Kahvenin Tarihteki Yolculuğu

Günümüzde en çok tüketilen içecekler arasında 2. sırada yer alan kahve, tarihte ilginç bir yolcuğuna sahip. Siz değerli okurlar için bu yolculuktan kısaca bahsetmek istedik. Herkese iyi okurlar...

Kahve anavatanı Yemen olan bir meyve çekirdeğidir. 16. yüzyılda Yemen Valisi Özdemir Paşa'nın İstanbul'a getirmesiyle Osmanlı İmparatorluğu'nda popülerliği artmış ve  Avrupalılar tarafından oldukça dikkat çeker hale gelmiştir. Sadece kavrulduktan sonra tüketilen bu çekirdek, Avrupalılar tarafından da yetiştirilmek istenir. Ancak Osmanlı buna izin vermez ve kahveyi sadece kavrulmuş haliyle verebileceğini söyler. İlerleyen yıllarda veba salgınının ortaya çıkmasıyla Avrupalılar bu durumu fırsata çevirir. Salgın nedeniyle vefat eden hastaların tabutlarının ülkelerine gönderilmesi ve bu sırada tabutların asla açılmaması gerekir. Bu durumu kullanarak içlerinde kahve bitkisininde yer aldığı tabutlar farklı ülkelere gönderilmeye başlanır. İlk önce Hollanda'ya gönderilir ancak Hollanda'nın iklim koşulları kahve meyvesinin yetişmesi için elverişli değildir. Bunun üzerine daha sonra Güney Amerika'ya gönderilir. Güney Amerika'da yetiştirmek için koşulların uygun olması ve üretime başlanılması kahvenin dünyaya yayılması için önündeki engelleri kaldırmış olur ve tüm dünya meşhur kahve ile tanışır. Günümüzde 4 çeşit kahve çekirdeği bulunmaktadır. Arabica sınıfı kahveler daha aromatik, ekşi ve daha lezzetli olan kahvelerdir. Kahve çeşitlerinin %75'i bu türden yapılmaktadır. Türk kahvesi de bu türlerin arasındadır. Robusta ise aromasız, kimyasal kokuların daha ağırlıklı olduğu ve ekşi olmayan bir çekirdek türüdür. Liberica, az bilinen kahve çekirdeklerindendir. Çekirdeği daha iri taneli ve isli bir tada sahiptir. Excelsa, çoğunlukla Güneydoğu Asya’da yetişir. Etiyopya, Guatemala, Kolombiya, Brezilya olarak da bilinen kahvelerin içinde bu çekirdek bulunmaktadır.                                                                                                         Dünyada bulunan en pahalı kahve "Luwak" kahvesidir. Daha çok Endonezya, Sumatra bölgesinde yetişen bu kahve türü Misk kedilerinin kahve meyvesini yedikten sonra oluşan dışkılarından yapılmaktadır. İlk başta doğal olarak oluşan bu kahve türü ne yazık ki şuan özel bir ortamda tutulan ve bunun için yetiştirilen Misk kedileri tarafından üretilir hale gelmiştir.                                                                                                                                    Günümüzde ise bazı kahveler özellikle çok sık tercih edilmektedir. Bunların başında gelen espresso, express'ten adını almaktadır. İtalyanca'da hızlı kahve anlamına gelmektedir. Bir diğer popüler kahvelerden olan Americano ise İtalya'da bulunun Amerikalı askerlerin filtre kahve içmek üzere gittikleri kafelerde ortaya çıkmıştır. Filtre kahve bulamadıkları için kahve içerisine su ekleyerek içmeye başlayan askerler daha sonra popüler hale gelen bu kahvenin mucidi olmuşlardır. Yine günümüzde sevilen ve sıkça tüketilen kahvelerden biri olan espresso macchiato bir İtalyan kahvesi olup adını kahve üzerine süt köpügü ile yapılan lekeden almaktadır. İtalyanca'da  maccihiato, leke anlamına gelmektedir.