Kitap İncelemesi: Kitap Hırsızı
Kültür ve Sanat - 18 Ocak, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
18 Ocak, 2021
İkinci Dünya Savaşı'nı konu alan Kitap Hırsızı savaşı bir çocuğun gözünden anlatıyor. Eğer bu serüvene hazırsak başlayalım.
Bugüne kadar birçok derste İkinci Dünya Savaşı’nı bizlere anlattılar. Politik açıdan dünyada ne gibi bir önemi olduğunu biliyoruz. Peki ya İkinci Dünya Savaşı’nın asıl rollerinden birisi olan Almanya’da yaşayan insanların İkinci Dünya Savaşı’nda ne yaşadıklarını biliyor muyuz?
İkinci Dünya Savaşı hakkında yeterince şey bildiğimizi düşünebiliriz. Okuduğumuz makaleler, dinlediğimiz öğretiler bize sadece dünyada gerçekleşen yıkımın siyasi ve ekonomik boyutunu anlamamıza yardımcı olabildiler. Peki, dünyayı yerinden oynatan bu savaş sürecinde halk neler yaptı, neler hissetti bunları nasıl anlayabiliriz. İşte tam bu noktada tanıştığım bir kitapla sizleri de tanıştırmak istiyorum, Kitap Hırsızı.
Kitabın kapağını ilk açtığınızda sizi içine alan bir havası var. Yazar gayet akıcı ve duru bir dille olayları anlatmış. Kısacası olaylar zaten yeterince trajikken daha da dramatikleştirmemiş. Kitap daha ilk sayfalarında bir kayıpla başlıyor. Olayların gelişebileceği kasveti tahmin edebiliyor fakat kitabı elinizden bırakmak istemiyorsunuz. İşte önemli olan nokta da burasıdır.
Halk İkinci Dünya Savaşı süresince nasıl yaşadı? Neler hissetti?
Kitabın asıl kahramanı olarak bir karakter seçmek çok zor. İşlenilen her karakter ince ince dokunulmuş. Her birinin hikâyesi içinizde bir yere dokunacağına inanıyorum. Bu karakterlerin hepsinden öğreneceğimiz bir şey var. Kimi bize sevginin önemi kimi ise birisine yardım ettiğimizde hissedeceğimiz duyguları, fedakârlıkları, bazen de öfkemizin karşımızdaki insana acımanın sebep olabileceklerini sayfalarca öğretiyorlar.
Karakterler arasında ayrım yapmak istemesem de kitaba ismini veren ‘Kitap Hırsızı’ Liesel Meminger ve duyguları içimde o kadar çok yere dokundu ki sanki gerçekten yanımdaymış gibi hissettirdi. Onun okumaya olan açlığı, o küçük yaşında yaşadığı zorluklara rağmen üzüntüsü yaşayıp daha sonra daha büyük gülümsemelerle ayağa kalkması, her sayfada bize hissettirdiği duyguları.
Daha sonra Max, bana yaşama dört elle tutunmayı tekrar hatırlattı. Max bir Yahudi olarak Almanya’da Hitler döneminde umut etmeye çalışan genç bir adam. Kendisi bir boksör, hayatını çocukluğundan beri dövüşerek kazanan genç bir adam. O savaşmayı küçük yaşta öğrenmiş ve asla bırakmamış. Ve burada bahsedip sizi daha fazla bunaltmak istemediğim tüm karakterler. Hepsi o kadar özeller ki, onlar sayesinde hayata karşı farklı bir bakış açısı kazandım.
Kitap Hırsızı’nı okumak bana çok şey kazandırdı. Özellikle kitabın sonunda hissedecekleriniz için bile okumanızı öneririm. Bu kitap sizin için asla bir zaman kaybı olmayacaktır. Senelerce öğrendiğimiz savaşlara bir de bu açıdan bakmayı deneyin. Emin olun savaşın kim veya ne için olursa olsun ne kadar kötü ve yıkıcı bir eylem olduğunu daha iyi anlayacaksınız.
Şimdiden iyi okumalar.
Kitap Hırsızı
Markus Zusak
Martı Yayınları
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.