Megalitik Yapılar ve Örnekleri
Kültür ve Sanat - 16 Eylül, 2024 - Okuma Süresi: 5 Dk.
16 Eylül, 2024
İnsan uygarlığının erken dönemlerinde Batı Avrupa’nın birçok noktasında görülen megalitik yapılardan en ünlüsü olan Stonehenge’ı ve diğer örnekleri keşfetmeye ne dersiniz? Milattan önce yapılmış olan bu ilk yapıları merak ediyorsanız bu yazı tam size göre. Keyifli okumalar!
Megalitler bir yapı veya anıt yapmak için kullanılan büyük taşlardır. Bu yapılar birçok megalitin bir araya gelmesinden oluşacağı gibi tek bir megalitle de oluşabilir. Bu yapıların en önemli özelliği bir harç aracılığıyla değil de birbirine geçmeli bir sistem sayesinde bir arada bulunuyor olmasıdır. Bu da aslında ilk yapıların iki malzemeyi birleştirmek için yeni bir malzeme kullanmak yerine kendisini kullanarak birleştirildiğini ifade eder.
Batı Avrupa'da, Mezopotamya’daki gibi ilk şehirli toplumlar yaygın değilken birçok megalitik yapıya rastlanmaktadır. Bu yapıların oluşturulma amaçları günümüzde hala gizemini korurken arkeologlar tarafından astronomik gözlemlerde bulunmak ya da üst tabaka kişiler için toplu mezar olması için yapıldığını düşünülüyor. Başka bir görüş olarak da, bir toprak parçasında hak iddia etmek için kullanıldığı düşünülmekte. İlkel anlamda tapu görevi görüyor diyebilir miyiz, pek emin değilim.
Sadece İrlanda’da bile beş yüzden fazla bu yapıların bulunduğu sit alanı belgelenmiştir. Henüz keşfedilmemiş veya belgelenmemiş örnekleri de düşündüğümüzde, bu sayının çok daha fazla olduğu açık. Bu devasa yapıları üçe ayırarak inceleyebiliriz: menhir, dolmen ve kromlek.
Menhir, uzun taş anlamına gelmektedir. En bilinen örneği Fransa’nın Bretonya bölgesinde bulunan “Carnac”dır. Burada on binden fazla taş anıt bulunmakta, bununla birlikte dünyada en fazla menhir yapının bulunduğu yer de burasıdır. Genelde tek dikilen menhirler burada diziler halinde bulunmaktadır. Harita üzerinde bir yeri gösterdiğine ve bu yerin gökcisimlerinin gözlemlendiği yer olduğuna inanılıyor.Dolmenler ise, iki ya da daha fazla sayıda dik şekilde oturtulmuş taşlar tarafından desteklenen büyük yassı taşlardır. Masaya benzer bir yapıda ana iskeleti oluşur. Kelt dilindeki anlamının da masa taşı olduğu düşünülürse, bu şekilde ifade etmek yanlış olmaz. Dolmenler tek odalı mezarlardır. Bulundukları yerlerde birden fazla oldukları görülmektedir. Ayrıca yerleşim yerlerinin sınırlarını belirlemek amacıyla da kullanıldığı tespit edilmiştir. Dolmenlerin iç duvarlarının oyma ve resimlerle süslendiği örnekler de mevcuttur.Kromlekler, ahşap veya taş dairelerden yapılmaktadır. Bu yapıların en ünlü ve en büyük örneği Stonehenge’dir. Kromlek kelimesi, kıvrımlı ya da bükük taş anlamına gelmektedir. Bu yapılar kutsal mekanları işaretlemek amacıyla yapıldığı açıkça belli olsa da tam olarak hangi amaca hizmet ettiği hala gizemini korumaktadır.
Stonehenge örneği daire şeklinde bir hendekten oluşur. Dairesel hendeğin içine 56 adet çukur açılmış ve bunların içi moloz taşlarla ya da yakılmış insan kemikleriyle doldurulmuştur. Daha sonra 32 kilometre ötedeki köylerden nasıl taşındığı büyük bir gizem olan yekpare taşlardan kumtaşı blokları yaz dönencesi gün doğumu ve kış dönencesi gün batımı ile ayın hallerine hizalı bir şekilde dikilmiştir. Bunun anlaşılması bile oldukça zaman alan bu yapının hala birçok gizemi deşifre edilemedi.Stonehenge, form açısından bir dizi eş merkezli daireden ve U şeklinden oluşmaktadır. Dış daire yaklaşık 4 metre taş bloklardan meydana gelen bir kolon-kiriş sistemi yapısıdır. Taşların dışa bakan tarafları pütürlü içe bakan kısımları ise biraz daha düzdür. Bunun sebebi de duvarların iç kısımlarına çizilip bozulan süslemeler için altlık oluşturduğu düşünülebilir. Taşların hepsi yukarı doğru hafifçe sivrilmektedir. Dış daireyi emniyete almak için kolonlardan geçme bir dil uzatılarak kirişe açılan deliklere oturtulur. Yapıların dış duvarını oluşturmak için kirişlere verilen hafif kavisler, hepsi uç uca eklendiğinde bir daireyi oluşturmasını sağlamıştır. Bu konumlanışın içerisinde yatan tek taş, asıl kullanım amacı deşifre edilememesine rağmen “Sunak Taşı” olarak adlandırılmaktadır.
Günümüze ulaşan bu bilgiler ışığında megalitik yapılar hâlâ birçok dalda araştırma konusu halinde. Gizemi deşifre edilememiş birçok sembol, çizim ve dizim mevcuttur. Tarihin en erken dönemi olarak nitelendirdiğimiz bu zaman diliminde günümüz teknolojisiyle bile yapılamayacak şeylerin o dönemlerde nasıl ve neden yapıldığı sorusu birçok kişinin aklını kurcalamaya devam ediyor. Bizlerin de bu günleri anlamak ve anlamlandırmak için ilk zamanlara göz atmamız fayda sağlayabilir.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.