Kız Kulesi Efsaneleri

İstanbul denilince akla gelen ilk yapılardan birisi Kız Kulesi'dir. Denize baktığınızda içinizi ısıtan, baktıkça kendine hayran bırakan Kız Kulesi'nin acı dolu öykülerini öğrenmeye hazır mısınız? Hazırsanız buyurun yazıma!

Osmanlı ve Bizans mimari yapım tarzına sahip olan Kız Kulesi, İstanbul Boğazı’nın Marmara Denizi girişine yakın bir konumda bulunmaktadır. Ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinemese de kulenin milattan önce 341 tarihine dayandığına dair bilgiler bazı kaynaklarda yer almaktadır. Denizin ortasında bir ada üzerine inşa edilmiş bu kule, birçok efsaneyi de bünyesinde barındırmaktadır. İşte o efsanelerden bazıları:

Yılan Efsanesi

Bizans dönemi kâhinlerinden biri, Bizans kralına kızının 18 yaşına gelmeden bir yılan tarafından ısırılıp öldürüleceğini söyler. Bu kehânetin ortaya atılmasıyla birlikte kral, kızı için yılanların ulaşamayacağı bir yer yapmak ister. Böylece Kız Kulesi inşa edilir. Uzun süre kulede yaşayan prenses, zamanla büyür. Kaldığı süre boyunca kendisine yiyecek içecek getirilir. Bir gün gelen meyve sepetinin içine bir yılan girer ve prensesi sokar. Orada prenses can verir. Kral, kızını korumak için yaptırmış olduğu kulede kızını kaybeder. Böylelikle kehânet gerçekleşmiş olur. 

Leandros Efsanesi

Antik Çağ döneminde Afrodit’in rahibesi Hero ile Abydos kralının oğlu Leander’in öyküsü olan bu efsane, içinde aşkı barındırır. Afrodit adına yapılmış bir tapınak içerisinde kumrulara bakmakla görevli olan Hero, doğanın uyanışına tanıklık etmek üzere düzenlenen törenlerin birinde Leandros ile karşılaşır. Bu karşılaşma sonrasında bu ikili, birbirlerine aşık olmaya başlar. Hero'nun rahibe oluşu sebebiyle evlenmesinin yasak olması, bu aşka büyük bir engel olur. Leandros ne olursa olsun Hero'ya kavuşmak ister. Bir gece Leandros kıyıdan kuleyi seyrederken kulenin tepesinde bir meşalenin yandığını görür. Hero, Leandros’a işaret vererek yanına gelmesini ister. O gece yüzerek Hero'ya kavuşan Leandros ve Hero birbirlerine olan aşklarını engelleyemezler. Zamanla her gün burada buluşan çift, bir gün sonsuza kadar ayrılacaktır. Yine buluşacakları bir gün Leandros, kendini denizin sularına bırakır. O sırada meşaleyle aşkına yol gösteren Hero'nun meşalesi fırtına sebebiyle söner. Bu yüzden karanlıkta yolunu kaybeden ve nereye yüzeceğini bilemeyen Leandros, denizin karanlık suları içerisinde kaybolur. Sabaha kadar sevgilisini bekleyen Hero, aşkının cansız bedeni ile karşılar. Hero bu tarifsiz acıya dayanamaz ve kuleden atlayarak kendini denizin mavi sularına bırakır. Böylece bu aşk, mutsuz bir son ile biter.

Sonuç olarak ziyaret edenlerin hayran kaldığı ve çoğu zaman unutulmaz anılar biriktirdiği Kız Kulesi, acı dolu efsaneleri de içinde barındırır. Her ne kadar acı dolu efsanelere konu olsa da şimdilerde insanların güzel anılar biriktirdiği bu kule, İstanbul`un gözde tarihi yapılarından biri olmaya devam etmektedir.