Kalplere Dokunan İran Sinemasından 7 Film Önerisi
Kültür ve Sanat - 26 Nisan, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
26 Nisan, 2021
Günümüz popüler filmlerinden oldukça farklı olan İran filmlerini izlerken, izliyor gibi değil de sanki karakterlerle birlikte yaşıyormuş gibi hissediyor insan. Bu filmleri izlerken kalbinize ve zihninize yapılan dokunuşları hissedeceksiniz.
Kendimi bildim bileli film izlemeyi çok severim. Ama artık izlediğim filmler birbirini tekrar etmeye başladığında İran filmleri imdadıma yetişti diyebilirim. Gerek oyuncuların çok iyi olması gerek karakterlerin içimizden olması bu filmler için en önemli artılardan. Ama ben en çok da izlerken kendimi filmin içinde hissediyor olmayı seviyorum. Gelin hep birlikte İran filmlerinin kalbimize dokunmasına izin verelim.
Altın ve Bakır (2010)
Molla olmak için eğitim alan Sayyed Reza karısı ve çocuklarıyla Tahran'a gelir. Ama karısı Zehra Sadat'a MS teşhisi konmasıyla birlikte işler hiç de istediği gibi gitmez. Karısının yerine çocuklara bakmak zorunda kalan ve para kazanmak için karısının yerine halı dokumaya başlayan Sayyed Reza için artık eğitime vakit kalmaz.
Bu filmi izledikten sonra iyilik yapmanın, sabretmenin, sevdiklerinizin değerini bilmenin ve en çok da sevginin ve aşkın önemini anlayacaksınız.
'Eğer okuduklarınız bizimkiyle aynıysa yırtın atın kitaplarınızı... Çünkü aşk ilmi hiçbir kitapta yazmaz.'
Şşş...Kızlar Çığlık Atmaz (2006)
Film, düğün günü kanlı gelinliğiyle Şirin'in ortaya çıkmasıyla başlıyor. İlk başta Şirin'in bunu neden yaptığını anlayamıyoruz. Gerçekler ortaya çıktığında ise oldukça sarsıtıcı oluyor. Filmin en sürükleyici yanlarından biri ise Şirin'in idamdan kurtulması için verilen mücadele.
Kadınların yaşadıkları zorluklar ve çocuk istismarı hakkında çok iyi noktalara dokunan bu filmi mutlaka izlemelisiniz.
Allah Yakındır (2006)
Motorsikletle taksicilik yapan Reza onu tanıyanlar tarafından akılsız olarak tanımlanmaktadır. Köye yeni gelen öğretmen Leila'yı da taksicilik vesilesiyle tanır ve görür görmez aşık olur. Böylece Reza'nın değişimi başlar. Reza'nın Leila'ya olan imkansız aşkı zamanla ebedi aşka dönüşür.
Kaplumbağalar da Uçar (2004)
Irak, İran ve Fransa ortak yapımı olan film Türkiye-İran sınırında bir mülteci kampında geçmektedir. Baş karakterleri çocuk olan film savaşın ne kadar kötü olduğunu ve eğer savaştaysanız çocuk olmak diye bir şey olmadığını gösteriyor. İzlerken adeta içindeymiş gibi hissettiren çekim tarzıyla izlemesi oldukça sarsıcı. İnanamayacağınız sahnelerle dolu bu filmi izlerken gözyaşlarınızı tutamayacaksınız.
Serçelerin Şarkısı (2008)
Hayat mücadelesinin her yerde aynı olduğunu anlatan en güzel filmlerden biri Serçelerin Şarkısı. Umudu, sabrı, mücadeleyi ve haramdan uzak durmanın ne kadar önemli olduğunu çok güzel anlatıyor filmin yönetmeni ve senaristi Majid Majidi. Tüm sahneleri incelikle işlenmiş bu filmi defalarca izlemek isteyeceksiniz.
Kelebekler (2011)
Yurtdışına giden ailesinden bir süreliğine ayrılmak zorunda kalan Nigin oldukça yaşlı olan akrabalarıyla birlikta yaşamak zorundadır. İran'ın geneline kıyasla oldukça modern bir hayat yaşayan Nigin ve arkadaşlarının değişimi başlar böylece. Her iki tarafın da zamanla birbirlerine uyum sağlamasıyla yaşamları daha güzelleşir.
Baran (2001)
Majid Majidi'nin bir diğer harika filmi Baran büyük oranda bir inşaat şantiyesinde geçmektedir. Lateef'in aşkla tanışmasını, yapılan büyük fedakarlıkları ve hayattaki birçok zorluğu anlatan film sizi oldukça şaşırtacak ve duygulandıracak.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.