Kuvvetli Gücün Yeniden Keşfi: İrade
Kültür ve Sanat - 03 Haziran, 2024 - Okuma Süresi: 4 Dk.
03 Haziran, 2024
İrade günlük yaşamımızda önemli bir yere sahiptir. Doğru kararı vermede yardımcı olan, kriz anında bize yol gösteren içsel motivasyon kaynağıdır. Peki bu kadar önemli bir kavram olan irademizi nasıl doğru kullanabiliriz? Detaylar yazımda!
Hepimiz bir şeyleri denemiş ve bunun sonucunda ya başarılı ya da başarısız olmuşuzdur. Peki bizim başarımızı etkileyen bu faktör nedir? Başarımızı olumlu etken ve değişkenler kullanarak sürekli hale getirebilir miyiz? Çabamız olumsuz sonuçlandığı zaman her şey bitti diye mi düşünmek gerekir yoksa her bitişin aslında yeni birer başlangıç olduğunu mu düşünürüz? İsterseniz bu konu hakkında bilgi edinelim ve sorularımızı birer birer cevaplandıralım.
Başarı aslında çabanın ve disiplinin bir ürünüdür. Bu noktada çok çalışmak yerine düzenli çalışmak kişiyi istediği hedefe ulaştırma noktasında büyük önem arz edecektir. Peki çalışmak için bizi kamçılayan ve aslında bizi hedefe yaklaştıran şey nedir? İrade dediğinizi duyar gibiyim. Sonuçta bir şeyleri yapıp yapmayacağımıza irademiz karar verir. Peki, irademiz bu kararı verirken ona yardımcı olan bir unsur var mıdır? Bu da motivasyonun varlığını bize açıklamaktadır. Motivasyon iradenin güçlenmesine yardımcı olan itici güç olarak adlandırılır. İsterseniz başarı, irade ve motivasyon üçgenine daha farklı açılardan yaklaşalım.
Ulaşmak istediğimiz bir hedef veya varmak istediğimiz bir nokta var ise bunun için çalışıp çabalamamız gerektiğini biliyoruz. Fakat bu durum takdir edersiniz ki her zaman söylendiği kadar kolay olmuyor. Bu uğurda mücadele ederken birçok zorluk yaşıyor ve mücadele ediyoruz. Çabamızı gölgeleyecek kişi ve durumlardan tutun da umutsuzluk ve hayal kırıklığına kadar maddi ve manevi birçok kaybımız oluyor. Fakat yine de bir şekilde ya istediğimize ulaşıyoruz ya da şans, kader deyip başarısızlığımızla birlikte inzivaya çekiliyoruz. Peki bizi dürtüleyen ve asla vazgeçmememiz gerektiğini söyleyen içsel sesimiz buna ne diyor? Tabii ki zorlukların üstesinden gelebileceğimizi ve başarmak için de aslında kimseye ihtiyacımız olmadığını, kendi başımıza bir motivasyon kaynağı olduğumuzu bu nedenle birisinin harekete geç demesine ihtiyaç duymadığımızı söylüyor. İşte, tam bu noktada irade devreye giriyor ve bizi kamçılayan çalışma hırsına bürüyen ve asla vazgeçmememizi sağlayan bu ses tek başımıza mücadele ederken bize yardımcı oluyor.
Bu harekete geç denen sesi susturduğumuz, yorulduğumuz ya da tükendiğimiz zamanlar olmuyor mu? Evet, dediğinizi duyar gibiyim. Aslında irademiz limbik sistem ve frontal sistemin birbiriyle çatışmasından doğar. Örneğin; bir araştırma için tez yazmanız gerekiyor ve bu tezi yetiştirmeye çalışıyorsunuz. Frontal lob zamanınızı etkin kullanmanız gerektiğini bu nedenle çalışmanız ve işlerini bitirmeniz gerektiğini ifade ederken limbik sistem ise daha zamanınızın olduğunu, bu tezin çok zor olduğunu ve yazmamak ya da işinizi zamanında bitirmemek gibi bir seçeneğinizin olduğunu söyler. İşte, hayatımız bu şekilde ikilemler ve seçenekler üzerine kuruludur. Eğer frontal lobu dinleyip tezinizi bitirirseniz iradenizi etkin ve verimli kullanmış olacaksınız. Şayet limbik sistemi dinlerseniz bu da iradenizin güçsüz olduğunu ve onunla baş edemediğinizi gösterir. Burada limbik sistemi mi yoksa frontal lobu mu dinleyeceğiniz sizin seçiminiz olacaktır. Frontal lobu seçip işlerimizden daha etkin ve verimli ölçüde faydalanmak, kendimize söz geçirmek, irademizi kuvvetlendirmek en doğrusu olacaktır.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.