Müzisyenleri Anlatan 5 Biyografik Film

Büyük müzisyenlerin özel hayatını merak ediyorsanız ya da sadece biyografik film izlemek istiyorsanız bu liste tam size göre. İzlediğinize pişman olmayacağınız beş harika film önerisi.

Müzik tarihine adını altın harflerle yazdıran beş büyük sanatçının hayatlarını izlemek isterseniz, sizin için hazırlanan bu listeyi inceleyebilirsiniz. Filmler hakkında spoiler vermeden, kısaca anlatmaya çalışacağım fakat zaten tarihi şahısları konu aldığı için sonunu tahmin edebiliyoruz. Umarım bitirdiğinizde iyi ki izlemişim dersiniz. İyi seyirler!

AMADEUS (1984) – IMDB: 8.4

Müziğin atası sayılan, Wolfgang Amadeus Mozart’ın hayatını anlatan 160 dakikalık bu filmde hırsın ve kıskançlığın klasik müzikle yoğurulmasına tanık olacaksınız. Biraz uzun bir film olmasına rağmen Amadeus’un yaptığı şaklabanlıkları izlerken vaktin nasıl geçtiği anlaşılmıyor. Başrol, Tom Hulce’ye Oscar adaylığı ve diğer besteci Salieri’yi oynayan Murray Abraham’a ödül kazandıran bu filmin yönetmeni ise Miloš Forman.

IMMORTAL BELOVED (ÖLÜMSÜZ SEVGİLİ) (1994) – IMDB: 7.4

Hafif melankolik havasıyla bizi içine çeken Immortal Beloved, diyaloglarıyla hem duygulandırıp hem de düşündürten bir şaheser. Filmin konusu Beethoven’ın bestelerini ithaf ettiği gizli sevgilisidir. 1800’lü yıllarda yaşıyormuşsunuz hissi verirken böyle bir müzik dehasının günlük hayatındaki davranışları ve başına gelen sıkıntılar izleyenleri meraklandırıyor. Çünkü Amadeus’tan farklı olarak özel hayatını perdeye koyuyor. 121 dakikalık bu filmde, Gary Oldman gibi kendini kanıtlamış bir aktör rol aldı. Yönetmen koltuğunda Bernard Rose var. Şayet bu filmi izleyip Beethoven’a doyamadıysanız, hayatının son kesitlerini anlatan Copying Beethoven adlı filmi öneririm.

LA VIE EN ROSE (KALDIRIM SERÇESİ) (2007) - IMDB: 7.6

Biyografik film izlemek isteyenler için harika bir öneri geliyor. Tahminimce çoğu insan, Édith Piaf’ı “Inception” filminde çalan “Non, Je ne regrette rien” uyandırma şarkısıyla duymuştur. Bu filmde çocukluğundan başlayıp hayatı boyunca karşısına çıkan zorlukları, aşklarını ve hayal kırıklıklarını perdeye harika bir şekilde uyarlamışlar ve bize 140 dakikada anlatmışlar. Şarkılarının aktarmak istediği hisleri bu film sayesinde daha iyi anlıyoruz. Başarılı Fransız aktris Marion Cotillard, Piaf’ı canlandırırken; yönetmeliği Agnieszka Holland yapıyor.

RAY (2004) – IMDB: 7.7

Oscar ödülü almış olan bu 152 dakikalık film ile devam ediyorum. Ünlü caz sanatçısı Ray Charles’ın çocukluğundan başlayıp şöhrete atılma hikayesine şahit oluyoruz. Dinlerken -pardon izlerken- jazz müziğin melodisinin içinizi ısıtacağına hiç şüpheniz olmasın. Filmi bu kadar başarılı yapan şey ise multi-ayrımcılık yani afro-amerikan sınıf ayrımı, dönemin ekonomik koşulları ve görme engelli olması ayrıca şöhretin getirdikleri ve götürdükleri… Bazı ilahileri kendi tarzıyla yorumlaması kimileri tarafından dine saygısızlık olarak görülüyor ve büyük tepki çekiyor. Bu dünyaya ayak uydurabilmek için maalesef uyuşturucuya sığınıyor. Yönetmen koltuğunda Taylor Hackford otururken, başrolde Jamie Foxx yer alıyor.

BOHEMIAN RHAPSODY (2018) – IMDB: 8.0

Tanzanyalı bir Müslüman olarak Amerikada’da hayatta kalabilen bir yıldız; Freddie Mercury. Listenin en güncel filmi olmakla birlikte çoğu genç tarafından bilinen Queen grubunu ve solistinin hayatını konu alıyor. Fakat filmde ilgimi çeken nokta şarkıların yapım süreci değil Mercury’nin özel hayatına ışık tutması. Mr. Robot karakteriyle tanınan Rami Malek boşrolü çok iyi canlandırmış. 134 dakika olan Bohemian Rhapsody’nin yönetmeni ise Brian Singer.

Bu yazıda ismi geçen filmlerde toplumun ayrımcılığa karşı nasıl bir tutum izlediğini görüyoruz. Sanatçıların cinsiyetçiliğin, ırkçılığın, homofobikliğin ve diğer tüm keşke yaşanmasaydı denen ayrımcılıklarına şahit oluyoruz. Umarım, torunlarımız bu tür davranışları sadece filmlerde görürler ve ders alırlar.