Laplace'ın Şeytanı & Determinizm & Özgür irade & Matrix & Olasılıksız
Kültür ve Sanat - 22 Aralık, 2020 - Okuma Süresi: 4 Dk.
22 Aralık, 2020
Laplace'in Şeytanı hakkında ne biliyoruz? Peki bu düşünce deneyinin Matrix ile alakası ne? Adam Fawer'in Olasılıksız kitabındaki bu ünlü paradoks hakkındaki yazım için sizi yazıma okumaya davet ediyorum...
Sizce evrendeki her şeyi bilebilsek ve bu bildiklerimiz ile geleceğe yön verebilsek nasıl olurdu? İşte tam burada Pierre Simon Laplace’ın düşünce deneyi olan “Laplace’ın Şeytanı” devreye giriyor. Bu ilginç yaklaşımı biraz açarsak aslında temelleri determinizme dayanıyor. Determinizm ne derseniz aslında her şeyi bilme isteğidir. Modern bir örnekle açıklamak gerekirse bir süper bilgisayar düşünün ve bu bilgisayar sizin inançlarınızı, nelerden hoşlandığınızı, menemenin soğanlı mı yoksa soğansız mı tercih ettiğinizi yani kısaca tüm özelliklerinizi bilen ve bu parametreler ışığında sizin 20 yıl sonra nerede ne düşündüğünüzü bilebilir. İşte determinizmin bu tanımı aslında Laplace Şeytanı için referans noktasıdır. Laplace Şeytanı geçmiş ile geleceği tüm verilere sahip olma durumunda bilme ve tahmin etme durumudur.
Pierre Simon Laplace bu düşünce deneyini şöyle tanımlıyor: “Evrenin şimdiki halini geçmişin sonucunu ve geleceğin nedeni olarak ele alabiliriz. Bir an için evrenin tüm güçlerinin ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek ve bunun bu verileri inceleyebileceğini de düşünürsek, aynı anda evrendeki en büyük varlıklardan en küçük atomlara kadar her şeyi hesaba katarak bir hesap yaparsa, hiçbir şey belirsiz değildir ve gelecek de aynı geçmiş gibi onun gözlerinin önündedir.”
Bu tanımlamaya göre Laplace'in verdiği ‘her bir olayı bilen canlı örneği’ aslında bizi önceden, programlanmış kimyasal makineler olarak niteliyor. Yani geçmişimizi ve geleceğimizi, tanrısal güçte bir organizma tarafından belirlenmiş ve dünyaya sadece bu rolümüzü oynamaya gelen özgür iradesi olmayan varlıklar olarak gelmişiz diyebiliriz. Bu bilgiler ışığında Laplace'in Şeytanı, özgür irade düşünce yapısına zıt bir düşünce yapısına sahiptir.
Yazıma, senaryosu Laplace’in Şeytanı düşünce deneyi üzerine kurulu olan Matrix filmi üzerinden devam etmek istiyorum. Matrix, bir yazılım olan ve robotların insanları yendiği bir zamanda insanları bir simülasyonda kendilerine enerji üretmeleri amacıyla esir tutan ve seçilmiş kişi olan Neo’nun yazılıma karşı gösterdiği mücadeleyi anlatan bir film serisidir. Bu film serisinin 2. film olan “Matrix Reloaded” tam da bizim Laplace Şeytanı için örnek verebileceğimiz bir film. Şöyle açıklamak gerekirse bir simülasyon yazılımı olan “Kahin”, o simülasyonda olan tüm parametreleri bildiği için simülasyonda yaşayan tüm insanların o andan sonra ne yapacağını da biliyordu. Bu kaderi okuma veya geleceği görme değil eldeki verilerin bütünlüğünü kullanma olayıdır. Matrix bu muazzam senaryosuyla bizim ele aldığımız düşünme deneyi ile bilimin ne kadar güzel harmanlanabileceğini gösteriyor ve bu örneğimi Kahin’in sözü ile bitirmek istiyorum “Zaten neyi seçeceğin belli şimdi sen neden seçtiğini öğreneceksin.”
Yazımın son kısmını Adam Fawer’ın Olasılıksız kitabından örnek ile sonlandırmak istiyorum. Olasılıksız kitabında "Geleceği tahmin etmek imkansızdır ama şimdiki zamanı çok iyi bilirsen geleceği kontrol edebilirsin. “ kesitinde bize aktarılmak istenen tam da bizim olayımız olan felsefik ve metaforik düşünce sistemi. Anlık olarak aldığımız kararlar, geçmişimiz ile geleceğimiz arasında bir köprü görevi görür -unutmayın bahsettiğim tüm bu olgular bir düşünce deneyinin birer parçası- bu köprüde ise nasıl yürüyeceğiniz sadece sizin elinizde. Bu yüzden hayallerinizin peşinden gitmeniz ve hep mutlu olmanız dileğiyle... Bir sonraki yazımda bu deneyi çürüten Heisenberg Belirsizlik İlkesi’nden bahsedeceğim bir sonraki yazımı da kaçırmamanızı tavsiye ederim. Esenlikle kalın!
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.