Kitapların İyileştirici Gücü

Bir sürü kelime bir araya gelerek cümleleri, cümleler paragrafları, paragraflar da kitapları oluşturur. Her kitapta anlatılan şey farklıdır. Bu anlatılan şeyler kişilerde farklı noktalara dokunabilir. Bu dokunduğu noktalarla birlikte kitapların iyileştirici gücünden bahsetmek mümkün.

İnsanın zihnini geliştirmesi için birçok yöntem ve yol vardır. Spor yapmak, düzenli uyumak, enstrüman çalmak bunlardan bazılarıdır. Zihni geliştirmedeki en bilinen yöntemlerden biri de kitaplardır. Kitap okumak beynimizin sol ve sağ lobunu aynı anda dengeli bir şekilde çalıştırır. Kitap okuma anında sol lob sözel kavramları kavrarken, sağ lob da bunları tasvir edip şekil, imge ve yeni düşüncelere dönüştürür.

Son yıllarda internetin hayatımıza girmesiyle birlikte kitaplara temas azalmaya başlamış olsa da kitaplar yıllarca bize bir şeyler kattı, bazı durumlarda bize umut olup rahat hissetmemizi sağladılar. Kitaplara çok düşkün olan bazı insanların kitapların kendilerini koruduğunu söylediği zamanlar bile vardır. Buna bakarak kitapların iyileştirici gücünden de bahsedebiliriz.

Kitapların iyileştirici gücünün sebeplerini düşünürsek ortaya birçok sebep sunabiliriz. Kitap okuduğumuz anda eğer gerçekten kitaba kendimizi vererek okuyorsak okuma anında hayatlarımızı bırakıp başka hayatlara konuk olarak dahil olabiliriz. Bize acı, huzursuzluk veren zamanlardan mutlu olduğumuz dünyalara dalabiliriz. Fakat bunun tam tersi de mevcut. Her şey yolunda giderken kitapta okuduğumuz olaya çok üzüldüğümüz de olabilir. Kitap okumanın iki lobumuzu da çalıştırdığından bahsetmiştik. Bu sayede beynimizde aktif olmayan yerleri harekete geçirerek bazı durum ve olaylara karşı daha objektif ve bilimsel bakış açıları kazanabiliriz. Kazandığımız bakış açılarıyla kendi hayatımızdaki olaylara daha anlamlı şekilde bakıp problemlere daha iyi çözümler getirebiliriz, iç sesimizle yalnız kalabiliriz.

Kitaplarla birlikte göremediğimiz şeyleri görüp, hissedemediklerimizi hissedip, hiç olmadığımız insanların yerine geçebiliriz. Böylece farklı bir kişi olmayı deneyimleyebiliriz. Çoğu zaman hayata dar bir pencereden bakarız, bazı şeyleri görmek istemeyebiliriz. Kullandığımız sözcükler, kurduğumuz cümleler çevremizdekilere çok benzerdir hatta bunlardan ibarettir. Kitaplar bize farklı bir kişi olmayı deneyimlettiği gibi bambaşka bir yaşam da sunar. Fakat her zaman başkalarının hayatına ortak etmez. Yaralarımız kitaptaki yaralara benzer olur, kitapta kendimizi buluruz adeta. Kitabın sonunda biten hikaye yaralarımıza merhem olur belki de. Her insan farklı olsa da yaşanan bazı duygular ortaktır.

Aslında tüm nedenleri birleştirecek olursak kitap demek yeni hayat demektir. Bir kitapta binlerce hayatla tanışıp zihnimizi geliştiriyoruz ve kendimizi olgunlaştırıyoruz. Böyle bir durumda bir kitabın bizi iyileştirme gücü olduğunu düşünmek çok da yanlış olmayacaktır. Binlerce hayatla tanışmak kendini yalnız hissetmemektir. Binlerce hayatı birleştirmek ve kendi hayatını o hayatlara göre yaşamak kendini iyileştirmektir. Unutulmamalıdır ki başkalarının hatalarından ders alınmalı başarı hikayelerinden değil. Çünkü olumlu duygular çabuk unutulur, göz ardı edilebilir. En çok olumsuz şeyler hatırlanır. Bir kitabı okuyarak hayatın içinden bir sürü ders alabiliriz. Kitapların gücüne inanın, kitapları sevin, kitapları sevenleri sevin; onlarla sohbet edin emin olun okuduklarınız sizi iyileştirmezse o sohbet sizi iyileştirecektir. Sonuçta kitap, insanı insana anlatandır.