Kanlı Mary: İngiltere'nin İlk Kadın Hükümdarının Kanlı Saltanatı

Kültür ve Sanat - 26 Ağustos, 2024 - Okuma Süresi: 4 Dk.

26 Ağustos, 2024

Kanlı Mary: İngiltere'nin İlk Kadın Hükümdarının Kanlı Saltanatı

İngiltere’nin ilk kadın hükümdarı I. Mary, "Kanlı Mary" olarak bilinir. Bu ünvanı, Protestanlara karşı uyguladığı acımasız cezalar nedeniyle kazanmıştır. Mary’nin hikayesini ve bu korkutucu ünvana nasıl sahip olduğunu beraber keşfedelim.

Tahta Çıkış ve Kanlı Saltanatın Başlangıcı

16.yüzyılın ortalarına kadar, İngiltere tahtı erkek evlatların hakkı olarak kabul ediliyordu. Bu gelenek, 1553 yılında I. Mary’nin tahta çıkışıyla bozuldu. Ancak bu tarihi an, Mary’nin saltanatında gerçekleştirdiği kanlı icraatlar yüzünden gölgede kaldı. İngiltere’nin ilk kadın hükümdarı olarak tarihe geçen Mary, saltanatını kanlı bir dönemle taçlandırarak "Kanlı Mary" ünvanını kazandı.

Mary’nin Karanlık Geçmişi ve Tahta Çıkışı

Mary, 1516 yılında Kral VIII. Henry ve Aragonlu Catherine’in beşinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, Latince eğitimi ve müzik yeteneği ile şekillendi. Ancak, annesinin kraliçe olarak görevden alınması ve babasının Anne Boleyn ile evlenmesi, Mary’nin hayatını köklü bir şekilde değiştirdi. Kral VIII. Henry, Roma Kilisesi’nden ayrılarak İngiliz Kilisesi’ni kurdu ve Protestan reformlarını başlattı. Bu durum, Mary’nin Katolik inancını savunma kararlılığını pekiştirdi.

Mary, annesiyle birlikte sürgüne gönderildi ve yıllar süren bir ayrılığın ardından, Kral VIII. Henry'nin ölümünden sonra taht VI. Edward’a geçti. Edward’ın erken ölümü, Mary’nin taht mücadelesini daha da kızıştırdı. Protestan liderlerin Jane Grey’i kraliçe yapma çabalarına karşı Mary, büyük bir destekçi kitlesi toplayarak 1553 yılında tahta geçti ve İngiltere’nin ilk kadın kraliçesi oldu.

Dini Reformlar ve Kanlı Çıkarma

Mary, tahta geçer geçmez Katolikliği İngiltere’nin resmi dini haline getirmek için harekete geçti. Protestanların başlattığı reformları tersine çevirmek için 1555 yılında sapkınlık yasaları çıkardı. Bu yasalar, Protestanları sapkın ilan ederek ağır cezalara çarptırıyordu. Yaklaşık 300 Protestan, diri diri yakılarak idam edildi. Bu dönemde binlerce Protestan, zulümden kaçmak için Avrupa’nın çeşitli bölgelerine sığındı.

Mary, sadece dini meselelerle değil, aynı zamanda ekonomik ve siyasi reformlarla da ilgilendi. Para reformları gerçekleştirdi, Katolik ülkelerle ticaret ilişkilerini geliştirdi ve Fransa ile kısa süreli bir savaş başlattı. Ancak, saltanatındaki sert kararlar ve katı tutumu, halk arasında büyük bir memnuniyetsizlik yarattı.                                                                              Kanlı Mary: İngiltere'nin İlk Kadın Hükümdarının Kanlı Saltanatı

 

 

 

 

 

 

 

 

Siyasi Evlilik ve Kırık Kalp

Mary’nin tahta çıkışı büyük umutlarla karşılansa da saltanatı trajedilerle doluydu. İspanyol Prensi Philip ile yaptığı siyasi evlilik, onun için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Philip, Mary’ye karşı aynı duygusal bağlılığı hissetmedi ve büyük kısmını İspanya’da geçirdi. Mary’nin Philip’e olan sevgisi, iki başarısız hamilelik ve sağlığının bozulmasıyla sonuçlandı.

Trajik Son ve Kalıcı Miras

1558'de ağır hastalıklarla boğuşurken ölen Mary, tahtı üvey kardeşi I. Elizabeth’e bıraktı. Elizabeth’in hükümdarlığı, İngiltere’yi altın çağına taşıdı ve Mary’nin yarattığı kaosu düzeltmeye çalıştı. Mary’nin "Kanlı Mary" lakabı, özellikle Protestan tarihçiler tarafından kullanıldı ve bu isim, zamanla popülerleşti. Bugün, Mary tarih sahnesinde acımasız bir hükümdar olarak anılmaya devam ediyor.

Mary’nin Mirası: Tarihin Karışık Yüzü

Mary’nin sert ve kanlı kararlarının arkasında, babasına duyduğu nefret ve Protestanların siyasi gücünü kırma arzusu yatıyor olabilir. Kimi tarihçiler, Mary’nin kadın olarak yeterince ciddiye alınmadığını ve bu yüzden daha radikal adımlar attığını savunuyorlar. Onun hikayesi, yalnızca bir hükümdarın zalimliklerini değil, tarihin karanlık ve karmaşık doğasını da gözler önüne seriyor. Kanlı Mary, halkın büyük umutlarla tahta çıkardığı bir hükümdarın nasıl bir kabusa dönüşebileceğinin çarpıcı bir örneğidir.

Mary’nin hikayesi, tarihin derslerle dolu olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Dini inançlar uğruna yapılan zulümler ve kişisel trajedilerle dolu bir hayat, Mary'nin tarih sahnesinde korku ve nefretle anılmasına neden oldu.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.