Kanuni Devrinin En Önemli Denizcisi; Piri Reis
Kültür ve Sanat - 08 Ocak, 2024 - Okuma Süresi: 5 Dk.
08 Ocak, 2024
![Kanuni Devrinin En Önemli Denizcisi; Piri Reis](https://www.kampustenevar.com/upload/61b1ba7267b0a9363423d160_16719.webp)
Türk Deniz Tarihine yön veren sayılı denizcilerimiz vardır. Bunlar; Çaka Bey, Oruç Reis, Barbaros Hayrettin Paşa.... Bunların yanı sıra zekası ile Kanuni devrine adını yazdırmış olan Piri Reis, başarılı seferleriyle Altın Çağa adını yazdırmıştır.
16. yüzyılın kudretli denizcilerinden olan Piri Reis aslen Karamanlı bir Türk'tür. 1465-1470 yılları arasında küçük bir sahil kasabası olan Gelibolu'da dünyaya geldi. Belki de denizle tanışma sürecini hızlandıran etken doğduğu bölgedir çünkü dönemin ünlü Türk tarihçisi İbn Kemal o tarihlerde Gelibolu'da doğan çocuklar için şu tanımlamayı yapmıştır:
"Gelibolu'da doğan çocuklar timsah gibi su içinde büyürler. Beşikleri ecel tekneleridir. Sabah ve akşam gemi seslerinin ninnisiyle uyurlar."
Bu benzetmenin yapıldığı bölgede büyüyen Muhittin Piri 11 yaşına kadar bu sahil kasabasında yaşadı ve o dönemin en önemli Türk kaptanlarından olan amcası Kemal Reis'in yanında yetişti. Bu sayede Akdeniz'de gezmediği sahil, liman, koy, körfez, ada kalmadı. Bu seferlerle büyüyen Muhittin Piri 25 yaşına geldiğinde kaptanlık ünvanını aldı. İlk kaptanlık unvanıyla birlikte Navarin'in Venediklilerden alınma haberini İstanbul'a götürme şerefine nail oldu.
Yaşadığı dönem Osmanlı'da Kanuni Sultan Süleyman'ın padişahlık dönemine denk geliyordu. Bu dönemin en kudretli devlet adamlarından olan Pargalı İbrahim Paşa'nın Mısır denetlemesi için bindiği geminin kaptanlığını da Piri Reis yapıyordu. Paşa bu yolculukta onun bilgi ve zekasına hayran kaldı ve dönüşte sarayda bir hayli övdü. Bu olay üzerine 1547'de Hint Kaptanı olarak tayin edildi. O devrin en kudretli Türk amirali Barbaros Hayrettin Paşa'nın aldığı notlarda Piri Ris şöyle geçer:
"Çok söz anlar, zarif, umera kapılarının uzul ve kaidelerinden haberdar."
Kanuni'nin altın çağında yaşamış en önemli şahsiyetlerden biri olan Piri Reis denizciliğin yanında coğrafya ve kartografya alimi olarak da çalışmalar yapardı. Bu alanda kendini gösterdiği ilk eseri Kitab-ı Bahriye olmuştur. Bu eserde Akdeniz ve adalarını en ince detayına kadar göstermiş ve yüzlerce haritayı bir araya toplamıştır. Ayrıca o dönemde Atlas Okyanusu'nun da haritasını çizerek yeni keşfedilen Amerika Kıtası'ndan da bahsetmiştir. Piri Reis, Amerika'nın keşfini ve yerli halkını da şöyle anlatır:
"Merhum amcam Gazi Kemal'in İspanyalı bir kulu vardı. Bu kölee üç defa Kolomb ile o diyarlara vardım deyip hikayelerini şöyle anlatmıştı: Adanın halkı gelip onları ok yağmuruna tutar. Erkeği dişisi ok atar. Hepsi çıplakmış, Karaya çıkamayınca gemilerini adanın öbür tarafına geçirip demir attılar. Adanın halkı görürler ki kendilerine bu gemiden zarar yok varırlar, balık avlayıp filikalarıyla bunlara getirirler. Bunlarda hoş görüp onlara sırça boncuk verirler. Meğer Kolomb sırça boncuğun o bölgede muteber olduğunu, bulduğu kitapta okumuş imiş. Onlar boncuğu görüp daha fazla balık getirirler.Bunlarda daima onlara sırça boncuk verir. Birgün bir kadının kolunda altın görürler. Altını alıp boncuk verirler. Kolomb'un adamları varın altın getirin size daha fazla boncuk verelim der. Onlar varıp daha çok altın getirirler. Bu adalardan bol miktarda kırmızı boya ağacı ve ada halkından ikisini alıp o yıl içinde İspanya beyine getirirler. Şimdi o diyarlar tamamen açılıp meşhur olmuştur."
Çizdiği Avrupa Haritası 1528'de Avrupalılarca çizilen en mükemmel harita olarak dile getirilmiştir. Piri Reis İkinci Dünya Haritasını 1528'de sekiz renkte boya ile renklendirerek ceylan derisi üzerine çizip Kanuni'ye sunmuştur. Bu büyük Dünya haritasının sadece kuzeybatı köşesidir. Bu parçada Atlas Okyanusu'nun kuzeyi, Orta Amerika ve oranın kıyıları, Grönland ve Florida kıyı şeridi resmedilmiştir. Bu harita, 1929'da Topkapı Sarayı'nın müzeye dönüştürülme çalışmaları sırasında keşfedilir ve hâlâ oradadır.
1552 yılına geldiğimizde ise 2. kez Mısır Seferi'ne çıkan Piri Reis gemilerinin bakımlarını yapmak amaçıyla donanmayı Basra'da bırakır ve ganimet yüklü gemilerle Mısır'a gidince dikkatleri üstüne çeker. Siyasi olaylara dönüşen bu mevzu ile padişaha şikayet edilir ve Kanûnî Sultan Süleyman'ın fermanı üzerine 1554'te Kahire'de boynu vurularak îdam edilir. İdam edildiğinde 80 yaşının üzerinde olan Pîrî Reis'in terekesine devletçe el konulmuştur.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.