yahudi olmak üzere banliyöde yaşam süren üç genç erkek üzerinden anlatılır.

 Filmin adı La Haine, Fransızca'da 'kin' anlamına gelmektedir. Bu üç gençten biri olan siyahi genç Hubert, "La Haine attire La Haine." Der ve bu "Nefret nefreti çeker." Anlamına gelir. Böylece başlık, filmin ana fikrini vermiş olur aslında. Azınlık gruplarının genel olarak etnik azınlıklar olduğu ve etnisite kavramının dil, giyim tarzı gibi farklı gruplarda kültürel farklılıklar anlamına geldiği belirtilmektedir (Giddens, 1986). Banliyöde yaşayan bu üç gencin ve daha birçok gencin polise karşı çıkması ve polise saldırması aslında nefretin nefreti doğurduğunun bir göstergesidir. Başka bir deyişle, azınlıklar, çoğunluk olarak adlandırılabilecek devlet tarafından dışlanmaktadır. Giddens (1986) da azınlık grubundaki kişilerin egemen grup gibi servet ve prestij açısından avantajlı olmadıklarını, dolayısıyla dayanışma içinde olduklarını ve zaten olmaları gerektiğini belirtmektedir. Filmde Said'in alacaklı olduğu adamın yaşadığı şehre giden bu üç genç, kıyafetleri yani dış görünüşü nedeniyle o şehrin insanlarından farklılaştığı için tehlike olarak görülür ve gözaltına alınır. Gözaltında da şiddete maruz kalır. Hubert ve Said gözaltındayken Said'in adı ve Hubert'in rengi nedeniyle polis tarafından ayrımcılığa uğradığı görülebilir. Bu etnik ve ırksal ayrımcılığı gösterir. Devlet ve baskın etnik grup ayrımcılık yaparken, varoşlardaki azınlık grubu devletin malına meydan okumaya ve zarar vermeye devam eder. Bu baskın etnik grubun kültürel özelliklerinden farklı olan azınlık gruplarını dışlamasına etnosantrizm denilebilir. Filmdeki üç gençten hiçbiri kendi dilini kullanamamaktadır. Bunun nedeni, egemen etnosantrik grupların ve devletin azınlıklara anadillerinde konuşma hakkı vermemesidir.

Filmin sonunda Said ve Hubert'in gözaltına alındıkları için son treni kaçırdıkları sahnelerden birinde; Vinz, Said ve Hubert birlikte sokaklarda dolaşırken, Said "Dünya sizin." Cümlesindeki "sizin" kelimesini değiştirir. "Dünya bizim." Diye yazar. Azınlık olması ve ötekileştirilmesi nedeniyle saldırgan bir tavır sergileyen bu gençlerden Yahudi kökenli Vinz, polis tarafından öldürülür. Bu cinayet ırkçılıktan ya da başka bir deyişle etnik merkezcilikten kaynaklanmaktadır.Nefreti Çeken NefrettirNefreti Çeken Nefrettir

Nefreti Çeken Nefrettir

 

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.